Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığından 26 şüphelinin yargılandığı davada kararını açıklayan mahkeme, 4 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 11 sanığa müebbet ve 4 sanığa da 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Davada, 7 sanık ise beraat etti.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına, tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı.
Mahkeme heyeti, duruşmanın sabahki bölümünde, bir önceki celsede esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapamayan sanıkların savunmasını dinledi.
Sanıklardan Nazmi Tanrıkulu, komutanların emri üzerine, askerleri kamuflajlı şekilde koğuş koridorunda içtimaya aldığını, bu sırada bazı askerlerin kendisine "Komutanım darbe girişimi varmış. Sivil halka ateş etmişler. Bize böyle bir emir gelir mi, gelirse ne yapacağız?" diye sorduğunu, kendisinin de "Böyle bir emir olmaz." dediğini,"Ceza alır mıyız?" sorusunu yönelten askere askere, "Sadece savaşta düşmana ateş etmeyenler ve kaçanlar İstiklal Mahkemelerinde ceza alır." yanıtını verdiğini öne sürdü. Tanrıkulu, "Darbeciler kim belli değil. Emre uyacaksınız." ifadesinin ise kendisine ait olmadığını iddia etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği yönündeki iddiayı kabul etmeyen Tanrıkulu, "Geri zekalılar ülkeyi mahvettiler, karıştırdılar." sözünü Cumhurbaşkanını değil, darbecileri kastederek söylediğini savundu.
Hakkındaki suçlamaları reddeden sanıklardan Okan Bakaç da evinde bulunan aramada ele geçen ve üzerinde "1) Daha önce iki kız arkadaşın oldu mu? 2) Daha önce sözlendin mi veya erkek arkadaşın oldu mu? 3) Sürekli ailenin yanına giden biri misin?..." gibi 15 soru bulunan kağıdın kendisine ait olmadığını iddia etti.
Bakaç, darbe girişimi sırasında kışlaya çağrılanların isimlerinin bulunduğu öne sürülen listeyi kendisinin hazırlamadığını savundu.
ByLock iddiasını reddetti
Sanıklardan Davut Güllüçayır, darbe girişimi sırasında yıllık izinde bulunduğunu, komutanının talimatıyla izinli olduğu halde kışlaya geldiğini söyledi. Kahramankazan'a gittikleri yönündeki iddiayı reddeden Güllüçayır, "Terör saldırısına karşı verilmiş bir emir olduğunu düşünerek birlikten çıktım. Sahte görevlendirme olduğunu anlayınca 5 dakika içinde geri döndüm. Bu beni darbeci yapmaz." diye konuştu.
Güllüçayır, ByLock kullandığı yönündeki iddiayı da kabul etmedi.
İsmail Ünal da FETÖ ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını bellirterek beraatini istedi. Soruşturmanın ön yargılı ve hukuk dışı olduğunu öne süren Ünal, savcılığın lehine delilleri toplamadığını, taraflı davrandığını iddia etti.
Birkan Kılıççeken de 23 yaşında mesleğe yeni başlayan bir genç olduğunu, emrinde hiç asker bulunmadığını ve hiçbir suç kasıtları olmadığını belirterek beraatini istedi.
Burhanettin Kaya da silahlanarak Kahramankazan'a gittikleri iddiasını reddetti. Kaya, "Çıkış amacımız savcının üzerimize attığı amaç değildir. Ben terör faaliyetine karşı sıralı amirimin emriyle çıktım. Darbe amacımız olsa neden geri dönelim?" dedi.
Karar
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, sanıklardan Cem Yalçınkaya, Nazmi Tanrıkulu, Okan Bakaç ve Davut Güllüçayır hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezasına hükmetti.
Sanıklar, Adem Can, Birkan Kılıççeken, Burhanettin Kaya, Ekrem Turgut, Harun Aslan, Harun Durmuş, Mehmet Koca, Mehmet Emin Yılmaz, Mehmet Rıdvan Bulut, Onurhan Bıyık, Sinan Esendere hakkında müebbet hapis cezası kararı veren heyet, İsmail Ünal, Mehmet Aytaş, Tahir Uluca ve Mustafa Görgülü'ye 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Heyet, sanıklar Emre Kıymacı, Emrullah Kaçmaz, Eyyüp Argun, Günburak Yalçınsoy, Hami Keskin, Mustafa Admiş ve Burak Can Keskin hakkında ise beraat kararı verdi