Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve Sabancı Vakfı iş birliğiyle Metropolis Antik Kenti'nde sürdürülen kazı çalışmaları, günümüzden 5 bin yıl önce kurulduğu tahmin edilen kentin tarihine ışık tutuyor.
Antik Çağ kaynaklarında "Ana Tanrıça Kenti" olarak bilinen ve önemli bir ticaret merkezi olan Metropolis'te sürdürülen kazıların son keşfi, milattan sonra 2. yüzyılda inşa edilmiş bir kamusal yapı oldu.
Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek başkanlığındaki kazılarda keşfedilen kamusal yapının yaklaşık 500 metrekarelik bölümü gün yüzüne çıkarıldı.
Yapının toplam yüzölçümünün ve 1800 yıl önce hangi amaçla kullanıldığının kazı çalışmaları sonrası netleşmesi bekleniyor.
Geometrik bezemeli mozaikler iyi korunmuş
Prof. Dr. Serdar Aybek, Metropolis Antik Kenti'ndeki 2022 kazı çalışmalarında Roma Dönemi'nde kentin genişlemesine paralel olarak inşa edildiği düşünülen büyük bir kamusal yapıya rastladıklarını aktardı.
Aybek, geometrik bezemeli mozaiklere sahip yapının çok iyi korunmuş bir şekilde bugünlere ulaştığını dile getirdi.
Yapının üç basamaklı kesme mermer taştan oluşan bir geçişe sahip olduğunu belirten Aybek, iç avlunun da blokaj adını verdikleri taş ve toprak zeminle inşa edildiğini söyledi.
Aybek, milattan sonra ikinci yüzyılda kamusal yapının planlandığını düşündüklerini aktararak, "Burası çevresindeki yapılarla birlikte bir bütünün aslında parçasını oluşturuyor. Mesela bizim önceki yıllarda ortaya çıkarmış olduğumuz hamam ve palaestra yapısıyla aynı özellikleri gösteren büyük kamusal bir yapıdan bahsediyoruz şu anda" dedi.
Yapının ilgi çekici olduğunun altını çizen Aybek, "Buluntularıyla ön plana çıkıyor. Metropolisli olup meclis tarafından onurlandırılmasına karar verilen kişilerin, hayırseverlerin heykelleri bulunuyor. Geçtiğimiz yıl burada önemli bir heykel çıkarmıştık. Bu sene de aynı beklentiler içindeyiz. Çünkü bunlara işaret eden heykel kaideleri ortaya çıktı" diye konuştu.
"Bu alan aslında kare planlı bir kent meydanı"
Aybek, yapının en önemli unsurlarından birinin mozaikler olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Metropolis Batı Anadolu'da çok geniş alanlarda mozaik döşemeye sahip kentlerden bir tanesi. Daha önceki yapıda yaklaşık 800 metrekarelik bir alanda mozaikler tespit etmiştik. Bu yapıda da aynı özellikleri gösteren mozaikler var. Zaten aynı dönemde inşa edilmesi sebebiyle bunu şaşırtıcı karşılamıyoruz. Bunlar geometrik açık alan mozaikleri. Metropolis'te figürlü mozaikler de var, villa mozaikleri de var. Onlar da hem sanatsal hem fonksiyon olarak farklılık gösteriyor. Ama bu kadar geniş alanlarda ve bu kadar iyi korunmuş örnekler olması bizi heyecanlandırıyor."
Kamusal yapının ne amaçla kullanıldığının henüz netleşmediğini aktaran Aybek, "Bu alan aslında kare planlı bir kent meydanı, bir kamusal meydana dönüşmesini bekliyoruz. Henüz çok erken olmakla birlikte ve arazinin topografyasından da yola çıkarak belki bir agora olabileceği şu anki öngörülerimiz arasında" diye konuştu.
Aybek, kamusal alanın 1800 yıl önce toplumun her kesiminden insan tarafından kullanılmış olduğuna inandıklarını da belirtti.
Serdar Aybek, kazı alanında yüzeyde hiçbir belirti olmamasına rağmen toprak altında büyük zenginliklerle karşılaştıklarına işaret ederek, "Kültür varlıklarıyla karşılaşmamız bizi Metropolis'e daha fazla bağlıyor. Ve bu güzelliklerin de paylaşılmasını istiyoruz, herkesi buraya davet ediyoruz" dedi.