Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, cumhuriyet savcısının okuduğu mütalaanın ardından savunma yapan eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren, Narin'in Tavşantepe Mahallesi'nde öldürüldüğünü, bu olayın çözülmesi gerektiğini söyledi.
Eren, "Sosyal medyadan bir fatura sunuldu. Bir fatura, çizelge yayınladılar. O çizelgede Salim Güran'ın cinayet mahallindeyken iki ödeme yaptığını paylaştılar. MASAK raporu ekrana yansıtılıyor, doğrudur, 580 liralık 2 işlem gerçekleştirilmiş. Havale işlemi olabilir, online ödeme olabilir. Gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemidir.
Telefona girmenizi gerektirmeyen, sistemsel bir ödeme. Aynı telefonun faturası 15.19'da bir defa ödeniyorsa 15.28'de neden bir daha ödeniyor. Salim Güran'ın hesabı sıfır bakiye olduğu için eksi 580 lira hesaptan düşülüyor, bir borçlanma rakamı veriliyor ve ona göre kesinti yapılıyor." diye konuştu.
Salim Güran'ın HTS ile olay günü saat 15.19'dan önceki GPRS kaydına da değinmek istediğini belirten Eren, "O saatte telefonunda herhangi bir veri yok. Yani Salim Güran herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş. 15.28'de ikinci havale işleminin gerçekleştiği saniyelerde Salim Güran 71 saniyelik GPRS bağlantısı gerçekleştirmiş. Birden fazla işlem için bağlanmış. Salim Güran'ın telefonunun ödeme günü 21'i. Salim Güran o an resmi bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti?" dedi.
"Narin gibi cinayetlerin işlenmesine cüret edilmemesi için bizim gibi kurumlar davaya müdahil oluyor. Neredeyse uydu görüntülerini Elon Musk'tan isteyecek kadar dosyaya müdahil olduk." diyen Eren, Narin Güran cinayetiyle ilgili bugüne kadar basında ve sosyal medyada yer alan görüntüleri mahkeme salonunda izletti.
Eren, "Ulusal Kriminal'e dosyayı gönderdik. Ulusal Kriminal, Uzunbahçe istikametinden gelen 2 aracı gösteriyor. 15.34 itibarıyla bir kırmızı, arkasından bir beyaz aracın köyden geçtiğini söylüyor. Ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Bunu neden anlatıyorum? Nevzat'ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz ama iddiası doğruysa Salim'in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var."
"Android telefonlarda 'adım sayar'ın sağlıklı bir sonuç vermesini istiyorsanız GPS'in açık olması gerekiyor. GPS kaydınız açık değilse konum bilgisi de tespit edilemiyor. Salim Güran'ın o günkü tarlaya gitme, camiye gitme gibi açıklamalarını düşündüğümde o adımlar bana dosyaya ilişkin sağlıklı bir veri vermiyor. Bu Salim'in o günkü hareketliliğiyle örtüşmeyen bir uygulama." diyen Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Salim Güran 16.10'da evden ayrılıp tarlaya gitti, baz raporuna göre. 16.35'te söz konusu sondajın bulunduğu yerden ayrılıyor. Salim 18.35'te bazın olduğu yerden ayrılıyor ve köyün içine geliyor. 18.35'ten sonra Salim bir daha tarlaya gidiyor. Onu okul kamerasından görüyoruz. 18.59'da okulun kamerasında görünüyor. Devamında Salim'in arabası köyün alt yolunda ilerliyor."
Eren, "Mehmet Selim Atasoy, 16.23'te motosikletiyle geliyor. Salim'in girdiği yerden tarlaya giriyor. Mehmet Selim Atasoy geçerken paralelinde elektrikçilerin görüntüleri var. Mehmet Selim Atasoy'a 'Orada gün içinde Salim dışında herhangi kimseyi gördün mü?' diye sorduk. 'Hayır.' dedi. Bu dosyada maalesef hiç kimse bize gerçeği anlatmıyor." dedi.
Her tanığın ve her sanığın bu dosya açısından önemsenmesi gerektiğini belirten Eren, şunları kaydetti:
"Salim Güran'ın WhatsApp ve telefon verileri silinmiş. Narin'in kaybolmasıyla ilgili bir bağın veya kaydın yoksa neden siliyorsun? Enes Güran'ın telefonu kapanıyor ve sabah açılıyor. Telefonun kapalı olma sebebi olarak şarjının bittiğini söyledi. 'Telefonum kapanacak diye annemin telefonundan babamı aradım.' dedi. Yüksel Güran'ın telefonundan o saatte Arif Güran aranmamış. Enes'in telefonundan aranmış. Yüksel Güran'ın telefonundan Arif Güran'a yapılmış bir görüşme, iddia edildiği gibi yok. Enes'in telefonunun kapanma gerekçesini oluşturmamız lazım."
"Bana göre cinayetin yaşandığı o bölgede başka kişiler de var. HTS bize bunu gösteriyor. Tavşantepe Mahallesi cep telefonunun en iyi çektiği mahalle. Hiç kimsenin telefonunun baz verisinden dolayı kapanma ihtimali yok." diyen Eren, bu cinayete dair fail arayışlarının olmadığını belirtti.
Eren, "Bana göre eğer Narin'i Nevzat öldürmüşse bunu açıklarsınız ama Nevzat öldürmemişse Nevzat da öldürmüş kadar suçludur. O bedeni o kadar gün orada saklamış." diye konuştu.
Nahit Eren, savunmasında şu beyanlarda bulundu:
"Bu dosyadaki en kritik olay da kadınların kavgasıdır. Aile bireyleri Narin bulununca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Sanıkların bu delillere göre cezalandırılmasını istiyoruz. Bu delillere göre 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ediyoruz. Bu çocuğun ölümüne kim sebep olmuşsa öldürdüğünden dolayı hüküm giysin diye buradayız. Diyarbakır Barosu, katılan taraf olarak bu cinayette 4 sanığın da cezalandırılmasını talep ediyor."
Daha sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsilen duruşmaya katılan avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarına geçildi.