Adıyaman Üniversitesi Devlet Konservatuvarını 2016 yılında bitirdikten sonra İnönü Üniversitesinde yüksek lisans yapan ve Adıyaman'da müzik eğitmenliğini sürdüren Nesrin Aslancan, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli depreme 5 katlı apartmanın 3. katında tek başına yaşadığı evde yakalandı.
Deprem sırasında "çök, kapan" hareketiyle güvenli alanda bekledikten sonra binadan çıkan Aslancan, ağabeyi Mustafa, yengesi Özlem, yeğenleri 4 yaşındaki Mihrimah ve 2 yaşındaki Emir Aslancan'la Bilecik'in Bozüyük ilçesine geldi. Aslancan ve yakınları, ilçede arkadaşı Fikret ve eşi Zerrin Kaya ile Bozüyük Belediyesi, Kent Konseyi ve bazı sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle bir sitedeki daireye yerleştirildi.
"Adıyaman" türküsünü söyleyerek memleket özlemini dindirmeye çalışan Nesrin Aslancan, Gerger ilçesinde dünyaya geldiğini ve yaklaşık 5 yıldır Adıyaman Belediyesi Konservatuvarında bağlama derslerine girdiğini, ayrıca özel piyano dersleri verdiğini söyledi.
"Kimseyi Allah evinden, memleketinden etmesin çok zor bir durum"
Üniversitede öğretim görevlisi olmayı hedeflediğini belirten Aslancan deprem gecesi yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Deprem olduğu zaman yataktan kendimi yere attım. Telefonum yanımdaydı. O şiddetle dışarı çıkma gibi bir düşüncem yoktu. Telefonumu alıp bazanın yanında 'kapan' hareketini yaptım. Çünkü bina direkt çökecek düşüncesiyle asla hareket etmedim. Deprem daha da şiddetlenmeye başladı. O kadar gürültü, kıyamet, dışarıda her şey olmuş ve evin içinde hiçbir şey duymadım. Depremin şiddeti biraz daha geçtikten sonra telefonumu ve montumu alarak dışarı çıktım. Yan tarafımızda iki apartman daha vardı, onlar yıkılmıştı. Adıyaman'da ağabeyim vardı, evli. Onu aramaya çalıştım, ulaşamadım. Arabama binip yanına gitmeye çalıştım. Herkes yakınlarını aramak için telefona sarılmış, trafik tıklım tıklım hiçbir yere gidemiyorsun. O an hat düştü ve ağabeyimle görüştüm, iyi olduklarını öğrendim."
Aslancan, geçen yıl müzik aracılığıyla sosyal medyada tanıştığı Fikret Kaya'nın kendisiyle depremden sonra iletişime geçtiğini, barınma konusunda yardımcı olabileceklerini söylediğini aktardı.
Bunun üzerine ağabeyi, yengesi ve iki yeğeniyle Bozüyük'e geldiklerini vurgulayan Aslancan, "Kimseyi Allah evinden, memleketinden etmesin çok zor bir durum. Bozüyük halkı maddi, manevi yönden elinden geleni yaptı. Müzikle ilgilendiğimiz için bir nebze olsun onunla kendimizi avutmaya çalışıyoruz. İnsanlar da bize yardımcı olmaya çalışıyor." dedi.
Fikret Kaya da Aslancan ile tanışmalarının, "Geleceğe Işık Ol" adıyla Türkiye genelinde başlattığı proje sayesinde olduğunu bildirdi.
Projeyle, müzikte usta isimlerle genç yetenekleri buluşturmayı amaçladığını dile getiren Kaya, "Nesrin Aslancan hocamıza depremin ikinci gününde ulaşabildim. 'Buralar çok kötü.' demesi üzerine eşimle Bozüyük'e çağırmaya karar verdik. Site yönetimi evlerini açtı. Hocamız gerçekten çok yetenekli. Müzik adına önemli bir değer." ifadesini kullandı.
"Bizim aramızda çok güzel bağ oldu"
Zerrin Kaya ise 6 Şubat sabahı depremi duyduklarında büyük üzüntü yaşadıklarını kaydederek şöyle konuştu:
"Eşimin arkadaşı Adıyaman'da yaşadığı için irtibat kurduk. Oradan buraya aileyi taşıdık. Bozüyük halkı çok yardımcı oldu, duyarlı davrandılar. Bozüyük halkı, Belediyesi, Kent Konseyi ve STK'larla hep birlikte el ele hangi depremzede ailenin neye ihtiyacı varsa koordineli bir şekilde yardımcı olduk. Site yönetimi herhangi bir kira bedeli istemedi. Ailemizi sitemize yerleştirdik, sıcak yuvalarına kavuştular. Ailemizle devamlı irtibat halindeyiz, kardeşlerimiz gibi oldular. Dostluklar, arkadaşlıklar edindik. Bu ömür boyu sürecek dostluk oldu, bizim aramızda çok güzel bağ oldu."