İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki üçüncü duruşmaya, sanık Eray Çakın, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Müştekiler Neşe Nur Akkaya ve Yasemin Farhat'ın avukatları ve müşteki kurum Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da salonda hazır bulundu.
Duruşmada, önceki celse ifadeye çağrılan tanık Osman Emrah Koşun'un gelmediği ve Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin dosyaya müdahil olma talebinde bulunduğu duyuruldu.
Duruşmada söz alan sanık Çakın, hakkında lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep etti. Müşteki avukatları da sanığın tutukluluğunun devamını istedi.
Çakın, tutuksuz yargılanacak
Duruşma savcısı, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak sanığın tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
Savcılık, Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin katılma talebinin suçtan zarar görme ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesini talep etti.
Çakın'ın avukatı, müvekkilinin 90 gündür tutuklu olduğunu ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanık Eray Çakın'ın tahliyesine karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Çakın, mahkemece tutuklanmıştı
Eray Çakın, İstanbul Şişli'de bir parkta akademisyen Neşe Nur Akkaya'ya saldırarak yaraladığı iddiasıyla gözaltına alınmıştı. Çakın, sevk edildiği mahkemece, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama ve "silahla kasten yaralama" suçlarından tutuklanmıştı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Eray Çakın'ın 6 Haziran'da Teşvikiye'deki Mıstık Parkı'nda arkadaşlarıyla oturduğu sırada, parka gelen ve başörtülü olan müştekiler akademisyen Neşe Nur Akkaya ile Yasemin Farhat'a "rahatsızlık verecek nitelikte aralıksız olarak baktığı" aktarılıyor.
Çakın'ın, müştekilerin yanına gelen kediyi gerekçe göstererek, "Ben sizden rahatsız oluyorum. Gaziosmanpaşa'ya gidin. Burada yaşayamazsınız. Buradan gidin" şeklinde yüksek sesle parkta bulunan insanları galeyana getirmek ve müştekilere karşı kışkırtmak amacıyla bağırdığı anlatılan iddianamede, sanığın söylemi ve Akkaya'nın başörtüsüne yönelen saldırısı nedeniyle müştekilerin parkta bulunan insanlardan korkarak tedirginlik hissettikleri, hatta olayda yaşanan korku nedeniyle müşteki Yasemin Farhat'ın İstanbul'dan ayrıldığı, Çakın'ın eylemi nedeniyle müştekiler ve kamu güvenliği açısından yakın bir tehlike ortaya çıktığı vurgulanıyor.
İddianamede, olay sırasında sanığın su şişesi olduğunu söylediği ancak ne olduğu tespit edilemeyen bir cisimle müşteki Neşe Nur Akkaya'nın yüzüne birden fazla kez vurduğu, başörtüsünden çektiği ve yere düşürdüğü, Akkaya'nın yüz bölgesinde, boynunda, elinde ve ayak bölgesinde morluklar oluştuğu ifade edilirken, olaydan sonra ele geçirilemeyen ve sanığın suçta kullandığı cismin, saldırıda kolaylık sağlaması ve müştekinin daha fazla yaralanmasına elverişli olması nedeniyle silah kapsamında değerlendirildiği kaydediliyor.
İddianamede, sanık Çakın'ın, Neşe Nur Akkaya'ya karşı, "silahla kasten yaralama" suçundan 6 aydan 1 yıl 6 aya ve her iki müştekiye karşı da "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar olmak üzere toplam 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.