Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında 72 eski emniyet mensubu hakkında hazırlanan ve Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklar hakkında birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile onbeşer yıla kadar hapis cezası istendi.
Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcıvekili ve 2 cumhuriyet savcısı tarafından 37'i si tutuklu, 34'ü tutuksuz ve biri firari 72 sanık hakkında hazırlanan 305 sayfalık iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.
Mahkeme, Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ihraç edilen aralarında emniyet müdürü, emniyet amiri, komiser ve komiser yardımcılarının bulunduğu 72 sanık hakkında "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl altışar aydan onbeşer yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianameyi kabul etti.
7 Ağustos'ta Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanacak davanın iddianamesinde, darbe girişiminin ardından yapılan çalışmada, dosyada bulunan Sakarya İl Emniyet Müdürlüğünde görev yapmış emniyet mensuplarının önce açığa alındığı daha sonra KHK ile ihraç edildiği kaydedildi.
İddianamede, şüphelilerin 17-25 Aralık sürecinden sonra Bank Asya'ya para yatırarak örgüte finansal destek sağladığı belirtilerek, bazı sanıkların ise çocuklarını KHK ile kapatılan Özel Fatih Kolejine gönderdiği ifade edildi.
Bazı şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada örgütün elebaşısı Fetullah Gülen'in kitap ve CD'lerinin bulunduğu anlatılan iddianamede, bazı sanıkların terör örgütünün evlerindeki sohbetlere katıldığı ve örgütün haberleşme programı "ByLock"u kullandığının tespit edildiği aktarıldı.
İddianamede, şüphelilerden bir kısmının KHK ile kapatılan örgütün elebaşısı Fetullah Gülen'en emirleri doğrultusunda Kimse Yok Mu Dernegˆine bagˆıs¸ yaptıgˆının belirlendigˆi, sanıkların "FETO¨/PDY silahlı tero¨r o¨rgu¨tu¨" ile su¨reklilik, c¸es¸itlilik ve yogˆunluk arz eden organik bagˆ kurdugˆu, üzerilerine atılı "anayasayı ihlal" ve "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlarını işlediklerinin anlaşıldığı vurgulandı.
Eski polisten çelişkili ifadeler
İddianamede, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesindeki ifadesine yer verilen sanık eski polis memuru Lokman Keşmer, 2009'da Sakarya'ya atandığı zaman Olay Yeri I·nceleme S¸ube Mu¨du¨rlu¨gˆu¨nde beraber c¸alıs¸tıgˆı Ü.A. isimli polisin kendisini tanıştırmak için çaya davet ettiğini ve halka açık alanda buluştuklarını söyledi.
Sanık Keşmer, emniyet mensuplarıyla birçok evde sohbete gittiklerini, kendi evlerine de sohbete gelindiği, bu toplantılarda Fetullah Gülen'den bahsedildiğini belirtti.
Daha sonra sohbetlere katılmadığını, 2010 yılının nisan-mayıs aylarında gizli bir numaradan arandığını, birisinin konunun önemli olduğunu ve yüz yüze görüşmek isteğini söylemesi üzerine bu kişiyle buluştuğunu aktaran Keşmer, "Burada tanımadıgˆım, ilk defa burada go¨rdu¨gˆu¨m iki erkek s¸ahıs kars¸ıladı. Biri polis olduğunu diğeri MİT'te çalıştığını söyledi ve kimliklerini gösterdiler, isimlerini söylemediler. Polis oldugˆunu so¨yleyen toplantılara tekrar devam etmemi, bu is¸ ile ilgili go¨rev vereceklerini, bu yapının ic¸erisinde go¨revli olarak bulunacagˆımı so¨yledi. Diğer kişi de bunu destekler şeyler so¨yledi, kabul etmedim. MİT'ten oldugˆunu beyan eden s¸ahıs go¨rev verdikten sonra reddinin olmayacagˆını so¨yledi, bu so¨yleminden endis¸elenerek kabul ettim." dedi.
Sanık Keşmer, daha sonra kendi isteğiyle toplantılara katıldığını, 2014'ün nisan-mayıs ayına kadar bu toplantılara devam ettiklerini, bu yapı ic¸erisinde hic¸ go¨rev almadığını sadece sohbetlere katıldığını, sohbetlerde FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in videolarının izletildiğini kaydetti.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde ise Keşmer, emniyetteki beyanlarını kabul etmediğini dile getirdi.
Emniyetteki ifadesini baskı altında verdiğini, baskı yapanların polis memurlarının olmadığını iddia eden Keşmer, şöyle devam etti:
"Baskı yapan s¸ahıslar dıs¸arıdan kis¸ilerdir. Ac¸ıgˆa alındıgˆım 30 Temmuz 2016 tarihinden sonraki ilk çars¸amba gu¨nu¨ Korucuk Mahallesinde yürürken siyah renkli bir arac¸ adres sorma bahanesiyle yanımda durdu. Bas¸ıma silah dayayıp beni ic¸eri aldılar. Korucuk civarında dolas¸tırdılar. Sonra Korucuk civarında bilmedigˆim bir yerde durdurdular. Nasıl ifade verecegˆim konusunda yo¨nlendirdiler. Ben de o s¸ahısların dedigˆi gibi emniyetteki ifademi verdim. Bu s¸ekilde ifade vermezsen benim c¸ocugˆumu kac¸ıracaklarımı, es¸im ve c¸ocuklarımı o¨ldu¨receklerini söylediler. Aileme zarar vereceklerini du¨s¸u¨ndu¨gˆu¨m ic¸in bu s¸ekilde ifade verdim. Vermis¸ oldugˆum ifadem dogˆru degˆildir."
Gülen cemaati ic¸erisinde bulunmadığını, sohbet ve toplantılara katılmadığını öne süren sanık Keşmer, "2009-2014 yılları arasında Fetullah Gülen cemaatine ait sohbet toplantılarına katılmıs¸ yo¨nu¨nde ifade vermis¸sem de bu dogˆru degˆildir. Emniyetteki ifademde fotogˆraf tes¸his tutanagˆı dogˆrudur zira bu kis¸iler benim birlikte c¸alıs¸tıgˆım kis¸ilerdir. Bunları tanıdıgˆım ic¸in beni tehdit eden s¸ahıslar da bu tes¸his ettigˆim kis¸ilerle birlikte birc¸ok isim verdiklerinden tanıdıgˆım bu kis¸ileri tes¸his ettim. Tes¸hisini yaptıgˆım kis¸ilerin Fetullah Gülen cemaatinin sohbet toplantılarına katılıp katılmadıkları hususunda bir bilgim yoktur."