Çevrimli köyünde teröristlerce 10 Haziran 1990'da gerçekleştirilen saldırıda yaşamını yitiren 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi için duyulan acı dinmedi.
Katliama tanık olanlar ile yakınlarını kaybedenlerin acısı, her yıl 10 Haziran'da tazelenirken, teröre tepki sürüyor.
"Terörü lanetliyoruz"
Katliamda iki kardeşini, terör örgütünün farklı tarihlerde düzenlediği saldırılarda da iki ayağını kaybeden Çevrimli Muhtarı İbrahim Özbey, acılarının hiç dinmediğini söyledi.
Özbey, 30 yıl önce teröristlerin 27 köylüyü kalleşçe, kadın erkek demeden katlettiğini, saldırıda ağabeyini ve ablasını kaybettiğini belirtti.
"PKK, 'Kürtleri savunuyoruz.' diyor. Kürtleri savunan Kürt insanını katleder mi? Onların davaları beyhude. Kürtlükle bir alakası yok. Onları lanetliyoruz. Allah hakkımızı onlara bırakmasın." şeklide konuşan Özbey, dini, imanı, vicdanı olanın böyle bir vahşeti kabul edemeyeceğini dile getirdi.
Özbey, katliamı unutmanın mümkün olmadığını ifade ederek, "Allah bu tür olayları bir daha göstermesin. Şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun." dedi.
"Devletin kararlılığını destekliyoruz"
Katliamda babasını kaybeden Emin Yılmaz, saldırı gerçekleştirildiğinde henüz 10 yaşında olduğunu belirtti.
O anların hafızasından silinmediğini anlatan Yılmaz, "Acımız ilk günkü tazeliğini koruyor. Terör örgütünün yaptığı bu alçak saldırıyı asla unutmayacağız. Büyük bir üzüntü içindeyiz, ciğerimiz yanıyor. Babasız 30 yıl geçti. Acımızı içimizde, derinlerde yaşıyoruz." diye konuştu.
Yılmaz, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, "Devletin teröre karşı büyük azim ve kararlılığı var. Bunu takdir ediyor, destekliyoruz. Terörün en kısa zamanda bitmesini umuyoruz. Şehitlerimize rahmet diliyoruz." ifadelerini kullandı.
"300 yıl da geçse bu vahşeti unutmayız"
Saldırıya tanık olan Kadri Beştaş ise 10 yaşındayken şahit olduğu katliamı hiç unutmadığını, unutamayacağını söyledi.
Beştaş, "Bugün olmuş gibi gözlerimin önünden gitmiyor. Olayda saklanarak sağ kalan birisiyim. Saklanmasam muhtemelen beni de öldüreceklerdi. 30 yıl değil 300 yıl da geçse bu vahşeti unutmayız. Sürekli buraya çocuklarımızı getiriyoruz. Çocuklara mezarlarını göstererek, 'Bu amcan.', 'Bu halan.' diyoruz. Bu yapılan zulüm asla unutulacak bir olay değil." şeklinde konuştu.