İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca MİT tırlarının Adana ve Hatay'da durdurulmasına ilişkin bugüne kadar açılan 5 dava haricinde, olayı organize eden siviller ile jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 55 sanık hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladıktan sonra tensip tutanağı hazırladı.
Mahkeme heyeti, tutuklu 8 sanığın bu hallerinin devamına, firari olarak aranan 10 sanığın infazının beklenilmesine karar verdi.
Heyet, ilk duruşmanın 27 Mart'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda mahkemeye ait büyük salonda yapılmasına ve duruşmaların 28 ve 29 Mart'ta sürdürülmesine hükmetti.
Bu arada, duruşmanın kapalı yapılmasına ilişkin bir karar verilmezken, buna ilişkin kararın ilk duruşmada alınacağı öğrenildi.
Yargıtay birleştirmeyi reddetmişti
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ettikten sonra "MİT tırları dosyasının önceden Selam Tevhid'de kumpas dosyasından ayrılıp Yargıtay'a gönderilmesini'' gerekçe göstererek, bu dosyanın da Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen MİT tırlarına ilişkin (hakim-savcı ve olay yerindeki jandarma mensupları yargılandığı) dava dosyası ile birleştirilmesine karar vermişti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise birleştirilme kararını reddetmişti. Bunun üzerine birleştirme konusundaki uyuşmazlık nedeniyle dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmişti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da dairenin birleştirmeye muvafakat vermeyen kararını yerinde bularak, dosyanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetmiş ve dosyayı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
MİT tırlarına ilişkin 6. iddianame oldu
FETÖ/PDY üyeleri tarafından Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin şu ana kadar 5 ayrı iddianame düzenlendi, davalar açıldı ve bazı davalar da hükme bağlandı.
İlk iddianame, olay yerindeki jandarma görevlileri, ikinci iddianame tırların durdurulmasında rol alan hakim-savcılar, üçüncü iddianame iki sanıklı dönemin Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Jandarma Kriminal Daire Başkanı Burhanettin Cihangiroğlu, dördüncü iddianame görüntüleri yayınlayan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül, beşinci iddianame de görüntüleri verdiği iddia edilen CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında düzenlenmişti.
Olay yerindeki jandarma görevlileri, hakim savcılar ile Celepoğlu ve Cihangiroğlu'nun dosyaları birleşerek Yargıtay 16. Cezai Dairesi'nde yargılamaları sürüyor.
Görüntüleri yayınlayan Can Dündar ve Erdem Gül hakkında ise karar verilmişti. Mahkeme heyeti, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" suçundan Dündar'ı 5 yıl 10 ay, Gül'ü ise 5 yıl hapisle cezalandırmıştı.
Yine CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Adana ve Hatay'da yasa dışı yollarla durdurulan MİT tırlarının görüntülerini Can Dündar'a verdiği gerekçesiyle yargılandığı davada, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak'' suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Berberoğlu'nun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'nce yargılaması sürüyor.
Dündar, Gül ve Berberoğlu hakkındaki "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan açılan ve birleşen dosyanın ise görülmesine devam ediliyor.
6'ncı iddianame tırların durdurulmasını organize edenlere
Olay kapsamında 6'ncı iddianame, MİT tırlarının durdurulması olayını organize ettikleri tespit edilen FETÖ'nün 11 "sivil imamı" ile örgüt davaları kapsamında tutuklanan 11 kişinin de yer aldığı 55 sanık hakkında hazırlandı. İddianamede, bir tuğgeneral, 2 albay, 2 yarbay, 7 binbaşı, 11 yüzbaşı, 14 üsteğmen, bir teğmen, 3 asteğmen, 2 uzman çavuş, bir eski MİT mensubu, 5 öğretmen, bir RTÜK uzman yardımcısı, 2 doçent doktor, bir Sağlık Bakanlığı uzman yardımcısı, bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlisi ve bir de Mersin Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) görevlisi "sanık" olarak yer aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan hakkında örgüt ve casusluk suçundan daha önce dava açılan eski Tuğgenerel Hamza Celepoğlu'nun ''anayasayı ihlal'' suçundan cezalandırılması istendi.
MİT tırlarının durdurulması eylemini gerçekleştiren jandarma görevlilerinin "imam"larına vurgu yapılan iddianamede, söz konusu 11 "sivil imam"ın, eylemi yöneten, organize eden ve görevlileri yönlendiren kişiler oldukları, 1 Ocak 2014 ve eylemin gerçekleştirildiği 19 Ocak 2014 arasında, bu olaya münhasıran operasyonel hat kullandıkları, bizzat olay yerine gittikleri, eylemin bitmesinin ardından 19 Ocak'ta bu hatları iptal ettikleri tespitlerine yer verildi.
Tespit edilen "sivil imam"lardan en önemlisinin, FETÖ'nün Adana, Hatay, Mersin ve Osmaniye bölgelerindeki, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu da dahil bütün jandarma görevlilerinden sorumlu olan "Halil" kod adlı Hamza Ali Ece olduğuna işaret edilen iddianamede, eylemin diğer "imam"lar Bayram Andaç, Muharrem Gözüküçük, Mehmet Cevher Koyuncu ve Abdulkadir Akçay aracılığıyla da yürütüldüğü anlatıldı.
"Talimatı bizzat Gülen verdi"
Sanıklardan 11 "sivil imam"dan 9'unun firari olduğu, Hasan Bektaş isimli "imam"ın ise soruşturma kapsamında tutuklandığı bilgisi verilen iddianamede, FETÖ'nün üst düzey yöneticilerinden olan ve başka FETÖ dosyasından tutuklu bulunan örgütün üst düzey yöneticisi konumundaki bir kişinin tanıklığına başvurulduğu, bu tanığın, "MİT tırlarının durdurulması talimatını, Pensilvanya'da yüz yüze görüştüğüm Fetullah Gülen bizzat verdi. Gülen, her türlü çalışmanın yapılması, tırların durdurularak görüntülerinin kayda alınması ve çarşaf çarşaf yayınlatılması talimatı verdi." şeklinde beyanda bulunduğu aktarıldı.
İddianamede, tüm sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek'' suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile hakkında daha önce aynı eylem ile ilgili dava açılan 12 sanık hariç diğerleri hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan birer kez müebbet hapis cezası talep edildi.
İddianamede, tırların durdurulmaya çalışılması eylemini organize etmek amacıyla sanıklardan Gökhan Bakışkan ve Orhan Şahin'in, 20-22 Eylül 2013'te Nevşehir'deki bir otelde düzenledikleri örgütsel toplantıya, sanıklar Hamza Ali Ece, Mehmet Cevher Koyuncu, Mustafa İlhan, Fatih Kaya, Hasan Bektaş ve Süleyman Gürbüz'ün katıldıkları belirtildi.
"ABD'den hala cevap yok"
İddianame hazırlandıktan sonra açıklama yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, bir basın açıklaması yapmıştı. Başsavcı Fidan açıklamada "MİT tırlarının durdurulması olayından sonra FETÖ yöneticisi Bayram Andaç'ın, ABD Büyükelçiliği ve ABD Başkonsolosluğu ile 5 dakika 33 saniye, Muharrem Gözüküçük'ün ise 3 dakika 8 saniye süren telefon görüşmeleri var. Belirtilen tarihlerde hangi gerekçelerle Büyükelçilik ve Başkonsolosluğun arandığı, hangi nedenlerle görüşme yapıldığını sordum. Görüşme içeriğinin bildirilmesini istedim. Cevabını bekliyorum." demişti.
Bu arada söz konusu cevabın hala gelmediği öğrenildi.
Firari ''imam'' iddianame hazırlandıktan sonra yakalandı
FETÖ'nün "sivil imamı" 11 kişi ile bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 55 sanık hakkında açılan davanın iddianamesinde, "tırları durduran askerlerin imamı" olduğu belirlenen ve hakkında yakalama kararı bulunan Süleyman Gürbüz, Eylül 2017'de Mersin'deki örgütün "gaybubet evlerine" yönelik operasyonda gözaltına alınmıştı. İstanbul'a getirilen Süleyman Gürbüz, davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmıştı.
Kaynak: AA