Maden ocağında yaklaşık 3 yıldır çalışan Rasim Bulut, 2 yıl önce Mehtap Bulut ile hayatını birleştirdi. Çift, 1 yıl önce Aras Asım ismini verdikleri çocuklarını kucaklarına aldı. Aile, oğullarıyla geçirdikleri anları sık sık cep telefonuyla video çekerek kayıt altına alıyordu.
14 Ekim'de meydana gelen patlamadan önce de oğluyla son görüntülerini kaydettiğini bilmeden video çeken Bulut, bebeğine sarılıp evden ayrıldı ve işbaşı yaptı.
Rasim Bulut'un eşi Mehtap Bulut, patlamanın meydana geldiği günün sabahı ailecek kahvaltı yaptıklarını, işi olduğu için babasından Aras'a bakmasını istediğini söyledi.
Kendisinin dışarıda işlerini hallederken eşinin oğluyla vakit geçirdiğini, eve geldiğinde ise eşinin kendilerine sarılarak evden ayrıldığını ve işe gittiğini anlatan Bulut, şöyle konuştu:
"Eşim araba almak istiyordu. Çok istediği bir araba vardı onun için kredi başvurusu filan yapacaktı. Çıktı, çok istediği bir araba vardı ama satan kişi başkasına sattığını söylemiş çok canı sıkılmış. Beni aradı 'Arabayı başkası görmeye gelmiş sanırım satılacak.' dedi. Ben de ona 'Boş ver nasip değilmiş demek ki.' dedim. Beni aradı, 'Hatun bak arabayı satmamışlar' dedi. Ben de 'Demek ki senin nasibinmiş' dedim. Sonra işe gitti, patlama olduğunu öğrendim."
"Öleceği aklımın ucundan bile geçmemişti"
Eşinin çalıştığı ocakta patlama olduğunu madendeki diğer bir çalışan tarafından arandığında öğrendiğini aktaran Bulut, şöyle devam etti:
"Bana ilk söylendiğinde inanmadım. Daha sonra kayınbabam ve kendi babamı aradım 'Biz oraya gidiyoruz sen merak etme.' dediler. İlerleyen süreçte ise 'Rasim çıktı, saçının telinde bile zarar yok.' dediler. Ölmeyeceğini biliyordum, hiç aklımın ucundan bile geçmiyordu. Böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim. Aras'ı uyutmuştum, uykuya dalmadan önce sürekli 'babiş, babiş, babiş' diye sayıklıyordu. Normalde 'baba' diyen çocuk o akşam yanında yatarken 'babiş, babiş, babiş' diye sayıklıyordu. Gece oğlum uyandı ben de onun yanına karını doyurmaya gittim, yanına yattım ama ben de çok kısa uyuyakalmışım. Uyandığımda evdeki herkes ağlıyordu. Oğlum diye feryat ediyorlardı ama ben inanmadım. 'O beni oğlum Aras ile baş başa yalnız bırakmaz.' dedim ama bırakmış. Sonra ocakta olan babamı aradım 'Gel beni al o beni görünce kalkar, uyanır.' dedim. Oraya gittim gördüm ama ölmüştü."
"Oğluna doyamadı çok seviyordu"
Eşinin oğlunu çok sevdiğini vurgulayan Bulut, "2 yıllık evliyiz ve 1 yaşında oğlumuz var. Oğluna doyamadı, çok seviyordu. Doyamadı oğluna. Hep video çekiyordu. O gün de ben dışarıdayken video çekmişler. Telefonunda duruyor. Kıyafetlerini, telefonunu teslim ettiler, orada gördüm. Ben de ilk defa gördüm. İşe gitmeden çekmişler." dedi.
Baba Asım Bulut ise oğlunun patlamanın olduğu gece haberini aldıklarında hemen ocağa gittiklerini anlatarak, "İlk etapta haber alamadık ama zaman geçtikçe durumun ciddiyetini anladık. Oğlumu hastanede teşhis edemedim, dünürüme ettirdim. Ben burada adalet istiyorum, çocuğumu bana geri veremezler ama burada 41 can gitti. Türk adaletine güveniyorum, Adalet Bakanıma, cumhuriyet savcılarıma güveniyorum. Failler bir an önce cezalarını görsünler, benim çocuğum belki geri gelmeyebilir ama failler cezasını alsın. Ben bunu istiyorum." diye konuştu.