İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğünde düzenlenen "Kara Yolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eşgüdüm Kurulu 5. Toplantısı"na katıldı.
Bu toplantıların temelinde 2009'da Moskova’da yapılan "1. Küresel Kara Yolu Güvenliği Bakanlar Konferansı"nın yattığını belirten Soylu, bu toplantının ikincisinin, 2015'de Brezilya'da ve üçüncüsünün de 10 gün önce Stockholm'de gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Soylu, ilk toplantıda 2011-2020 yılları arasında küresel ölçekte trafik kazaları sonucu yaşanan can kayıplarının yüzde 50 azaltılmasının hedef olarak belirlendiğini, ikinci konferansta bu hedefin, 2020 yerine 2030 yılı olarak revize edildiğini açıkladı.
Ölüm oranlarındaki azalış yüzde 32
Dünyada her yıl trafik kazalarında ortalama 1 milyon 350 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Soylu, kara yolu güvenliği meselesinin, sadece Türkiye'de değil küresel ölçekte de önemli bir problem olarak algılanan ve çözülmeye çalışılan bir sorun olduğunu belirtti.
Soylu, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2000-2016 yılları arasında 100 bin kişi başına düşen ölüm oranındaki azalışın dünyada 3,2 olduğunu, Türkiye'de 2015-2019 yılları arasında ki azalışın yüzde 32 olarak gerçekleştiğini söyledi.
Almanya'da 2018'de meydana gelen 2,6 milyon trafik kazasında 3 bin 275 kişinin hayatını kaybetmesine karşın, aynı yıl Türkiye'de meydana gelen 1,2 milyon trafik kazasında 6 bin 675 kişinin can verdiğini vurgulayan Soylu, Almanya'daki kaza sayısının Türkiye'den fazla olmasına rağmen can kaybının daha az olduğuna dikkat çekti.
Yaya ölümleri de azaldı
İçişleri Bakanlığı olarak 2011-2020 yılları arasında trafik kazalarından kaynaklı ölümleri yüzde 50 oranında azaltabilmek amacıyla "Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı"nı hazırladıklarını anımsatan Soylu, şu bilgileri verdi:
"2011'e göre 2019'da motorlu taşıt sayısı yüzde 44, sürücü sayısı yüzde 34, genel nüfus sayısı yüzde 11,3 artmasına rağmen ölümlü kazalarda yüzde 32,2, kaza yeri ölümlerinde yüzde 34,2 azalma sağlanmıştır. 2011'de 100 bin araç başına ölüm sayısı 23,8 olmuşken, 2019'da bu sayı 10,9 olmuş ve 2020 yıl sonu hedefi olan 11,9'un altına düşmüştür. Yani esas itibarıyla 2009'da yapılan ilk uluslararası konferansta 2020 için belirlenen ve daha sonra 2030 olarak revize edilen hedefi, Türkiye olarak herhangi bir revize yapmadan yakalamış olduk. 2018'de trafik kazalarında 6 bin 675 vatandaşımızı kaybetmiştik, 2019'da ise hem olay yeri hem de hastane ölümleri dahil olmak üzere bu sayı 5 bin 473 olarak gerçekleşmiştir. Yani sadece 2018'e göre 2019'da trafik kazalarında hastane ölümleri dahil 1202 kişi daha az can kaybı yaşanmıştır."
2018'in ekim ayında yaya öncelikli trafik anlayışına geçildiğini vurgulayan Soylu, bu uygulamayla yaya ölümlerinin bir yılda yüzde 22 azalışla 495'ten 385'e çekmeyi başardıklarını anlattı.
Otobüslerin kaza oranı
Soylu, şehirler arası otobüs taşımacılığının halen istedikleri seviyeye gelmediğini söyledi, Ayrıca, Türkiye'deki tüm araçların içinde kazaya karışanların oranının yüzde 1,2, tüm otobüsler içinde kazaya karışan otobüslerin oranının yüzde 2,8, şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan tüm otobüsler içinde kazaya karışanların oranı ise yüzde 6,4 olduğunu açıkladı.
"Herkes sorumluluklarını yerine getirsin. Bizim milletimize karşı hepimizin ayrı sorumluluğu var. Kuralları uygulamamak, otobüs şoförü maliyetinden kaçacağım diye otobüs şoförü çalıştırmak değil, ehliyet kiralayarak takografa iki-üç ehliyet takarak meselenin çözümünü cebinize girecek paranın artırılmasında bulabilirsiniz ama biz insanların hayatlarını tehlikeye attırmayacağız. Kaza yapanların yanı sıra bir de ucuz yakıt ve diğer sebeplerle çıkan otobüs yangını vakaları var. Burada sektörün artık kendisini sorgulamasını istiyoruz. Sektörün halen bu rakamlarda gezinmesi, halen beklediğimiz standartlara gelmemesi, bizim açımızdan kabul edilebilir bir mesele değildir."
"Bu bir zihniyet meselesidir, bu zihniyetin artık değişmesinin zamanı gelmiştir" diyen Soylu, "Otobüsler açısından mart ayından itibaren yıl sonuna kadar ölçekleyebileceğimiz, ölçümünü yapabileceğimiz tüm yerlerde sıkı yönetim ilan edilmiştir" sözlerini kullandı.
Otobüs firmalarına yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunan Soylu, bunları yerine getirmeyen firmaların, trafik kazalarına karışma oranı, riskli araç sürme oranı ve yaptıkları hataları kamuoyuyla tek tek paylaşacaklarını söyledi.
16 kilometreye bir trafik ekibi
Soylu, hedef dönem içinde trafiğe kayıtlı araç sayısının yüzde 44 artmasına rağmen, kazaların bu oranda artmamasının en büyük sebeplerinden birisinin, Avrupa standartlarındaki kara yollarının Türkiye'de bulunmasına işaret etti.
Kazaların azaltılmasındaki diğer etkenleri anlatan Soylu, 2018'den bugüne kadar 5 bin 800 emniyet personelinin, doğrudan trafik birimlerine ataması yapıldığını ayrıca ehliyet işlemlerinin nüfusa, trafik tescil belgesi işlemlerinin noterlere devriyle o alanda çalışan 3 bin personelden 2 bin 500'ünü de sahaya çıkardıklarını anlattı.
Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şehirler arası yollarda her 20 kilometreye bir trafik ekibi düşüyorken, yaptığımız personel takviyesiyle bu sayı 16 kilometreye düşmüştür. Nüfus bakımından da her 23 bin kişiye bir trafik ekibi düşüyorken, bu atamalarla sayı 17 bin kişiye bir ekip olarak güncellenmiştir. Ayrıca motosiklet, drone gibi teknik ekipman alımına, havadan trafik denetimlerine de ağırlık verdik. İlk olarak 284 motosiklet aldık, ardından 250 adet daha alarak illerimize dağıtımını yaptık. Ana ilkelerimizden biri, ceza sayısını artırmak yerine algılanan yakalanma riski duygusunu artırmak, insanları trafikte hata yapmaktan caydırmaktı."
2021-2030 planı çalışmalarına başlandı
Trafik güvenliğine ilişkin çalışma ve kampanyalardan bahseden Soylu, "Geleceğin sürücülerini yetiştirmeye, mevcut sürücülerin de trafik alışkanlıklarını değiştirmeye odaklandık. Bu konularda pek çok proje ortaya koyduk. Hatta uyuşturucu kaçakçılarından ele geçirdiğimiz tırları, modifiye edip trafik eğitim tırı haline getirdik" dedi.
"2011-2020 Kara Yolları Trafik Güvenliği Stratejik Planı"nın tamamlanmak üzere olduğunu belirten Soylu, söz konusu toplantıyla 2021-2030 planı çalışmalarına başlandığını söyledi.
Yeni strateji "güvenli sistem"
Bu çalışmalarda "güvenli sistem" yaklaşımıyla hareket edileceğini belirten Soylu, insanları hata yapmayacak hale getirmeye çalışmanın yanı sıra trafikteki olası hatalarını telafi edecek ve örtecek bir sistem geliştirmenin peşinde olmak gerektiğini söyledi.
Soylu, "güvenli sistem"in olmazsa olmazının, tüm kurumların koordinasyonunu sağlamak olduğunu vurguladı.
"Bugünden sonra artık trafik güvenliğinin kılcallarına iniyoruz" diyen Soylu, bu meselenin aşılacağına inandığını anlattı.
Toplantıda, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, İller İdaresi Genel Müdürü Ali Çelik, ilgili bakanlıkların bakan yardımcıları, kurum ve kuruluşların temsilcileri de yer aldı.