Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun yaptığı inceleme sonucunda "tarihi sit alanı" ilan edilen, 100'ün üzerinde siperin bulunduğu yaklaşık 3 kilometrelik bölge koruma altına alındı.
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Coşkun Erüz, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Doğu Karadeniz'de yoğun çarpışmalar yaşandığını söyledi.
Tarihe tanıklık etmiş siperlerin kaybolmaması için harekete geçildi
Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi de olan Doç. Dr. Erüz, bölgeye denizden ve karadan saldırıları önlemek için askerlerin stratejik noktalarda konuşlandırıldığını ifade etti.
Bölgenin yüksek kesimlerinde savaş döneminden kaldığı bilinen şehitlikler olduğunu dile getiren Erüz, bunun coğrafyaya hakim tepelerin önemini bir kez daha ortaya koyduğuna dikkati çekti.
Erüz, 2017 yılında Gümüşhane-Trabzon sınırında "turizm havzası" ilan edilen Çakırgöl'ün de bulunduğu bölgenin biraz yukarısındaki "Deveboynu" diye adlandırılan bölgeye yaptıkları tırmanışta siper olabileceğini düşündükleri kalıntılara rastladıklarını, konuyla ilgili yöreyi bilenlerle istişarelerde bulunduklarını anlattı.
Siperlerin, dağın her iki yamacını görecek şekilde yaklaşık 3 kilometre boyunca devam ettiğini belirten Erüz, tarihe tanıklık etmiş siperlerin kaybolmaması için harekete geçtiklerini dile getirdi.
Erüz, dernek olarak konunun araştırılması için Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna müracaat ettiklerini söyleyerek, uzmanlardan oluşan ekibin bölgede araştırma yaptıktan sonra rapor hazırladığını ifade etti.
Siperler, tarihi İpek Yolu'nun yaz güzergahının içinde bulunuyor
Hazırlanan raporun Kurul toplantısında görüşüldüğünü belirten Erüz, Kasım 2019'da "tarihi sit alanı" ilan edilerek 100'ün üzerinde siperin bulunduğu yaklaşık 3 kilometrelik bölgenin koruma altına alındığını dile getirdi.
Erüz, siperlerin bulunduğu bölgenin önemine ilişkin de bilgi vererek, "Doğu Karadeniz'in en yüksek üçüncü zirvesinde Deveboynu olarak adlandırılan bölgedeki siper hattının 'tarihi sit alanı' ilan edilmesi, tescillenmesi, tarihimizi gelecek kuşaklara ulaştırma noktasında büyük önem taşımaktadır." dedi.
Tarihi sit alanı ilan edilen bölgenin, tarihi İpek Yolu'nun da yaz güzergahının içinden geçtiği bilgisini veren Erüz, şöyle devam etti:
"Bu alanı mutlaka korumamız lazım. Tarihi bilmeden geçmişi planlayamayız. Geçmişe sahip çıkmadan da geleceğe sahip çıkması mümkün olmayan bir şey. O nedenle bu tür alanlar önemli. Bu alanın özelliği, bugüne kadar bozulmadan kalmış nadir siperlerden biri olması ve 3 kilometre boyunca devam ediyor olması. Bölge, 3 kilometre boyunca en büyük savaş siper hattının olduğu bir bölge. Buranın tahrip olmadan korunması, ulusal anlamda yaşanmış geçmişteki acıların bir göstergesi olarak kalması önemli. Hem Gümüşhane hem de Trabzon için önemli bir alan."
Arkeolojik çalışmalar yapılan alanın tescil sayesinde korunarak geleceğe taşınacağını anlatan Erüz, revizyon çalışmalarıyla da Trabzon ve Gümüşhane turizmi için sahip olduğu önem sayesinde cazibe merkezi ve marka değeri olacağına inandığını sözlerine ekledi.