Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.
Eski TRT çalışanı sanık Yaşar Yüce, olay tarihinde başmühendis olarak görev yaptığını söyledi. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Yüce, FETÖ'cü olmadığı gibi TRT'deki örgüt yapılanmasının da mağdurları arasında yer aldığını ileri sürdü.
Olay günü hep yaptığı gibi ders çalışmak için mesaiden sonra iş yerinde kaldığını, geçmiş kayıtlara bakılırsa bunun görüleceğini savunan Yüce, dışardan gelen sesler üzerine odasını terk ederek bahçeye indiğini belirtti. Yüce, dışarıdaki askerlerin yanına gittiğinde, güvenlik görevlilerini neden kelepçelediklerini sorduğunu, askerlerin de TRT personeli arasına DEAŞ mensuplarının sızdığını söylediklerini kaydetti.
Askerler içerisindeki albaya ne olduğunu sorması üzerine, terör örgütünün TRT binasına sızdığı ve binayı patlatacakları cevabını aldığını savunan Yüce, "Bu arada oğlumdan gelen telefon üzerine, burada askerlerin olduğunu, daha sonra görüşelim dediğim esnada askerler telefonu kapatmamı istediler. (eski albay Tanju) Poshor albayın yanına götürdüler. Telefonumu teslim ettim" dedi.
"Eski yarbay Gencer sorgulamış"
Poshor'un haber stüdyosunu sorması üzerine bilmediğini söylediğini iddia eden Yüce, "(O zaman haber binası nerede?) diye sordu. Sonra 'Bu şahsı Ümit yarbayın yanına götürün.' dedi. İki askerle yaklaşık 23.20 sıralarında haber stüdyosuna girdik. Binanın asansörüne binip üst katına çıktık. Orada bir şahsı aldılar. Ben hala onların darbeci olduğunu düşünmüyordum" diye konuştu.
Yüce, haber stüdyosunun çevresinde yere yatırılmış çalışanları gördüğünü ancak simalarını tanımadığından aralarında teröristlerin olabileceğini düşündüğünü savundu.
Reji odasına geldiklerinde eski yarbay Ümit Gençer'in kendisini sorguladığını öne süren Yüce, savunmasına şöyle devam etti:
"(Bize nasıl yardımcı olabilirsin. Hangi birimde çalışıyorsun?) diye sordu. Muhasebede çalışıyorum desem başıma bir şey gelmeyecek. Stüdyolar dairesi deyince beni önlerine kattılar. Daha sonra personelin olduğu bölümde Ümit Gençer, niyetlerinin ne olduğunu, ülkede yönetime el koydukları anlamında bir konuşma yaptı. Sonra beni de yere yatırdılar. Kelepçe kalmadığından ellerimi bağlamadılar. Çıkmaya çalıştım, Yarbay Gençer bana sen oraya otur diye bağırdı. Monitörden bildiri okunduğunu gördüm."
Askerlerin saat 02.15 sıralarında kelepçeleri kestiklerini, akabinde reji ve stüdyo bölümünü terk ettiklerini aktaran Yüce, "Daha sonra dışarıda kalan TRT çalışanları, halk ve Bakan Süleyman Soylu stüdyonun bulduğu alana geldi. Saat 05.00'te de TRT’den çıkıp eve gittim" ifadelerini kullandı.
Yüce, olay akşamında kuruma gelen darbeci askerlere haber merkezine kadar refakat ettiği iddiasını da reddederek, "Benim yaşım 60, ne yapabilirdim? Terör dediler ve silah zoruyla götürdüler" şeklinde savunma yaptı.
Duruşmaya, sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
Kaynak: AA