Birçok medeniyete ev sahipliği yapması dolayısıyla çeşitli mutfak kültürlerinin bir araya geldiği ilçenin Tarsus humusu, Tarsus yayla bandırması, Tarsus şalgamı, Tarsus beyazı (topacık üzüm) ve Tarsus sarıulak zeytini coğrafi işaret olarak tescilli bulunuyor.
Tarsus Ticaret Borsası, 2018'de coğrafi işaret belgesi verilen sarıulak zeytininden üretimi yapılan zeytinyağının da tescillenmesi için Türk Patent ve Marka Kurumuna (TÜRKPATENT) başvuruda bulundu.
Tarsus Ticaret Borsası Başkanı Murat Kaya, Tarsus sarıulak zeytininin yaklaşık 2 yıl önce coğrafi işaret olarak tescil edildiğini belirtti.
Zeytinin, tescil belgesiyle kısa sürede değer kazandığını dile getiren Kaya, yağının da aynı şekilde markalaşması için TÜRKPATENT'e başvurduklarını söyledi.
Kaya, Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünün tüm üretim noktalarından örnekler alarak analizler yaptığını ve mühendisler tarafından yerinde çalışmalar yürütüldüğünü belirterek, "Bölgedeki üretim yerleri gezildi. Hasat döneminde de dalından toplanan zeytinler analize gitti ve her türlü detayı ortaya çıktı. Bunları belgelendirip tarihe dönük diğer belgeleri ortaya çıkararak müracaat ettik." diye konuştu.
"Tescil belgesi marka değerini ortaya çıkaracak"
Kaya, coğrafi işaret tescil belgesinin zeytinyağının marka değerini ortaya çıkaracağına dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Hem tat hem de içerdiği vitamin ve mineraller anlamında diğerlerinden çok üstün bir özelliğe sahip. Coğrafi işaret tescil belgesi aldığımız zaman bu süreci sağlıklı bir şekilde sürdürmek için ciddi şekilde kontrollerini yapacağız. Tarsus sarıulak zeytininden üretilecek yağa başka yağların karışımlarını önleyecek, il ve ilçe tarım müdürlüğüyle ortak ve koordineli çalışmalar yapacağız. Zeytinyağını planlı bir şekilde, saf ve bozulmadan sunmak bizim görevimiz. Bu zeytinyağını ülkemize ve dünyaya duyurmak için coğrafi işaret tescil belgesine başvurduk ve başvurumuz kabul edildi."
Sarıulak zeytini yetiştiricilerinin bu süreç nedeniyle heyecanlı olduklarını söyleyen Kaya, şunları kaydetti:
"Zeytin ağaçlarını dedelerimiz ve atalarımız yüzyıllar önce dikmişler. Bugün 1000 yıllık zeytin ağaçları var. Kültürü ve damak tadını tanıtmak noktasında altyapı hazır. Biz sadece bunun sunumunu ve tanıtımını gerçekleştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Üreticiler açısından maddi anlamda çok ciddi bir katkı sağlıyor. Coğrafi işaret tescil belgesi alınan ürünün raf fiyatlarında yüzde 20'ye kadar artış oluyor. Zeytini ve yağını dağıtarak tanıtımını yapıyoruz. Üretici memnun, iyi fiyata satıyor. Seçici olduğumuz için kaliteli ürün üretmeye çalışıyor. Bunun yanında yansımasını da maddi anlamda görüyorlar."