Uzun dikenli deniz kestanelerinin sahil şeridindeki popülasyonunun incelenmesi için Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas öncülüğünde başlatılan proje kapsamında ikinci kez dalış etkinliği düzenlendi.
Narlıkuyu Koyu'ndan denize giren proje koordinatörü Ayas ile Slow Fish Mersin ekibinden dalgıçlar, mayısta deniz kestanesi toplanan alanlardaki son durumu inceledi.
Dalgıçlar, 10 ve 20 metrelik derinliklerde dikenleri zehirli 37 deniz kestanesi topladı.
"Yerleştiği her alanda ciddi risk oluşturuyor"
Prof. Dr. Ayas, gazetecilere, uzun dikenli deniz kestanelerinin, kıyıya yakın kayalara yerleşerek bitkisel türlerle beslendiğini belirtti.
Türün, kendisi gibi beslenen diğer canlıların popülasyonuna zarar verdiğini anlatan Ayas, "Tür, Akdeniz'deki diğer canlıların besinlerine ortak olarak popülasyonlarını daraltma eğiliminde bulunuyor. Diğer türlerle çok başarılı rekabet ilişkisi var ancak doğada bunu dengeleyecek, bu tür üzerinde baskı kuracak herhangi bir canlıyı gözlemlemedik. Uzun dikenli deniz kestaneleri Mersin sahil şeridi başta olmak üzere yerleştiği her alanda ciddi risk oluşturuyor" ifadelerini kullandı.
"Metrekarede yaklaşık 2 canlı"
Ayas, projenin ilk dalış etkinliğinde 18 metrekarelik alanda 34 zehirli deniz kestanesi topladıklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Bugün deniz kestanesi topladığımız alanlara ne kadar canlının göç ettiğini görmek için izleme dalışı yaptık. Toplamda 37 deniz kestanesi toplandı. Bu da yaklaşık metrekarede 2 canlı anlamına geliyor. Yüzde 108 oranında alana yeniden göç etme var. Bu ciddi bir risk olduğunu gösteriyor. Bir alandaki tüm deniz kestanelerini temizleseniz de 2 aylık kısa bir sürede daha fazla türün alana yerleştiğini görüyorsunuz."
Slow Fish Mersin ekibinin sözcüsü Ezgi Biçer Uçar da istilacı türlerle mücadeleye katkı için bu türdeki kestanelerin insanlar tarafından tüketilmesini sağlamaya çalıştıklarını söyledi.