İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 18. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, terör örgütü PKK/KCK ve örgüte müzahir internet siteleri üzerinden TSK'ya iftira nitelikli "kimyasal silah kullandığı" yönünde birçok yayın yapıldığına işaret edildi.
Son dönemde asılsız iddiaların gündemde tutulması amacıyla terör örgütü tarafından çağrıların yapıldığı aktarılan iddianamede, bu amaçla özellikle uluslararası kurumları ve kamuoyunun harekete geçirilmeye çalışıldığı kaydedildi.
İddianamede ayrıca Milli Savunma Bakanlığının "iddiaların iftira olduğu ve çökme noktasına gelen terör örgütünün bulunduğu zor durumdan kurtulmak için yalan ve ahlak dışı yollara başvurduğu" yönünde açıklamasına da yer verildi.
PKK/KCK silahlı terör örgütünce, TSK tarafından kırsalda yürütülen operasyonların durdurulmasını sağlamak için önce "kimyasal silah kullanılarak 17 örgüt üyesinin öldüğüne" dair örgütün yayın organlarından haberler yapıldığı belirtilen iddianamede, sonra da bunun kamuoyunda yayılmasını temin için çağrılar yapıldığına dikkati çekildi.
İddianamenin sonuç bölümünde ise "Şüphelinin konuşmasının örgüt çağrısına uyumlu olarak TSK'nın icra ettiği operasyonlarda kimyasal silah kullandığı yönündeki iddiayı beyan ederek örgüte yönelik operasyonların durdurulması için 'PKK/KCK silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçunu işlediği anlaşılmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Cumhuriyet savcısı, şüpheli Aryen Turan'ın, terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan TCK'nin ilgili maddeleri uyarınca 2 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Soruşturma
İzmir Barosunun 22 Ekim'de Kültürpark Celal Atik Spor Salonu'nda yapılan olağan genel kurulunda kürsüye çıkan Aryen Turan, "Türkiye devletinin askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığına dair bilgiler ulusal ve uluslararası mecralarda dillendirilmektedir ancak yetkililerce bugüne kadar bu bilgilerin soruşturulduğuna dair yalanlamak dışında en ufak bir açıklama yapılmamıştır." ifadelerini kullanmıştı.
Turan'ın konuşmasını Kürtçe sloganla tamamlamasının ardından salonda arbede yaşanmış, genel kurula ara verilmişti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili resen soruşturma başlatmış, Turan hakkında İzmir Barosuna kayıtlı bir grup avukat da suç duyurusunda bulunmuştu. Gözaltına alınan Turan adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.