Cenaze olduğunda, cuma günleri ve her şeyden önemlisi namaz vakitlerinin haricinde büyük bir olayı vatandaşlara duyurmak için okunan selalar tarihte iki kez kahramanlık destanına imza attı ve Türk milletini var olma mücadelesi için harekete geçirdi.
8 Kasım 1877’de, 93 Harbi sırasında Rus ordusu tabyaları ele geçirmek üzereyken kara haber ilk olarak Ayaz Paşa Camii Müezzini Abdullah Efendi’ye ulaştı. Abdullah Efendi, sabah ezanının ardından sela okuyup halka çağrıda bulundu ve o tarihi cümleyi söyledi: “Erzurumlular, ey ahali. Moskof, Aziziye’yi bastı. Vatanını seven yetişsin.”
Abdullah Efendi’nin çağrısının sonrası ise tam bir destandır.
“Herkes koşuyor, bütün şehir koşuyor”
Araştırmacı yazar Abdurrahman Zeynal, Ayaz Paşa müezzini Abdullah Efendi’nin çağrısından sonra her mahallede kapıların çalınmaya, “ey Erzurumlular daha ne duruyorsunuz. Düşman tabyalara girmiş, bugün artık yatma zamanı değil” diyerek birbirlerini uyandırarak, kazmayı küreği alarak herkesin koştuğunu ifade etti.
“Türk çocuğu babasız yaşar ama vatansız yaşayamaz”
Halk, üzerlerine açılan ateşe aldırmadan şehadete yürüdü. Onlar arasında genç bir kadın olan Nene Hatun da vardı.
Zeynal, “Kocası şehit olmuş, kardeşi hasan evde yaralıdır. Ezanları duyunca kundaktaki çocuğunu yanan sobanın yanına bırakıyor, ‘evladım baban şehit oldu amcan yaralandı düşman tabyalara girmiş artık benim evde durmam mümkün değil Türk çocuğu babasız yaşar ama vatansız yaşayamaz’ diyerek duvardaki satırı kaptığı gibi (yalın ayak başı açık ihram ile birlikte) buraya kadar geliyor.” diye konuştu.
Öğle saatlerinde Rus ordusu tabyalardan püskürtülürken al yıldızlı sancak yeniden burçlarda göründü.
“Allah için, Kur’an için, ezan için…”
15 Temmuz 2016’da ise bu defa düşman dışarıdan değil içeriden işgale kalkıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı meydanlara davet etmesini camilerden okunan selalar takip etti.
O gece Ankara Müftüsünün kendisini telefonla aradığını ve ne yapacaklarını sorduğunu anlatan Kocatepe Camii İmamı İsmail Coşar, “Ben çıktım, bir başladım selaya, bizde merkezi sistem var. Ankara'nın bütün tarafına, her tarafa duyuldu. Hemen bunun ardından, ‘sevgili kardeşlerim, Allah için, Kur'an için, ezan için, millet için, devlet için, vatan için, ezan için, bayrak için koşun meydanlara’ dedim.” ifadelerini kullandı.
Selalar ile harekete geçen milyonlar düşmanı ters yüz etti
Darbeci hainlere karşı ortaya çıkan manzaranın ise 93 Harbi’nden farkı yoktu. Selalar ile harekete geçen milyonlar bir kez daha düşmanı ters yüz etti.
Pijamalarıyla sokağa koşan insanlar gördüğünü belirten Coşar, “Küçük çocuğunu kucağına almış, bir buçuk yaşında ve tanklara silahlara meydan okuyor. O hissiyatlar anlatılmakla mümkün değil. Tabii ki benim kelime hazinem bu heyecanı anlatmaya müsait değil.” diye konuştu”
Minarelerden yükselen din ile vatan savunması çağrısına uyanlar bir kez daha tarihi değiştirdiler.
Haber: Enes Polat
Kamera Muhammed Ali Civelek