TRT Haber ekibi, virüsle ön cephede savaşan iki sağlık çalışanı annenin duygu dünyasına misafir oldu. Onlar, virüsle savaşan sağlık ordusundaki annelerden sadece ikisi. Bu Anneler Günü'nü çocuklarına sarılamadan geçirecekler.
Her an göreve hazırlar, çünkü onlar hastalığın kaynağını bulmaya çalışan filyasyon ekibinde. Ve çalan her telefonla onlara bir vaka bilgisi geliyor.
Bu ekipteki iki kadın sağlıkçı, aynı zamanda anne. İkisinin de en büyüğü 9 yaşında olan ikişer çocuğu var.
Her sağlıkçı gibi onlar da çocuklarıyla aralarına sosyal mesafe koyuyor.
Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Selen Uludağ, Kis, "Halk sağlığı uzmanıyım 16 yıllık hekimim. Evliyim, 2 oğlum var 9 ve 7 yaşlarında. Eşim de sağlıkçı hekim. Eşim de sağlıkçı olduğu için çocuklarımızı aile büyüklerimize, annelerimize bırakıyoruz. Hafta içi görüşemiyoruz. Onlar için de zor oluyor, bizler için de zor oluyor tabi bu süreç. Ben hastaları iyileştirmeye gidiyorum oğlum diyorum. 2 erkek çocuğum var, onların bana ihtiyacı var diyorum. Onlar da anlayışla karşılıyorlar. Anne iyileştir, anneleri babaları iyileştir diyorlar." diye konuştu.
İnsan sağlığına hizmet etmek onlar için bir tutku, ama evlat hasreti yüreklerini burkuyor.
Neyse ki çocuklar bu süreçte annelerine destek veriyor.
Hemşire Ayşe Cankara, "Ben bırakamıyorum. Çünkü maalesef annem uzakta, kayınvalidemler de uzakta. Annem çok yaşlı, 80 yaşında o yüzden bırakamıyorum. Ama evde izolasyon uyguluyorum. Onlar ayrı odadalar, ayrı banyo tuvalet kullanıyorlar, ben ayrı kullanıyorum. En son ne zaman sarıldım, çok oldu. Yani onlara doya doya sarılmak... Çocuklarımı özledim. Sarılmayı özledim onlara, öpmeyi özledim. Onlar da bana sarılmayı çok özlediler, öpmeyi özlediler. Söylüyorlar zaten hep." diye duygularını dile getirdi.
İki annenin de Korona sonrasında en büyük hayalleri çocuklarına uzun süre sarılıp, vakit geçirmek. Türk halkından tek istekleri ise bu süreçte hijyen ve mesafe kurallarına uymaları.
Haber: Bekir Özbek
Kamera: Memiş Akçam