Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 17'si tutuklu 71 iş adamı hakkındaki iddianamenin detayları ortaya çıktı.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 316 sayfa ve 22 klasör ekten oluşan iddianame kapsamında 71 sanık, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından yargılanacak.
Şüphelilerin örgütsel bağlantıları ve eylemlerinin tek tek açıklandığı iddianamede, sanıklardan görevinden ihraç edilen Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Külahlı hakkındaki tanık beyanları ve deliller de yer aldı.
"Himmet toplama, para yardımında bulunmada etkindir"
Gizli tanık "Ali Dağ" ifadesinde, Prof. Dr. İsmail Külahlı'nın örgütün üst düzey üyelerinden olduğunu ileri sürdü.
Bilgi sahibi olarak ifadesine başvurulan Ö.F.B. de Külahlı'nın, örgütün Kayseri imamlarından olduğunu öne sürerek, "Himmet toplama, para yardımında bulunmada etkindir. Karar vericiler arasında bulunan imamlardandır." bilgisini verdi.
Külahlı'nın evinde yapılan aramada ise Fetullah Gülen'in "Bir Kırık Dilekçe" isimli kitabı ele geçirildi.
Bank Asya kayıtları üzerinde bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu da Külahlı'nın Bank Asya'daki hesabına 2013 Aralık ayında 4 bin 317 lira, 2014 yılı ocak ayında bin 823 lira, şubat ayında bin 830 lira yatırdığı, ayrıca eşi adına da aynı bankada hesabın bulunduğu tespit edildi.
"Şerif Ali hoca beni Fatih Üniversitesine göndermek istedi"
Külahlı, sorgu hakimliğindeki ilk ifadesinde, silahlı terör örgütüyle hiçbir bağlantısı olmadığını, imamlıkla da ilgisinin bulunmadığını savundu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirten Külahlı, "Ben sadece WhatsApp kullanırım. Bazen hastalarım yemek daveti yapardı, onlara katılırdım. Ben kesinlikle himmet ya da her ne nam adı altında olursa olsun para toplamadım, hiç kimseyi tanımıyorum, ayrıca ben Pensilvanya'ya hiç gitmedim ancak Amerika'ya Boston'a seminer amaçlı gidiyordum, bu 16 sene önceki bir olaydır, ondan sonra hiç gitmedim." dedi.
Külahlı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 1 Aralık 2016'da alınan ifadesinde ise 1985 yılında tıp fakültesinden mezun olduğunu ve 1988 yılında Tıpta Uzmanlık Sınavını (TUS) kazanarak Kayseri'ye Erciyes Üniversitesine geldiğini anlattı.
"Şerif Ali hoca FETÖ örgütünün Kayseri il imamıydı"
Kazandığı bölümün sorumlusunun o dönem Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan (Eski Fatih Üniversitesi Rektörü, FETÖ çatı davası, KPSS sorularının sızdırılması ve Futbolda şikede kumpas gibi davaların sanığı) olduğunu ifade eden Külahlı, şunları kaydetti:
"Bu kişi hem bölümde hem de şehirde bir nevi sorumlu gibiydi. Fetullah Gülen örgütü içerisinde yer alırdı. O dönem Kayseri'nin il imamıydı. Her şey ondan sorumluydu. Dönemin valisiyle bile çok rahatlıkla görüşürdü. Herkes ile rahat görüşürdü. Bu süreç içerisinde diğer asistanların süresinin dolması ve görevden ayrılmaları nedeniyle ben bir anda baş asistan oldum. Tüm işleri ben yürütüyordum. Bir nevi Şerif Ali hocanın sağ kolu olarak kendimi hissetmeye başladım. Bu şekilde değerlendirmeler yapıldı. Şerif Ali hoca beni Fatih Üniversitesine göndermek istedi fakat ben kabul etmedim. Şerif Ali hoca FETÖ örgütünün Kayseri il imamıydı. 1995 yılına kadar bu şekilde devam etti. Bu kişinin TÜBİTAK üyeliği, YÖK üyeliği vardı. Devlet bürokrasisi ile rahatlıkla görüşüyordu."
"Hocadan emir geldi, Alevi gruplarla ilgilenin"
Tekalan'ın, Gülen'in bazı mesajlarını kendilerine aktardığını öne süren Külahlı, "Şerif Ali hoca, 1990'lı yıllarda 'Hocadan emir geldi, Alevi gruplarla ilgilenin" diyordu." dedi.
Kayseri eşrafının Şerif Ali Tekalan'dan dolayı kendisini tanıdığını ve FETÖ'cü olarak bildiğini vurgulayan Külahlı, "Mehmet Yıldız, benden telefonla randevu istedi. Ben de bunların çalışma sistemini bildiğim için 'Eğer para isteyeceksen gelme, ben kime para vereceğimi bilirim, çay içmeye geleceksen buyur' dedim. Telefonu bu şekilde kapattım. Yaklaşık 10 yıldır da herhangi bir bağış yapmadım." dedi.