Sivas Gülyurt Mahallesi’nde yaşayan ve asıl mesleği kamyon şoförlüğü olan Oktay Pala, merak üzerine öğrenmeye başladığı sedef kakma sanatında kısa sürede ustalaştı.
Başlangıç aşamasında satın aldığı kolye ve küpelerdeki sedefleri çıkararak kullanan Pala, şu an arkadaşının atölyesinde sehpa, kutu, şekerlik gibi malzemeler üreterek çalışmalarını sürdürüyor.
Bir ürün yaklaşık 3 ila 6 ayda yapılıyor
30 senedir bu işle uğraşan Pala, bir malzemede 300-500 taş kullanıldığını ve her bir ürünün yaklaşık 3 ila 6 ayda yapıldığını açıkladı ve sedef kakmacılığı ile ilgili şunları söyledi:
“Sedef, Malezya ve Singapur gibi ülkelerdeki denizlerden çıkan, içinden incinin çıktığı midyenin kabuklarından oluşan sert bir deniz taşı. Bu taşları keserek ve ölçülendirerek kullanıyoruz. Kullandığımız ağaçlar genelde ceviz ağacı oluyor. Ne yapacağımızı kafamızda planlıyoruz. Tasarladıktan sonra ne yapacaksak, onun üzerine desenini çiziyoruz. Taşların geleceği yerlere oymalarını yapıyoruz. Kenarlarına da sarı veya bakır levhaları keserek üzerlerine yerleştiriyoruz. Sonra içerisine sedeflerimizi yapıştırıyoruz. Bu işlem bittikten sonra zımpara işlemi sürüyor. En son cilalama işlemi yapıyoruz.”
“Bu işin sermayesi sabır”
Sedef kakmacılığının aceleyle değil, sabırla yapılan bir iş olduğunu vurgulayan Pala, bu sanatın çok az insan tarafından sürdürüldüğünü ve unutulmaya yüz tutması nedeniyle kimse tarafından bilinmediğini söyledi.
Pala, sedef kakmacılığının yurt dışında rağbet gören bir sanat olduğunu ve ülkemizde de hobi kursları aracılığıyla sürdürülebileceğini sözlerine ekledi.