Ölüm onun için bir son değil, bir dirilişin, sevgiliye kavuşmanın vesilesi oldu.
8 asır öncesinden gelen çağrısı dünyayı kuşattı, İslam ve Allah sevgisi üzerinden verdiği mesajlar gönüllere işledi. Hazreti Mevlana, 746'ncı Vuslat Yıl Dönümü'nde Konya'da anılıyor.
Anma törenleri kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, vatandaşlarla birlikte Mevlana Meydanı'na kadar yürüdü.
Kurum ve Ersoy, türbeyi inceleyerek yetkililerden bilgi aldı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü ve postnişin Fahri Özçakıl dua etti.
Daha sonra protokol üyeleri ile vatandaşlar, "Vefa Vakti" temasıyla icra edilen etkinlikler kapsamında, Mevlana Meydanı'na kadar birlikte yürüdü. Kurum ve Ersoy burada gerçekleştirilen Nevbe Merasimi'ne katıldı. Merasim kapsamında, ilahiler okundu, dua edildi.
Merasimin ardından Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu sanatçıları kısa bir konser verdi.
Konserin ardından "Tekke pilavı" ikram edildi
Konserin ardından Bakan Kurum, Bakan Ersoy ve beraberindekiler, Mevlana Müzesi'ni ziyaret etti. Müze içinde Mevlana'nın sandukası başında "Gülbang Duası" yapıldı.
Duanın ardından Mevlana Meydanı'nda ziyaretçilere tekke pilavı ikram edildi.
Öğretileri ile tüm dünyada ilgi uyandıran düşünce adamı, mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin vefatının 746. yılı dolayısıyla düzenlenen ve 17 Aralık tarihine kadar sürecek etkinlik, Mevlana Kültür Merkezi'nde yapılacak Türk Tasavvuf Müziği Konseri ve sema ayini şerifi ile devam edecek.
17 Aralık'ta düzenlenecek Sema Töreni de TRT ekranlarından canlı yayınlanacak.
Hazreti Mevlana asırlardır unutulmadı
Etkinlikler, Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen programla devam etti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hazreti Mevlana'nın asırlardır unutulmadığını söyledi.
Özünden koparılarak farklılaştırılmak istenen değerlerin bozulmaya, dönüşmeye ve bunun sonucunda da kaybolmaya yüz tutacağını anlatan Ersoy, "Bugün Türk-İslam kültürünün en büyük düşünürlerinden, tasavvufun en istisna şahsiyetlerinden Mevlana üzerinde de böylesi bir yola gidilmek istendiğini görmek bizleri üzmektedir" dedi.
Hazreti Mevlana'dan sadece bir şair, güzel sözler söyleyen ve yazan bir edipmiş gibi bahsedilmesinin doğru olmayacağını vurgulayan Ersoy, şöyle konuştu:
"Dünyada kasıtlı olarak, sistemli ve planlı bir şekilde İslam düşmanlığı ve İslamofobi körükleniyor. Ancak biliyoruz ki Mesnevi, birçok dilde ve ülkede en çok okunan ve değer gören eserler arasında. Çünkü hepimizin fıtratında olan insani ve vicdani değerlere hitap ediyor. Bununla da kalmayıp değerleri uyandırma, harekete geçirme etkisine ulaşıyor."
"Ne mutlu o çağrıya uyanlara"
Ersoy, Mesnevi'nin insanlığı etkilemesinin nedenini, Hazreti Mevlana'nın "Mesnevi, hakikate ulaşmak ve Allah'ın sırlarına agah olmak, akıl erdirmek isteyenler için bir yoldur" sözünden atıfla şöyle açıkladı:
"Hangi hükmün altında, hangi yolda yürüdüğü çok açık ve net. Bunun unutturulması, görmezden gelinmesi doğru değildir. Nehir ne kadar gür ve coşkun olsa da kaynağını keserseniz kurur. Zaten Mevlana’yı İslam'dan ayrı düşünürseniz onu hiç anlamamışsınız demektir. Zira Hazreti Mevlana der ki, 'Ben yaşadıkça Kur'an-ı Kerim'in bendesiyim. Hazreti Muhammed Mustafa'nın yolunun tozuyum. Kim beni bunun dışında anarsa, bana bundan başka bir şey isnat ederse, o isnat ettiği şeyden de ondan da şikayetçiyim'. Bu denli büyük, bu denli güçlü bir değerin, özünden koparılmasına izin vermememiz gerektiği açıktır. Doğruların bir bütün olarak bilinmesini sağlarsak, yalanları tüm ayrıntısıyla çürütmüş ve ardındaki emelleri de çökertmiş oluruz. Doğruyu eğip bükerseniz yanlışa hizmet etmiş olursunuz."
Mevlana'nın İslam kültürünün en büyük mutasavvıflarından ve insanlığa armağan ettiği en zengin gönüllerden biri olduğunu belirten Ersoy, "Onun çağrısı bütün insanlaradır. Çünkü onun uyduğu çağrı, alemlere rahmet olarak gönderilenin çağrısıdır. Ne mutlu o çağrıya uyanlara" dedi.
Doğru olanın yolunda katlanılan her acının sonucunda güzelliğin yer alacağını vurgulayan Ersoy, şöyle konuştu:
"Çünkü doğru olmak güzeldir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortaya koyduğu insani politikaların uyandırdığı yankıyı, etkisini ve sonucunu hepimiz yakinen takip ediyoruz. Önümüze koyulan onca engel, çıkarılan onca sıkıntı ve soruna rağmen, yolumuzdan dönmemiz söz konusu olmamıştır, olamaz. Bugün sadece Türkiye'de, ülkelerinden ve zulümden kaçan yaklaşık 4 milyon can, Yesevi'den, Yunus'tan, Mevlana'dan emanet aldığımız bu kararlılık sayesinde hayata tutunabilmiştir. TİKA, Türk Kızılay ve AFAD'a kadar, kurumlarımızın çalışmaları ile sınırlarımızın dışında milyonlarca insan, Türkiye’yi ve aziz milletimizi umudun simgesi olarak gönüllerine kazımıştır. Hazreti Mevlana, 'Sevgide çekilen cefada binlerce vefa var.' diyor. İşte bu mazlumların gözüne baktığımızda, o vefayı görüyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki Allah'ın vefasına mazhar olma ümidiyle bu yolda çektiğimiz her cefayı da memnuniyetle göğüsleriz."
Vatandaşlar Konya'ya akın ediyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise, bugün binlerce Mevlana sevdalısının Şeb-i Arus etkinlikleri kapsamında Konya'ya akın ettiğini söyledi.
Kurum, Hazreti Pir'in aşkla yazdığını ve sözü, harfleri, cümleleri aşk ettiğini, bu nedenle de hatırasının yüzlerce yıl yaşadığını vurguladı.
Hazreti Mevlana'nın torunlarına, kendisinden sonra gelen nesillere umudu, cesareti, özgüveni ve en çok da vefayı emanet ettiğini anlatan Kurum, şunları söyledi:
"Hani diyor ya, 'Vefa, dostluğun asaletine sahip çıkmandır.' Kişi Rabb'ine vefalı olduğu sürece onunla beraberdir. Kişi Rabb'inin sevdiklerine vefalıysa korkaklık, ümitsizlik, güvensizlik artık onu terk etmiştir. Davasına inanmış bir insanın, güneşi sağ eline, ayı sol eline verseniz davasından vazgeçirebilir misiniz? Hayır, vazgeçiremezsiniz, yolundan döndüremezsiniz. Çünkü bizler, 'Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü peygamber' diyenleriz. Ölümü güzellikle anan ve onu hoşnutlukla karşılayan ecdadın torunlarıyız. Biz ölüme bile vefat demiş, ölümü vefadan bilmişiz. Vefa dostadır. Dost ise Allah'ın davasını tutanlardır."
"Türkiye olarak yeni bir bahara hazırlanmanın vakti"
Mevlana'nın öğretilerini vatandaşa hizmet ulaştırırken de bir yol gösterici olarak gördüklerini anlatan Kurum, şöyle konuştu:
"Şimdi Türkiye olarak yeni bir bahara hazırlanmanın vaktidir. 'Gelin bağa, yeşiller kuşanan doğayı görün. Her köşede bir çiçek dükkanı açan doğayı görün' diyen Mevlana'nın izinde doğamıza tabiatımıza vefanın vaktidir. Mevlana’da simgeleşen barış, dostluk ve sevgiyle yoğrulmuş mimari anlayışımızı ülkemizin her noktasında hayata geçirmenin vakti, şehirlerimize vefa vaktidir. Bu sokaklarda büyümüş, bu meydanlarda oyun oynamış, bu çarşılarda gezmiş Konya’nın bir evladı olarak söylüyorum, Mevlana’ya gelenler, ona daha güzel gelsinler diye Mevlana Çarşısı'nı, Mevlana Müzesi ve Bedesteni'ni, Kapu Camii'ni ve Altın Çarşı'yı ihya etme vaktidir. Konya’ya vefa vaktidir. Hep beraber söylenen bir türkü gibi, hep beraber okunan bir şiir gibi ülkemizi geleceğe taşıyacağız. Mevlana'yı daha iyi anlayarak, hiç unutmayarak yürüyeceğiz. Mevlana'yı dinlemeye, ona kulak kabartmaya devam edeceğiz."
Kaynak: AA