PKK/YPG'nin Suriye'deki kamplarında 3 yıl kaldıktan sonra Diyarbakır'da yaşayan yakınlarına telefonla terör örgütünden kurtulmak istediğini belirten, ailesi ve emniyet güçlerinin ikna çabasıyla örgütten kaçan M.Ş.Ç. (20) hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianame, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Etkin pişmanlık hükümleri kapsamında itiraflarda bulunan M.Ş.Ç, iddianamedeki ifadesinde Zeytin Dalı Harekatı sırasında terör örgütünün kendisini bölgede görevlendirdiğini itiraf etti.
"ABD'lilerin desteğiyle İran'a saldıracaktık"
Harekat öncesi kendilerine "Saldırı olabilir", "Mevzilerimiz var, hazırlıklarımız var, hazırlıklı olun" gibi talimatlar geldiğini belirten M.Ş.Ç, "Üst yönetimden Şahin Cilo isimli örgüt mensubu bize 'Ya Afrin operasyonu başlayacak ya da İran'a karşı biz operasyona başlayacağız. Afrin operasyonu başlamasaydı YPG olarak ABD'lilerin desteğiyle İran'a saldıracaktık.' dedi." beyanında bulundu.
M.Ş.Ç, Zeytin Dalı Harekatı başlayana kadar örgütte "takım komutanı", "savaşçı" ve "tim komutanı" olarak faaliyette bulunduğunu bildirerek, harekat başlamadan bir gün önce Tabka bölgesinden 40 kişiyle destek amaçlı Afrin'e geldiklerini anlattı.
Suriye rejimi birlikleri kıyafet dağıtmış
Harekat sırasında ayağından yaralanınca Halep üzerinden başka bir bölgeye geçtiğini kaydeden M.Ş.Ç, Afrin'de geri çekildikten sonra Suriye rejimi birliklerince kendilerine "rejim kıyafeti" dağıtıldığını, halen bazı bölgelerde PKK/YPG kıyafetinin yasak olduğunu itiraf etti.
Barış Pınarı Harekatı'nda "siviller öldürülüyor" algısı oluşturma itirafı
Terörist M.Ş.Ç, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin de bilgi verdiği ifadesinde, şunları kaydetti:
"Harekata katılan Türk askerlerine veya Türkiye sınır illerine saldırıları hareketli ağır silah taburları yapıyor. Saldırılar genellikle Afrin, Resulayn, Tel Abyad, Münbiç gibi şehir merkezlerinden gerçekleştiriliyor ki karşılık verilmesi durumunda 'Siviller öldürülüyor' diyerek baskı oluşturulsun.
Bu nedenle Türkiye'den bizim tarafımıza atış yapılamıyordu. Örneğin, Türkiye sınır illerinden Şanlıurfa, Kilis, Mardin gibi yerlere Suriye tarafından atılan havanlı, roketli, keskin nişancı tüfekli saldırılar hareketli taburlar tarafından yapılır."
"Örgüte her katılım sağlayan Amanos kırsalında görevlendirilmez"
"Terör örgütüne girdiğim günden bu yana örgüt, Amanos yapılanmasına ayrı bir önem atfetmektedir." diyen M.Ş.Ç, şunları ifade etti:
"Örgüt, 'Akdeniz açılımı' olarak tabir edilen bölgede turizm ve sanayi bölgelerini hedef almayı planlamaktadır. Buralarda örgüt polis, asker ve kamu görevlileri dışında turizm ve sanayi bölgelerini hedef olarak göstermektedir. Amanos kırsalında faaliyet gösteren örgüt mensuplarının neredeyse tamamı 'özel kuvvet' mensubudur. Diğer bir deyişle örgüte her katılım sağlayan Amanos kırsalında görevlendirilmez."
Ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor
İddianamede, teröristin, Zeytin Dalı Harekatı sırasında çatışmaya girdiği ve iki defa yaralandığı, örgüt içinde silahlı eğitim alarak "savaşçı" ve "tabur komutanlığı" seviyesinde görevler aldığının belirlendiği kaydedildi.
Sanığın terör örgütü PKK/YPG ile organik bağ içinde bulunarak çatışmaya girmiş olması nedeniyle "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.
M.Ş.Ç. ile teslim olan V.İ. hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.