Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde kışın buğday ekilen tarlalar, yaz aylarında hasadın yapılmasıyla halı işletmelerine açılıyor.
Arazi sahipleri ya da işletmeler, aralarında yüz yıllık tarihi olanların da bulunduğu halı ve kilimleri önce tamir ediyor, ardından mikroplardan arındırmak için steril havuzlara sokuyor.
Daha sonra güneşe serilen halı ve kilimlerin renkleri soldurulup pastele dönüşmesi sağlanıyor. Milyonluk halı ve kilimler, güneşin altında belirli aralıklarla tersi ve düzü çevrilerek nemi ve sıcağı iyi şekilde alması ve renklerin tonlamasının sağlamlaşması sağlanıyor.
Serildikleri alanı "halı tarlasına" çeviren el dokuması halı ve kilimler, güneşin altında mikroplardan arınıp, renk tonları oturduktan sonra müşterilerine veriliyor.
Güneş batınca geliyorlar, doğunca gidiyorlar 80 dönümlük arazide yaklaşık 20 bin halı gündüz saatlerinde görsel şölen oluşturuyor. Aralarında 400 bin liralık halının da bulunduğu bu eserler, akşam saatlerinde ise arazi sahipleri tarafından değişmeli nöbetle sabaha kadar hırsız ve yağmura karşı korunuyor.
Güneşin batmasıyla birlikte araziye kangal köpekleriyle gelen gençler, halı tarlasının çevresini kolaçan ediyor. Tarlanın üç tarafına koyulan römorklarda da akşam yemeği yeniliyor, çay, kahve ve meşrubat içerek nöbet tamamlanıyor.
Nöbet sırasında uykusu gelenler ise bu römorklarda uyuyabiliyor. “Nöbet sabaha kadar sürüyor” Nöbet tutan gençlerden Halil Mert Topkara, kış aylarında ekilen tarlaların mahsul verdikten sonra biçildiğini ve ardından tarlanın halılar için kullanıldığını söyledi.
Halıların son derece değerli olduğuna işaret eden Topkara, “Akşamları değişmeli nöbet tutuyoruz. Tehlike durumu olması durumunda çalılıklar tarafına köpeklerle bakıyoruz. Gerektiğinde sopalarla gidiyoruz. Üç römorkumuz var orada uyuyoruz. Sabaha kadar sürüyor nöbet, ardından diğer ekip devam ediyor” dedi.
Nöbet tutan bir diğer genç Sami Çelik de, “Akşamlar kontrol yapıyoruz. Gündüz çalışıyoruz. İşler bitince Sabaha kadar römorklarımızda kalıyoruz” diye konuştu.
“10-15 bin dolar değerinde halılar var”
Halı işletmeciliği yapan Hasan Topkara, 80 dönüm arazide 20 bine yakın halı olduğunu ve bunların el dokuması yüzde yüz yün olduğunu kaydetti. Halıların çok değerli olduğunu belirten Topkara, “100 dolardan tut 10-15 bin dolar değerinde halılar var. Halılarımızı korumak için nöbet tutuyoruz. En büyük derdimiz ise yağmur. Gece hava bozup yağmur yağacak diye de bekliyoruz. 7/24 buradayım diyebilirim” dedi.
Raziye Topkara ise gece nöbetinin sorunsuz ve eğlenceli geçtiğini belirterek, “Yemek yiyoruz, çay, kahve içip nöbetimizi tutuyoruz. Hırsız buraya gelebileceğini düşünmüyorum çünkü köpeklerimiz var” diye konuştu.