Tekirdağ'da yürütülen Tarım ve Orman Bakanlığı destekli milli arıcılık projesi arı hastalıklarına son verilmesi için büyük önem taşıyordu.
Tekirdağ'da yürütülen milli arıcılık projesindeki 200 kovan yağmalandı, 4 milyon arı telef edildi.
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) May 11, 2022
Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necati Muz, alanda yürütülen çalışmaları @trthaber'de değerlendirdi. https://t.co/5CnO84ODch pic.twitter.com/YSCDzK68jv
Şarköy ilçesi Uçmak mevkiinde, Namık Kemal Üniversitesi tarafından bilimsel çalışmaların yürütüldüğü alan, kimliği belirsiz kişiler tarafından yağmalandı.
Gen çalışması yürütülen 200 kovan kullanılamaz hale getirildi, yaklaşık 4 milyon arı telef edildi. Hastalıklara dayanıklı üstün ırk arılar da çalındı.
"Ülkemiz için kritik öneme sahipti"
Namık Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necati Muz, alanda yürütülen çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:
Burada ülkemiz için kritik öneme sahip, sadece ithalat yoluyla gelen bazı ilaç ham maddelerinin yerine geçecek, yerli imkanlarla üretilecek, organik ilaç ham maddesi üretimi amaçlanmaktaydı. Arıların bazı hastalıklarını tedavi etmek ve apiterapide kullanılan insan sağlığında kullanılan arı ürünlerinin kalıntısız ve yüksek kaliteli şekilde üretilebilmesi için organik, bitkisel içerikli ilaç üretim projesiydi bu. Tamamen milli imkanlarla desteklenen bir projeydi. 2016 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sunmuş olduğu destekle projeye başlandı. 10 dönüm arazide tarımdan, ziraatten uzak bir bölgede 200 kovan arıyla bu projeye başladık. Proje, Trakya'nın en izbe köylerinden topladığımız genetik olarak üstün arılar vardı. Bir ıslah yürüttük 7-8 yıl boyunca suni tohumlamalar yaptık. Anadolu'nun farklı yerlerinden topladığımız endemik bitkilerinden çeşitli maddelere ekstratte ettik. Bunlardan varroa zarralısına karşı yerli ve milli imkanlarla ilaç geliştirmeye çalıştık. Bu projeyi yürütürken arıların beslenmesinde ihtiyaç duyulan Türkiye'de yüksek protein içerikli, özel kekler geliştirmeyi de projeye eklemiştik.
Muz, alanın insanlardan uzak, doğayla iç içe ve izole bir yerde olduğu için güvenli olduğunu ve Uçmakdere köylüleri tarafından da sürekli gözetim altında olduğunu söyledi.
"Ciddi bir genetik kaybımız var"
Muz, projenin sabote edildiğini belirtti:
Burada amacın adi bir hırsızlık değil, bizim yıllara sari genetik birikimimizi, projenin verilerini çalmak olduğunu anladık. Boş kovanların hiçbirisi açılmamış, dağıtılmamış sadece içerisinde genetik materyal olan kovanlar çıkarılmış, içerisindeki ana arılar alınmış, petekler ortaya atılmış, ilgilenmedikleri arı kolonilerini de etrafa atmışlar. Tabiiki bu peteklerdeki arılar ölmüş, kimisi kaçmış gitmiş. Ciddi bir genetik kaybımız var.
Üniversite yetkilileri, sorumluların bulunması için suç duyurusunda bulundu.
Haber: Levent Silistre
Kamera: Süleyman Seçkin