PÖH'ler Ankara'ya otobüs ve servislerle nakledilmiş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görev yapan ve hava yoluyla Nevşehir'e sevk edilen yüzlerce özel harekat polisinin, belediyeye ait minibüslerin yanı sıra, halk otobüsleri ve öğrenci servisleriyle Ankara'ya nakledildiği ortaya çıktı.

İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, 15 Temmuz'da darbe gecesi Doğu ve Güneydoğu illerindeki bin 500 özel harekat polisinin (PÖH) hava yoluyla Nevşehir'e sevk edildiği yönündeki açıklamasının ardından, AA muhabirine konuşan Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, o gece kentte yaşanan çalışmanın ayrıntılarını anlattı.

Darbe teşebbüsünde bulunanlara karşı müdahalede etmek üzere uçak ve helikopterlerle yola çıkan yüzlerce özel harekat polisinin, Ankara hava sahasının uçuşlara kapatılmasının ardından Kapadokya Havalimanı’na yönlendirildiğin kaydeden Ünver, "O saatlerde Konya ve Ankara hava sahaları güvenli değildi. Kapadokya Havalimanı’na uçaklarla gelecekleri bize bildirildi. Tüm personelimizle seferber olduk. Polislerimizin sayısı çok fazla olduğu için belediyemizin otobüsleri yetersiz kalacaktı. Gece, halk otobüsleri ve öğrenci servislerinin şoförlerini tek tek bularak, kimisini yatağından kaldırarak onlarca aracı havalimanına yönlendirdik." diye konuştu.

"Gece bazı market ve fırınlar açtırıldı"

Ünver, havalimanından Ankara’ya nakledilmek üzere otobüs ve minibüslere bindirilen PÖH'ler için gece geç saatlerde şehirdeki bazı fırın ve marketleri açtırılarak kumanya paketleri hazırlattıklarını söyledi.

Ünver, şöyle devam etti:

"Gece şehirdeki kapalı market ve fırınları açtırıp, özel harekat polislerimiz için kumanya paketleri hazırlandı. O gece ülkemiz adına çok sıkıntılı bir geceydi. Nevşehir, bu konuda yüzünün akıyla çalışma yaptı. O gece yüzlerce özel harekat polisimiz, Nevşehir üzerinden sağladığımız imkanlarla Ankara'daki darbecilere müdahalede bulundu. Bizden istenileni, biz yaptık. En ufak bir aksama yaşanmadan polislerimizi görev mahaline naklettik. O gece İstanbul ve Ankara’da tankların karşısına duran insanlar ne hissettiyse, hainlerin silahları karşısına duran Nene Hatunlar ne hissettiyse aynı duyguyu yaşamak için çaba sarf ettik. Söz konusu vatandı, gerisi teferruattı. Cumhurbaşkanımız ailesiyle hedefe konulmuşken, bütün ölüm tehditlerinin üzerine giderken bizlerin de bir kenara çekilmesi mümkün değildi. Allah'a şükürler olsun, aksaklığa yer vermeden görevimizi yerine getirdik."