Çevre dostu elektrikli araçların sayısı gün geçtikçe artıyor. Önümüzdeki yıllarda sayının daha da aratacağı hatta 2030’lara geldiğimizde dünya genelindeki elektrikli araç sayısının 250 milyona kadar yükselebileceği öngörülüyor. Bu araçların üretiminde fosil yakıt tüketen araçlara göre 5 kat daha fazla madene ihtiyaç duyuluyor. Bu madenlerden biri de önemi gittikçe artan grafit…
Peki, Türkiye’de grafit var mı? Rezervler nerede bulunuyor? Hangi sektörler grafit kullanıyor? Grafit konusunda merak edilenleri İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlgin Kurşun Ünver TRT Haber’e anlattı.
Benzersiz fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip
"Son dönemlerde kullanım alanı gittikçe artan grafit, aslında bir karbon minerali" diyen Prof. Dr. Ünver, şunları anlatıyor:
“Gayet yumuşak, dokunumu yağsı ve ince levhalar halinde bükülme özelliğine sahip. Rengi gri-siyah arasında değişen tonlarda, çizgi rengi ise kül rengidir.”
Kullanım alanı geniş
Doğal ve sentetik olarak iki sınıfa ayrılan grafit benzersiz fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip. Bu da grafitin kullanım alanlarını artırıyor. Prof. Dr. Ünver, “Bu benzersiz özellikleri nedeniyle, kaynak çubuklarında, kükürt giderici maddelerde, kaplamalarda, yağlamada, refrakterlerde, elektrikli ürünlerde, pillerde, fren balatalarında, iletken kaplamalarda, potalarda, elektrotlarda ve boyalarda sıklıkla kullanılıyor” diyor.
“Talep artışı olacak”
Günümüzde dünyadaki en yüksek pazar payına sahip en yaygın grafit formunun pul grafit olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ünver, şöyle devam ediyor:
“Ayrıca lityum iyon piller, yakıt hücreleri, elektronikler, grafen ve diğer yapısal malzemeler gibi teknolojik ürünlerde kullanımının gelecekte talep artışlarına neden olacağını düşünüyorum.”
Doğal grafit, özellikle 2000’li yılların başından bu yana stratejik ham maddelerden biri olarak görülüyor. Prof. Dr. Ünver, bunun sebebini, “Mükemmel ısı iletkenliği, mükemmel elektrik iletkenliği (bakırdan 20 kadar daha iletken), ısıya dayanıklılık gibi özellikler” diye açıklıyor.
Endüstriyel uygulamalarda sıklıkla kullanılan grafit, refrakter, dökümhane, çelik üretimi ve elektrik motorlu araçlar için otomotiv gibi çeşitli endüstrilerde, nükleer endüstrisindeki özel uygulamalarda, büyük ölçekli elektrik enerji depolama cihazlarında, toz metalurjisinde, yakıt hücrelerinde ve alev geciktiricilerde tercih ediliyor.
Prof. Dr. Ünver, grafit kullanımında önemli bir alanın da altını çiziyor: “Elektrikli araçların lityum iyon pil uygulamalarında da kullanılıyor. Bu da elektrikli araç endüstrisindeki gelişime bağlı olarak tüketimin artması anlamına geliyor.”
Türkiye’de grafiti ham tüketen sanayi dallarının başını ise kurşun kalem ve döküm sanayii çekiyor.
Türkiye’de 20’den fazla grafit yatağı var
Gelelim grafitin Türkiye’deki rezervlerine… Türkiye’de grafit çalışmaları 1941 yılında başladı. Yapılan araştırmalarda 20'yi aşkın bölgede ekonomik değere sahip az sayıda yatağın varlığı saptandı. Bu grafit yatakları Kastamonu, Yozgat, Kütahya, Muğla, Adıyaman, İzmir, İstanbul, Aydın ve Artvin’de bulunuyor. Yine son yıllarda yapılan araştırmalarda Balıkesir, Adıyaman ve Konya civarlarında grafit sahaları tespit edildi.
Bu grafitlerin özelliklerine de değinen Prof. Dr. Ünver, şöyle konuşuyor:
“Balıkesir Susurluk, İnebolu, Yozgat ve Adıyaman grafit oluşumlarının, Türkiye’nin en iyi grafitleşmiş karbonunu içeren bölgeler olduğu belirlenmiştir. Kütahya, Bandırma, Konya, Kastamonu ve Muğla’daki oluşumların da yer yer grafite varan özellikler gösteren fakat daha ziyade, ‘semi-grafit’- ‘meta-antrasit’ özellikleri arasında geçişler gösteren oluşumlar olduğu, MTA laboratuvarlarında değişik zamanlarda yapılan analizler sonucu tespit edilmiştir.”
Dünyada 320 milyon ton rezerv bulunuyor
Amerikan Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS) 2020 yılı verilerine göre dünyada 320 milyon ton grafit rezervi bulunuyor. En büyük rezervler Çin ve Brezilya’da. Diğer önemli rezervler sırasıyla Madagaskar ve Mozambik’te yer alıyor.