Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Marmara Denizi başta olmak üzere, Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de son 50 yılda deniz suyu sıcaklıklarının arttığını söyledi.
Marmara Denizi'nin en çok ısınan deniz olduğunu söyleyen Tecer, "Son 50 yılda etrafımızı çevreleyen denizlerdeki ortalama sıcaklıklara baktığımız zaman bariz bir artışın olduğunu görüyoruz. Özellikle Marmara Denizi son 50 yılda en çok ısınan, en çok sıcaklığı artan deniz konumunda. 1970'li yıllarda ortalama deniz suyu sıcaklığı Marmara Denizi'nde 15,3 iken bugün 17,8 santigrat derece civarına ulaşmış" dedi.
Tecer, sözlerine şunları ekledi:
"Bu 2,5 santigrat derece artığı anlamına geliyor. Marmara Denizi ile ilişkili Karadeniz ve Ege denizinde de bu artış söz konusu. Karadeniz'de 0,9 santigrat derece bir artış var. Ege Deniz'de 1,4 santigrat derecelik bir artış var. Akdeniz'de ise 1,2. Dolayısıyla ülkemizi çevreleyen 4 tane denizdeki ortalama uzun dönem sıcaklıklar 50 yılda ciddi bir oranda artmış durumda."
Atmosferin ısınmasıyla deniz suyu sıcaklıklarının artmasının mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tecer, denize girerken deniz suyu sıcaklığına dikkat edilmesi gerektiğini aktardı:
“Bu kadar dramatik bir artışın, bu kadar kısa bir sürede olması aslında düşündürücü ve bir anlamda uyarıcı. İnsanların denize girmesiyle deniz suyu sıcaklıkları bu seviyelere çıkmaz ama atmosfer koşulları, sıcak havalar, ekstrem sıcaklıklar deniz suyunun sıcaklıklarını da artırmış durumda. Hafta başında bile 31 santigrat derece olan Akdeniz'deki yüzey suyu sıcaklığı bugün baktığımız zaman 32 santigrat dereceye gelmiş. Marmara Denizi'nde ise 28-29 santigrat derece. Yaz aylarında insanlar ferahlamak için denize giriyorlar. Ama denizde insanların konfor alabilecekleri sıcaklık 21 ila 29 santigrat derece. Baktığımız zaman bir tek Saros Körfezi'nde sıcaklık 21-22 santigrat derece. Ege Denizi hariç diğer denizlerde 29, 30, 31 santigrat dereceleri görmüş. Bu insanı ferahlatan, rahatlatan, psikolojisine ya da fizyolojisine iyi gelen bir sıcaklık düzeyi değil."
Sıcaklık artışının canlılar için başka etkileri olduğunu ifade eden Tecer, " Marmara Denizi yoğun bir müsilajla mücadele etti. Sıcaklıkların artması bu müsilajı yine tetikleyecektir. Atık suların deşarj edilmesiyle ortama gelen besi maddelerinin sıcaklıkla beraber birleşmesi, müsilaj için çok ciddi koşulların oluşacağı anlamına gelir. Sıcaklıkların artması başka bir faktöre gerek kalmaksızın, çözülmüş oksijen konsantrasyonunu düşürür. Bu da burada yaşayan oksijene duyarlı canlıların ticari balık türlerinin azalmasına, popülasyonlarının düşmesine, türlerin azalmasına sebebiyet verir. Aynı zamanda denizanası, vatoz gibi omurgasızların oksijensiz ortama alışık olan canlıların bu ortamdan buralara istila etmesine sebebiyet verir" dedi.