Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Emine Bulut cinayetinin ardından bazı vatandaşların şiddet içerikli dizi ve filmlerle ilgili Üst Kuruldan beklentilerini sosyal medya aracılığıyla ifade etmesine yönelik değerlendirme yaptı.
Üst Kurulun, çocuklar ve kadınlar özelinde aileyi korumayı kendisine ilke edindiğini, bunun hem yasaların verdiği görevden hem de RTÜK yönetiminin özel hassasiyetinden kaynaklandığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:
"Kadına şiddet insanlığa ihanettir, kabul edilmesi mümkün değildir. RTÜK'ün kadına karşı şiddeti özendiren yayınlara kayıtsız kalması düşünülemez. Kadınlarımıza yönelik şiddet, kadın cinayetleri vahşettir, lanetliyoruz. Şiddetin her türlüsüne son vermek için topyekün bir mücadele şarttır. Ortaya çıkan tabloyu sadece dizi filmlerdeki şiddet sahneleriyle açıklamak yeterli değildir. Dizilerin toplum davranışları üzerindeki etkisi tartışılmaz ama dizilere müdahale tek başına şiddetin önüne geçmek için çözüm değildir. Eğitim sistemimizden başlayan tedbirlerin alınması zorunludur. RTÜK'ün görev alanına giren televizyon yayıncılığına ilişkin ortaya çıkan şiddet içerikli yayınlara karşı tedbir alınması beklentisi makuldür ve RTÜK'ün en hassas olduğu konuların başında gelmektedir. Şiddeti meşru gösteren, normalleştiren ve özendiren yayın içeriklerine karşı görev sorumluluğumuzun bilincinde olarak dizi filmlerde bahse konu sahnelerin temizlenmesi için gereken tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Kadına şiddete ve kadın cinayetlerine duyarsız, sessiz ve tepkisiz kalmayacağız."
Eylül ayının ilk haftasında görüşülecek
Şahin, Üst Kurula ALO 178 RTÜK İletişim Hattı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi, internet ve sosyal medya üzerinden yapılan başvurular ve şikayetlerin titizlikle ele alındığını, vatandaşların beklenti ve önerilerini değerlendirerek gerekli müdahalelerin yapıldığını söyledi.
Dizi filmlerin geleceği, dizilerde şiddetin azaltılması, dizi karakterlerinin toplum üzerindeki etkileri gibi konularda İletişim Başkanlığı ile koordineli olarak çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Şahin, RTÜK'ün ilgili taraflarla sürekli iletişim halinde bulunarak gereken uyarıları aksatmadan yaptığını anlattı.
"Buna ilişkin olarak yapmayı çok önceden planladığımız son çalışmayı, eylül ayının ilk haftasında icra edeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanımızın başkanlığında dizi ve film yapımcılarıyla bir araya gelerek, şiddet ve istismar konuları başta olmak üzere tespit ettiğimiz aksaklıkları, yanlışları yüz yüze istişare edeceğiz. Gündem olan son elim kadın cinayeti bu toplantıları organize etmekle ne kadar doğru bir çalışma yaptığımızın göstergesidir. Bu toplantılarla amacımız, çok izlenen dizilerin yapımcılarının dikkatini çekerek, filmlerinde milli ve manevi hassasiyetleri göz ardı etmemelerini sağlamak ve rating alarak ekranlarda kalma uğruna toplum sağlığını olumsuz etkilemelerini önlemektir. Hiç kimsenin kişisel maddi menfaatler için toplumun genel beklentilerini görmezden gelmeye hakkı yoktur."
"Bir taraftan sansürcü ilan ediliyor, diğer taraftan ceza vermemekle suçlanıyor"
Şahin, Üst Kurulun yayıncılık alanında düzenleyici ve denetleyici bir otorite olduğuna işaret ederek, görevlerini yerine getirirken düzenlemeyi her zaman önceliğe aldıklarını aktardı.
Denetleme faaliyetlerinde müeyyide uygulamanın en önemli yaptırım gücü olduğunu ancak sadece ceza ile sorunların çözülemeyeceğini çok iyi bildiklerini dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Ne tezattır ki bazı kesimler tarafından eleştirilirken kantarın topuzu kaçırılarak, RTÜK bir taraftan sansürcü ilan ediliyor, diğer taraftan ceza vermemekle suçlanıyor. Üst Kurul, düzenleme faaliyetlerinde ikili ilişkileri önemseyerek güçlü bir iletişim ve olumlu yönlendirmelerle şiddeti öven dizilerin fragmanlarını daha önce yayından kaldırtmış, bazen de ilgili televizyonun ya da yapımcının özür dilemesini sağlamıştır. Cezalandırmak en son düşünülecek yöntem olarak görülmelidir. RTÜK olarak son bir yılda, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden, kadınları istismar eden ve şiddet içerikli yayınlar nedeniyle 5 defa da program durdurma müeyyidesi uygulanmış, 1 milyon 795 bin 796 lira idari para cezası verilmiştir."
"En hafif tabirle haksızlık"
Bazı RTÜK üyelerinin açıklamalarına atfen yapılan haberlerde kendisinin de hedef alındığını anımsatan Şahin, "Bu haksızlıktır" ifadesini kullandı.
Şahin, daha önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında müsteşarlık görevinde bulunduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Kadına karşı şiddet, çocuk istismarı, dezavantajlı grupların korunması ile hayvanlara eziyet konularında hayata geçirdiğimiz önemli çalışmalar herkesçe bilinmektedir. Dolayısıyla anılan çalışmalarımız ortadayken kadına şiddet konusunda duyarlılığım tartışılamaz. Haberlerde geçen siyasi otoriteye yakın kanallara ceza verilmemesinin istendiğini dile getirmek de yine en hafif tabirle haksızlıktır. Kaldı ki mevcut siyasi otoritenin kadına karşı şiddet ve dezavantajlı gruplar konusundaki tavrı oldukça net ve keskindir. Siyasi irade, bu açık ve net tavrıyla birçok Avrupa ülkesinin bile cesaret edemediği düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Ayrıca Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kıymetli eşi hanımefendinin, kadına karşı şiddetin önlenmesi için hazırlanan kamu spotlarında bizzat rol almalarını ve kadına şiddeti insanlığa ihanet olarak ilan etmelerini görmezlikten gelerek ithamlarda bulunmak da vicdanları yaralamaktadır."
Kaynak: AA