Adana Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, Nisan ayında "Son Alo" ismini verdiği operasyonda, Adana'yla birlikte İstanbul, Ankara, Eskişehir, Edirne, Gaziantep, İzmir, Mersin, Osmaniye ve Şanlıurfa'da 73 adrese şafak vakti baskın yaptı.
Operasyon kapsamında, telefonla aradıkları kişilere kendilerini hakim, savcı ve polis olarak tanıtarak para isteyip dolandırıcılık yaptığı iddia edilen 60 kişi gözaltına alındı.
Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda 20 bilgisayar, 48 cep telefonu, 6 tablet, 2 pompalı tüfek, 1 ruhsatsız tabanca, 50 adet 9 mm mermi, 2 telsiz, çeşitli GSM operatörlerine ait 200 sim kart, 3 pos makinesi, 13 taşınabilir bellek, 10 bin lira para, 1 askeri kıyafet ele geçirildi.
Vatandaşları arayıp, FETÖ/PKK ile tehdit ediyorlardı
Şüphelilerin vatandaşları telefonla arayıp, daha önce terör örgütleri PKK, FETÖ tehdidi ya da 'hırsızlık yapılan bir kuyumcuda kimliğiniz bulunmuş, parmak iziniz alınacak, bu nedenle evdeki bütün altın ve paralarınızı vereceğim adrese getirin' yalanıyla dolandırırken, bu kez 'banka görevlileri paranızı kendi hesaplarına geçiriyor' yalanını kullandıkları ortaya çıkarıldı.
Şüphelilerden ele geçirilen malzemeler arasında bulunan askeri üniforma ile jandarma bölgelerinde astsubay adayı kıyafetiyle dolaşan dolandırıcıların, ulaştıkları kişilere kendilerini jandarma olarak tanıttığı ve parayı almaya da bu kıyafetle gittiği belirlendi. Bu yöntemle dolandırıcılar köylerde çok sayıda kişiyi dolandırdı.
Şüphelilerin İstanbul'da danışmanlık merkezi olarak görünen işyerinde çağrı merkezi kurdukları, özel programla aradıkları kişilerin cihazlarında farklı numaralar görünmesini sağladıkları saptandı.
Ele geçirilen bir bilgisayarda ise vatandaşlara ait kimlik bilgilerinin olduğu nüfus kayıt programı bulundu. Dolandırıcıların aradıkları kişileri ikna etmek için bu bilgileri kullandıkları tespit edildi. Polis ekipleri, yapılan 3 aylık teknik ve fiziki takipte şüphelilerin kendilerini hakim, savcı, polis veya asker olarak tanıtarak aradıkları 252 kişiden 15'ini 600 bin lira dolandırdıklarını ortaya çıkardı.
Polis, dolandırıcıların yönlendirmesiyle bankaya 14 milyon 400 lira yatıran 237 kişinin parasını ise hesaplara bloke koydurarak kurtardı.
Mağdurlara ulaşılarak polis, savcı, hakim ve jandarmanın para istemeyeceği anlatıldı. Paraları iade edildi.
Şüphelilerden 50'si, sevk edildikleri nöbetçi mahkemede tutuklanırken, 11'i de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kilitli yangın merdiveninde sıkıştı
Ekipler, çetenin firari lideri Ahmet Ergün'ü yakalamak için harekete geçti. Şüphelinin nitelikli dolandırıcılıktan 50'den fazla suç kaydının olduğu, bugüne kadar da 500 bin liralık vurgun yaptığı saptandı.
Ergün'ün 14 Mart'ta Niğde'de kendini polis olarak tanıtarak yaşlı bir kadından 30 bin lira değerinde altın ile 3 bin lira alan ve bunları otomobilin motor bölümünde ve paspas altında saklayanlardan biri olduğu tespit edildi.
Polisler, şüphelinin Seyhan ilçesi Huzurevleri Mahallesi'nde yıllık 20 bin liraya lüks daire kiralayıp kaldığını belirledi.
Ekipler, bir ay boyunca bölgedeki lüks sitelerin çevresinde seyyar satıcı, emlakçı kılığına girerek gözetleme yaptı. Ergün'ün kaldığı siteyi tespit eden polis sahur vakti operasyon düzenledi. Şüphelinin evine giden polisler, kapıyı çaldı. Eşiyle evde oturan Ergün, polislerin geldiğini görünce yangın merdiveninden dışarı çıktı. Ergün, yangın merdiveni zemin kat kapısının kilitli olduğunu görünce bu kez, 11'inci kata çıkarak damda saklanmak istedi. Dam kapısı da kilitli olunca Ergün, 11'inci katta yangın merdiveninde yakalandı.
"Ben öğrenciyim" diyen Ahmet Ergün, emniyette suçlamaları kabul etmedi. Polis şüphelinin tüm mallarına el koydurdu. Mahkemeye sevk edilen Ahmet Ergün tutuklandı.
Kaynak: DHA