Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürlüğü, Türkiye'de sel sonucu yaşanan can ve mal kayıplarını azaltmak amacıyla hayata geçirdiği eylem planı kapsamında, kritik 227 sel havzasından 213'ünde çalışmaları tamamladı.
ÇEM Genel Müdürü Hanifi Avcı, sellerin büyük bir kısmının, tabiatın kendini koruma mekanizması içinde gelişen olaylar sonucunda meydana geldiğini, canlı ve cansız çevreye zarar vermediği sürece normal bir hidrometeorolojik olay olarak kabul edildiğini anımsattı.
Son yıllarda dünyada sel, heyelan, taşkın olaylarında artışın gözlendiğine dikkati çeken Avcı, depremden sonra en fazla can kaybının sel ve taşkınlarda yaşandığını belirtti.
İklim değişiklikleri ve çevresel bozulmalarla yakından ilgili olan sel felaketlerinin büyüklüğü ve sıklığının bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiğine işaret eden Avcı, sele yol açan sebeplerin önlenmesinin en kalıcı yolunun, yukarı havzalarda doğal dengeyi tekrar eski haline getirmek olduğunu vurguladı.
Avcı, Orman ve Su İşleri Bakanlığının bu bilinçle Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü'ne sel ile mücadelede çalışmaların hızlandırılması talimatı verdiğini, bu doğrultuda 3 yıl önce "Yukarı Havza Sel Kontrolü Eylem Planı"nı hayata geçirdiklerini ifade etti.
Çalışmaların yüzde 94'ü tamamlandı
Eylem planı kapsamında, Türkiye'de öncelikli 227 sel havzasında 4 milyon 155 bin hektar alanda çalışma yapılmasının planlandığına değinen Avcı, "Ülkemizde kritik 227 sel havzasında hayata geçirdiğimiz eylem planıyla sel sonucu yaşanan can ve mal kayıplarını azaltmayı hedefliyoruz. Eylem planıyla belirlenen sel havzalarından 213'ünde çalışmalar tamamlandı, diğer 14 havzada ise çalışmalar sürüyor. Eylem planını kapsayan sel havzalarından yüzde 94'ünde çalışmalar tamamlanmış oldu." dedi.
Yukarı havzalarda alınacak sel kontrol tedbirleriyle, yüzeysel akışa geçecek suyun azaltılarak sel oluşumunun ve ana mecralarda taşkın oluşmasının engelleneceğini anlatan Avcı, şunları kaydetti:
"Eylem planı ile havzalarda sel oluşumunu azaltmak ve yağış-su rejimini düzenlemek gayesiyle su toplama bölgesinde bozulan tabii dengeyi yeniden sağlayacak tedbirlerin alınması hedeflendi. Planlama yaparken bölgenin yağış karakteristiklerini, yağış miktarlarını ve en yüksek yağışları dikkate alıyoruz. Bunun sonucunda yapılan hesaplamalarla, öncelikli yerleri belirliyoruz. Netice olarak akış katsayısının azaltılması, su tutma kapasitesinin artırılması, erozyon ve sediment akımının azaltılmasıyla sel kütlesinin ve hacminin düşürülmesi, yamaç arazilerde drenajın sağlanması, akış rejiminin düzenlenmesi, kar erimelerinin geciktirilmesi ve biriktirilmesi, su rejiminin düzenlenmesi ile sel ve taşkının kontrol altına alınması gibi tedbirleri alıyoruz."
Çalışmalar etkisini önümüzdeki yıllarda gösterecek
Avcı, yukarı havzalarda doğal dengeyi tekrar eski haline getirmek için yapılan çalışmaların zamanla etkisinin görüleceğini dile getirdi.
ÇEM Genel Müdürü Avcı, şiddetli yağışların sel oluşumu riskini artırdığından dolayı yüksek enerjili yağışları takip ettiklerini belirterek, toprak kayıplarının izlenebilmesi için geliştirdikleri "Dinamik Erozyon Modeli ve İzleme Sistemi" (DEMİS) yazılımıyla, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından dakikalık ölçülen 329 gözlem istasyonundan elde edilen verileri incelediklerini söyledi.
Türkiye'de son yıllarda yapılan erozyon kontrol, ağaçlandırma, rehabilitasyon, mera ıslahı çalışmalarının doğrudan ya da dolaylı olarak selleri önlemeye faydasının olduğuna işaret eden Avcı, "Yukarı havzalarda alınacak sel kontrol tedbirleri, suyun yüzeysel akışa geçerek sel oluşumuna ve ana mecralarda taşkın oluşmasına neden olmasını engelleyecektir." diye konuştu.
Avcı, eylem planı çalışmalarıyla aynı zamanda tarım alanlarının su altında kalmaktan kurtarılacağını, tarımsal verimin azalmasının önlenmesinin yanında toprağın yerinde kalmasının sağlanacağını kaydetti.
Öncelikli hedef can ve mal kayıplarını azaltmak
Sel Eylem Planı kapsamında, ÇEM, Devlet Su İşleri ve Orman Genel Müdürlüğü işbirliğiyle Türkiye genelinde yerleşim ve tarım alanlarında sık sık yaşanan sel ve taşkın olaylarının görüldüğü sahalardaki çalışmalar devam ediyor.
Çalışmaların tamamlanmasıyla selden dolayı yaşanan can ve mal kayıplarının asgari seviyeye indirilmesi, yukarı havzalardaki arazilerde yapılacak ıslah çalışmaları ile yüzeysel akışın azaltılması, toprağın korunması ve meraların ot verimi ile bitki örtüsünde artış sağlanarak ekonomiye katkı sağlanması hedefleniyor. AA