Terör örgütü YPG/PKK'nın zulmü nedeniyle ülkelerinden göç etmek zorunda kalan binlerce Suriyeli Kürt aile, çareyi komşu ülke Türkiye'ye gelmekte buldu.
İç savaş ve teröristlerin yaşattığı kötü günleri unutmaları için yıllardır Türkiye'de en iyi şekilde misafir edilen Suriyeliler, topraklarının terörden temizlenmesi için dua ediyor.
Savaşın ilk gününden itibaren dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin komşu ülkenin vatandaşlarına kapılarını açarak misafirperverliğini gösteren Türkiye, terör ve savaş mağduru ailelere her türlü olanağı sağlıyor.
Suriye'nin kuzeyindeki Haseke ilinde uzun yıllar medreselerde öğrenci yetiştiren 57 yaşındaki Kürt din adamı Muhammed Mashar Hasan da geldiği Şanlıurfa'da görevini hayırseverlerin desteğiyle sürdürmeye çalışıyor.
Haliliye ilçesine bağlı Devteşti Mahallesi'nde eğitim merkezi açan Hasan, 100'e yakın yurttaşına İslam dinini en güzel şekilde öğretmeye çalışıyor.
"Kürtler de onların zulmünden kaçtı"
Hasan, Haseke'de bombardımanın ardından öğrencilerinin kenti terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Yaşananlar nedeniyle halkın büyük sıkıntılar çektiğini anlatan Hasan, yaklaşık 6 yıldır Türkiye'de olduklarını ve en güzel şekilde ağırlandıklarını dile getirdi.
Muhammed Mashar Hasan, Şanlıurfa'da da görevini yapabildiği için mutlu olduğunu vurgulayarak, "Türkiye hükümetine ve halkına ne kadar teşekkür etsek azdır. Türk halkı yıllardır bizi en güzel şekilde ağırladı. Allah kendilerinden razı olsun. Bu medresede arkadaşlarla birlikte kız ve erkeklere dinlerini öğretmeye çalışıyoruz" dedi.
Terör örgütü YPG/PKK'nın zulmü nedeniyle kendisi gibi birçok Suriyeli Kürt'ün Aynularab, Rasulayn, Kamışlı gibi kentlerden göç ettiğini vurgulayan Hasan, şöyle devam etti:
"Kürtlerin adına konuşanlar, 'Kürtleri koruyoruz' diyenler aslında gerçeği söylemiyor. Eğer Kürtler, YPG/PKK'nın ele geçirdiği yerlerde rahat etmiş olsalardı, oradan göç etmezlerdi, evlerini bırakmazdı. Teröristlerin baskıları nedeniyle birçok Kürt aile Türkiye'ye ve Avrupa'ya göç etti. İnsanlar doğup büyüdükleri, arazi ve evlerinin olduğu yerlerdeki zulümden kaçtılar çünkü YPG/PKK kendileri dışında kimseyi kabul etmiyor. Ne Kürtler ne Araplar ne de diğer milletler onlar için anlam ifade ediyor. Sadece kendi fikirlerini kabul ediyorlar. Buraya göç edenlerin hepsi onların zulmünden kaçtı."
"Dinlerini yaşamalarına bile izin vermiyorlar"
Muhammed Mashar Hasan, terör örgütünün insanlara her türlü fenalığı yaptığına ve Müslümanların dinlerini yaşamalarına bile izin vermediğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Haseke'deki yakınlarımız, onların her türlü zulmüne maruz kaldı. Ben de onların şiddetinden korktuğum için evime dönemiyorum. Yıllardır gurbette vatan hasretiyle yaşıyoruz. İnsanlarımız namuslarını, canlarını korumak için buradalar. Terör örgütü bu bölgelerden giderse hiçbir insan burada kalmaz. Bizim beklentimiz, umudumuz savaş bitsin, istikrar gerçekleşsin, teröristler gitsin, orada insani bir düzen oluşsun.
Böyle olursa tabii ki gideriz fakat şu anda YPG ve destekçileri buna müsaade etmiyor. Dindarlara zulmediyorlar, dini tahrif ediyorlar, ibadetleri yasaklıyorlar. Onların ortaya koydukları İslam'la bağdaşamaz. Allah'ın dediklerini kabul etmeyip, batıl olan kendi doğrularını oluşturmaya çalışıyorlar. Bu yüzden dönemiyoruz yoksa tabii ki dönmek isteriz. Her şeyi olduğu gibi dinimizi de rahatça yaşamak istiyoruz, o yüzden Türkiye'deyiz."
Türkiye'nin Kürt, Arap ayrımı yapmadan Suriyelilere her türlü desteği sağladığını anlatan Hasan, "Türk devleti bizlere herkesle aynı şekilde davranıyor. Kürt, Arap fark etmez hepsine aynı şekilde yardım yapılıyor. Suruç kampı Suriyeli Kürtlerle dolu, onlara her türlü olanak sağlanıyor. Onların çoğu Kobanili ve Kürt ama Türkiye bunlara farklı muamele etmiyor, hepsine sahip çıkıyor. Her şey ortada" diye konuştu.
"Kaçıp kurtulduğumuz için şükrediyoruz"
Terör örgütü YPG/PKK'nın Rasulayn bölgesini işgal etmesi üzerine ülkesinden göç etmek zorunda kalan Suriyeli Kürtlerden Salih İbrahim ise, ülkelerinde teröristler yüzünden çok sıkıntı yaşadıklarını ifade etti.
Teröristlerle birlikte hareket etmedikleri için evlerinin ellerinden ellerinden alındığına işaret eden İbrahim, şunları paylaştı:
"Yıllardır bu zalimler yüzünden evimizi, topraklarımıza hasretiz. Evimizi, arazilerimizi elimizden aldılar. Genç yaştaki çocuklarımı zorla silah altına almaya çalıştılar, buna müsaade edemezdim. O yüzden Türkiye'ye kaçtık. Şu anda oradaki insanlar kötü durumda. Biz kaçıp kurtulduğumuz için şükrediyoruz. Burada rahatımız yerinde olsa da hiçbir şey sılanın yerini tutmuyor. Onun için eve dönmeyi çok istiyoruz. İnşallah topraklarımız teröristlerden temizlenir ve biz de en kısa sürede evimize döneriz."
Kaynak: AA