İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde ülke genelinde alınacak güvenlik tedbirlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Seçimlerin tüm vatandaşlar için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Soylu, milletin büyük bir seçim tecrübesine sahip olduğuna, 1800'lü yılların ilk yarısında başlayan bir seçim kültürü alışkanlığının bugüne kadar geldiğine işaret etti.
Milletin tarihinin en sıkıntılı dönemlerinde, hatta Kurtuluş Savaşı sürecinde dahi kararını sandıkla belirleme kabiliyetinde bir eksiklik göstermediğini, iradesini, fikrini, düşüncesini sandığa ve dolayısıyla hayatına yansıtmayı bildiğini aktaran Soylu, "Bu topraklar üzerinde canı pahasına sandığına sahip çıkan insan hikayelerimiz vardır. Sandığı namus bilip ona el uzatanlara karşı çıktığı için mahkemelerde idamla yargılanan, hapislerde yatan kadınlarımız, analarımız vardır." diye konuştu.
Türkiye'de demokrasi mücadelesinin çok sancılı olmasına rağmen, sandık ve oy hassasiyetinin, kültürünün son derece sağlam ve tavizsiz olduğunu belirten Soylu, milletin her zaman sandığı bir "problem çözme", "tartışmaları bitirme aracı" veya bir "hakem" olarak başarıyla kullandığını kaydetti.
Soylu, darbeler sonrası ilk seçimlerde demokrasiye hızlıca dönülebilmesi ve sandığın genellikle darbe süreçlerine cevap mahiyetinde sonuçlar üretmesinin milletin kendi iradesine sahip çıkma yönündeki kararlılığının bir delili olduğunu vurguladı.
"Seçim güvenliği tedbirlerimizi üç aşamada planladık"
Seçime katılım oranlarının, tarihin her döneminde batılı ülkelerden oldukça yüksek olduğunu, genellikle yüzde 85-90 bandında seyrettiğini aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Bu noktadan hareketle, İçişleri Bakanlığı olarak diğer seçimlerde olduğu gibi, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde de seçim güvenliği noktasında özenli bir çalışma ortaya koyduk. Pazar günü yapılacak seçimler için seçim güvenliği tedbirlerimizi 'kampanya dönemi, seçim günü ve seçim sonrası' olarak üç aşamada planladık. Bütün bu süreçteki temel yaklaşımımız, millet iradesinin sandığa hür ve özgürce, hiçbir engelle karşılaşmadan, tam olarak yansımasını temin etmek olmuştur."
Kampanya dönemi başlamadan önce yapılan planlamalarla 19-26 Ocak tarihleri arasında valiler, il emniyet müdürleri, il jandarma komutanları ve Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi ilgili birimlerle 7 tane bölge güvenlik toplantısı gerçekleştirildiğini, valilerin de bu toplantıların kendi illerine tekabül edecek süreçlerini yönettiğini anlatan Soylu, bu çalışmalar sonucunda il seçim güvenlik planlarının hazırlandığını söyledi.
Ayrıca yine valiler başkanlığında basın bilgilendirme toplantılarının düzenlendiğini hatırlatan Soylu, muhtarlara sağlanan özlük haklarının geçmişe göre iyileştirilmesinden kaynaklı olarak muhtarlık seçimlerindeki rekabetin diğer yıllara göre bu seçimlerde biraz daha fazla olduğunu dile getirdi.
Bu noktadaki gerginliği azaltmak amacıyla Bakan Yardımcısı Muhterem İnce başkanlığında muhtar federasyonlarının katılımıyla güvenlik tedbirlerine ilişkin bilgilendirme ve değerlendirme toplantıları gerçekleştirildiğini anımsatan Soylu, "İletişim arttıkça, süreçlerin yönetimi etkin ve hızlı hale geldi, aynı zamanda da olumsuzluklar azaldı." ifadesini kullandı.
Müdahale edilen olay sayısı 2014'e göre yüzde 79 azaldı
İçişleri Bakanı Soylu, kurulan "seçim koordinasyon komisyonu" ve bunun 81 il valiliği başkanlığında olan versiyonları arasında dikey bir irtibat sağlandığını, Bakanlık merkezindeki güvenlik acil durum merkezi ile yine 81 ildeki şubeleri arasındaki irtibat sayesinde 7/24 esasına göre seçim süreçlerinin takip edildiğini aktardı.
Soylu, 31 Aralık 2018 itibarıyla 6 bin 939 personelin seçim koordinasyon merkezlerinde görevlendirildiğini ve bu kişilere eğitim verildiğini dile getirerek, "Aldığımız bütün bu tedbirler ve kurduğumuz etkin iletişim sayesinde 2014 mahalli seçimlerine göre miting, eylem, etkinlik ve katılım sayıları yüzde 18 artmasına rağmen, müdahale edilen eylem sayısı 2014 seçimlerine göre yüzde 79 oranında azalmıştır. 2014 mahalli idareler seçimlerinde seçim öncesi 581 olay meydana gelmişken, bu seçimde 526 olay meydana gelmiş olup alınan tedbirlerle yüzde 9 azalış sağlanmıştır. Keza bunların da 189 tanesi diğer seçimlerden daha farklı bir şekilde muhtarlık seçimleriyle ilgilidir." açıklamasında bulundu.
Seçim öncesi alınan tedbirleri sunum üzerinden anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2014'te seçim öncesi olaylarda 5 vatandaşımız hayatını kaybetmişken, 2019 seçimlerinde şu ana kadar bu sayı 2 olmuştur. Cenabıhak'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine de başsağlığı diliyorum. Seçim olaylarının dağılımı incelendiğinde 69 olayın AK Parti, 33 olayın Cumhuriyet Halk Partisi, 21 olayın HDP, 13 olayın İYİ Parti, 10 olayın Milliyetçi Hareket Partisi ve 8 olayın Saadet Partisine yönelik olarak meydana geldiğini ek bir bilgi olarak vermek istiyorum. Söz konusu 526 olayın 149'u tehdit ve hakaret, 95 tanesi kasten yaralama ve darp, 80 tanesi de seçim propaganda materyallerinin tahribi olarak kayıtlara geçmiştir."
"Seçim bir demokrasi şenliğidir"
Bakan Soylu, seçim günü görev alacak personelin seçimle ilgili gerekli tüm güvenlik önlemleri konusunda eğitildiğini, seçim günü okullarda gerekli güvenlik önlemlerini alacaklarını ve yol kontrollerinde bulunacaklarını kaydetti.
Türkiye genelinde 57 milyon 58 bin 636 seçmenin, 194 bin 664 sandıkta oy kullanacağı bilgisini veren Soylu, "Hedefimiz, bütün seçmenlerimizin hür iradesinin sandığa eksiksiz şekilde yansıması ve seçim sonuçları kesinleşinceye kadar bu iradeye halel getirecek hiçbir olumsuzluğa meydan vermemektir." diye konuştu.
Bugüne kadar seçim kampanyası döneminin hem olaylar açısından hem geçen yıllara nazaran daha olaysız ve üzücü meselelere meydan vermeden bugüne kadar geldiğinin altını çizen Soylu, şunları söyledi:
"Oy verme günündeki önlemlerle ilgili de arkadaşlarımız bütün tedbirlerini almış durumdadır. Yani bir vatandaşımızın oy kullanmasında herhangi bir baskı, tehdit, yönlendirmeye müsaade edilmeyeceğinin altını çizmek isterim. Seçim bir demokrasi şenliğidir. Burada herkes hür iradesiyle oyunu kullanma hakkına sahiptir. Ülkemizin 780 bin kilometrekaresinde ve bütün sandıklarda bunu temin etmek de bizim görevimizdir."
"Bütün vatandaşların oy kullanma esnasında da hür ve özgür bir biçimde oy kullanmalarına engel olabilecek bir şeyi gördükleri andan itibaren ki güvenlik görevlilerimiz çok yakınlarda olacaklardır. Hemen müdahale etmeleri ve bu konuyu da bizimle paylaşmaları esastır." diyen Soylu, bu konuda kimseye prim tanınmayacağını vurguladı.
"Sadece çağrı üzerine olumsuzluğa müdahale edeceklerdir"
Sandık kurulacak binaların güvenlik kameralarının çalışır halde olmasına ilişkin tedbirlerin alındığını, sandık çevresine geliş gidişlerin emniyetine yönelik yol güvenlik tedbirlerinin, binaların çevresinde herhangi bir olumsuzluğa meydan vermemek üzere de emniyet tedbirlerinin de alınacağını anlatan Soylu, bu amaçla motorlu ve yaya devriyelerin çıkartılacağını bildirdi.
Soylu, oy kullanımı esnasında cep telefonuyla görüntü alınması, okuma-yazma bilmeyen veya dezavantajlı kişilerin manipüle edilmesi, başkalarının kimliğiyle oy kulanılması, oy pusulalarının sandık alanı dışına çıkarılması, mührün çalınması veya kırılması gibi olumsuzlukların engellenmesi için sandık kurulu veya kişilerin şahsen çağrısı üzerine, güvenlik güçlerinin olaylara müdahale edeceğini aktardı.
Bakan Soylu, "Yani kolluk birimlerimiz, vatandaşımızın evlerinden sandık alanına kadar olan güzergahta bir olumsuzluk yaşamaması için tedbirlerini bütün gücüyle alacaktır. Sandık alanında bir olumsuzluk yaşanması halinde ise sadece çağrı üzerine olumsuzluğa müdahale edeceklerdir." dedi.
Seçim işlemleri tamamlanıncaya kadar bu tedbirlerin devam edeceğini, oy verme işleminin tamamlanmasından sonra oy torbalarının naklinin güvenlik güçlerinin nezaretinde yapılacağını ve oy torbalarına zarar vermeye dönük eylemlere karşı da tedbirlerin aynı şekilde alınacağını söyleyen Soylu, YSK, il ve ilçe seçim kurullarına ait binaların korunmasına ilişkin de önlemlerin olacağını belirtti.
"Seçim günü 553 bin personelimiz görevi başında olacak"
Oy torbalarının naklinin yapıldığı, depolandığı yerlerin aydınlatılmasına ilişkin tedbirlerin bugüne kadar alındığını ve tamamlandığını, enerji açısından önem arz eden teknik yerlere ilişkin de koruma tedbirlerinin planlandığını aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Seçim sonuçlarını bahane ederek girişilmek istenilen herhangi bir taşkınlığa, huzuru ve asayişi bozucu mahiyetteki hukuk dışı hiçbir eyleme de müsaade edilmeyecektir. Seçim günü 553 bin personelimiz görevi başında olacaktır. Ayrıca 6 bin 745 zırhlı araç, 126 hava aracı, 294 deniz aracı ve diğer ekipmanlar da yine seçim güvenliği için kullanılacaktır. Coğrafi şartlar itibarıyla güvenlik noktasında bir eksiklik yaşanmaması için 11 ilimizde emniyet ve jandarmalarımızdan oluşan 6 bin 449 ilave personel de görevlendirilmiştir."
Bakanlık olarak odaklandıkları yegane meselenin vatandaşların oyunu hiçbir tesir altında kalmadan, hiçbir engelle karşılaşmadan kullanabilmesi olduğunu, milletin hassasiyetinin de bu noktada işleri kolaylaştırdığını belirten Soylu, "Güvenlik ve asayiş bakımından güzel bir kampanya dönemi geçirdiğimize inanıyorum. İnşallah pazar günü de dünyaya ders niteliğinde güzel bir seçim ortamı ile bu demokrasi şenliğini hep birlikte taçlandırmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA