Hatay'da 7 yaşındayken başladığı ipek böcekçiliğini bugüne kadar geleneksel yöntemlerle sürdüren Hasan Büyükaşık, ömrünü "hayatımın aşkı" dediği ipek böceklerine adadı.
Her yıl böceklerin beslenmesinden kozaya dönüşümüne kadar tüm sürece tanıklık eden Büyükaşık, binbir emek verdiği dokuma sanatıyla da ömrü boyunca uğraştı.
Evinin geçimini sağladığı ipek böcekçiliği ve dokumacılığı sayesinde 8 çocuk büyüten Büyükaşık, ilerlemiş yaşına rağmen çocuklarına devrettiği mesleğini bırakmadı.
Hala evinin bir odasında bulunan, "ipekçi çıtrığı" diye bilinen mancınık sistemi ve el tezgahıyla geleneksel ipek böcekçiliğini yaşatmaya çalışan Büyükaşık, bu mesleğin hak ettiği değeri görmesini arzu ediyor.
"Gözümü bu meslekle açtım"
Büyükaşık, yaptığı açıklamada, ipek böcekçiliği ve dokumacılığının, kendisinin "ilk aşkı" olduğunu söyledi.
Çocuk yaşta başladığı ipekçiliği yıllarca büyük bir zevkle yaptığını anlatan ödüllü usta, mesleğin inceliklerini üç oğluna öğrettiğini kaydetti.
Büyükaşık, mesleği çocuklarına devretse de "hayatımın aşkı" dediği ipekçiliği bırakamadığını, zaman zaman tezgahının başına geçtiğini aktardı.
Tezgahının başına her geçtiğinde ilk günkü heyecanı yaşadığını dile getiren Büyükaşık, "Bu heyecan bitmez, ancak mezara gidince biter çünkü bu işin, içimde büyük bir sevgisi var. Çok sevdim, çok çalıştım, hayatımı kurtardım, çocuklarımı yetiştirdim" diye konuştu.
Aldığı ödül emeklerinin karşılığı oldu
Büyükaşık, "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödülünü almaktan büyük onur duyduğunu dile getirdi.
Bu ödülün, ömrünü verdiği sanatında emeklerinin bir karşılığı olduğunu ifade eden Büyükaşık, "Cumhurbaşkanına çok teşekkür ederim bu ödüle bizi layık gördükleri için. Tek arzum bu mesleğin devam etmesi. Bu meslek altın gibi bir meslek, ölmesin, yaşasın" diyerek sözlerini tamamladı.