Ordu Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'nin "en tatlı" projesi olarak nitelendirilen "Çikolata Park" ve bahçe sahipleriyle fındık toplayacak işçileri buluşturan "Fındık Dalda Aklın İşçide Kalmasın" projelerini hayata geçirdi.
Gülyalı ilçesinde kurulan Çikolata Park'taki atölye ve kafe, kısa bir süre önce hizmete açıldı. Üretilen çikolataya, kentteki Kurul Kalesi'nde 2016 yılında yapılan arkeolojik kazıda 2 bin 100 yıllık heykeli bulunan, mitolojide "Ana Tanrıça" olarak anılan Kybele'nin adı verildi.
Geçen yıl başlatılan Fındık Dalda Aklın İşçide Kalmasın Projesi'nde ise üretim ve istihdama katkı sunmak amacıyla üretici ile yerli işçi buluşturuluyor.
Her iki proje kapsamında, fındık tarımında çiftçinin yanı sıra kent ekonomisine katkı sunulması amaçlanıyor.
"Tarıma özellikle ağırlık veriyoruz"
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, tarım ve turizme yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Ordu'nun, fındık üretiminde dünyada bir numaralı şehir olduğunu vurgulayan Güler, "Ancak fındıktan yeteri kadar hak ettiği parayı alamıyor. Sadece satarak kazanıyor. Halbuki bundan yeni katma değeri yüksek ürünler yapılabilir." dedi.
Güler, Türkiye'nin fındık ihracatı gelirinin 2-2,5 milyar dolar olduğunu ancak katma değeri yüksek ürünlere çevrilmesi halinde rakamın daha da artacağını belirterek, "En iyi fındık Karadeniz'de, bizde yetişiyor. Dolayısıyla bunu çikolataya çevirmek istedik. Bununla ilgili bir Çikolata Park kurduk. Orada çikolatanın değişik ürünlerini geliştirdik. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor." diye konuştu.
Bunun bir marka olmasını sağlamayı amaçladıklarını dile getiren Güler, fındığın dışında yörede kivi, bal ile diğer sebze ve meyveler de olduğuna işaret etti.
Güler, Ordu'nun kendi kendine yeten bir şehir olmasını hedeflediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili çalışmalarımız yoğun şekilde sürüyor. Özellikle pandemi sebebiyle ülkeler birbirlerine bildiğiniz gibi ticareti, seyahati kesti. Hatta iller bile birbirlerine sınır koydular. İnsanlar da 14-15 gün icabında evinde kapalı kaldı. O zaman kendi kendine yetmek çok önemli. Bunun için de biz tarıma özellikle ağırlık veriyoruz. Bununla ilgili soğuk hava depoları ile üretime ağırlık veriyoruz. Bunlardan biri de çikolata ve diğer fındık ürünleri."
"Hakkımız olan değeri kazanmamız lazım"
Güler, mevsimlik tarım işçilerinin, hasat döneminde fındık toplamaya Ordu'ya geldiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Büyükşehir Belediyesi olarak bir hesap yaptık, 14 bin kişi fındığı toplamak için Ordu'ya gelmek zorunda ama bizim aynı zamanda 30 bin kadar da işsizimiz var. Dedik ki bu para Ordu'da kalsın. 45 gün kadar fındığın toplanması ve diğer işlemleri sürüyor. Bunu yaptığımız zaman yaklaşık 40 milyon lira Ordu'da kalacak. Bu rakam bu sene 60'a kadar çıkıyor. Dolayısıyla bu, ekonomide kalırsa hem bizim için iyi olur hem de kendi fındığını toplamış olurlar."
Bahçe sahipleri ile fındık toplamak isteyenleri buluşturdukları proje kapsamında, işçiler için Kovid-19'a yönelik sağlık destek birimi oluşturduklarını anlatan Güler, projeye talebin yoğun olduğunu belirtti.
Ordu'nun fındık üretiminde hak ettiği değeri kazanması gerektiğini vurgulayan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir de öyle bir şey ki pazarda lahanasını, domatesini satan bir köylü veya çiftçi kendi fiyatını kendi tespit ediyor ama fındıkta biz bir numara olduğumuz halde fiyatını, teknik üretimini ve aynı zamanda katma değerli çikolata gibi ürünlere dönüş bize daha çok kazandıracakken bunları ihmal etmişiz. Büyükşehir Belediyesi olarak bizim, aynı zamanda hem bölgenin sosyal hem de ekonomik faaliyetlerini yönetmemiz lazım. Bununla ilgili yeni projeleri Türkiye'nin gündemine getiriyoruz."