Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, toplumsal cinsiyet adaletinin her yerde izini sürdüklerini belirterek, "Hal böyleyken, ulusal ve uluslararası düzlemde kadınlarımız ne yazık ki çok büyük sınamalarla karşı karşıya kalıyor. Oryantalist algılarla mücadele, bunların başında geliyor. Özellikle Müslüman kadınları kuşatan bu yanlış algılara karşı teyakkuzda olmamız gerekiyor." dedi.
Erdoğan, Üsküdar Belediyesi tarafından Adile Sultan Sarayı'nda düzenlenen "İz Bırakan Kadınlar Zirvesi"nin açılışında, yaşadığı zamana mühürlerini vurmuş güçlü kadınlarla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir arada olduklarını söyledi.
Böyle günlerin, kadınların sorunlarını konuşmaya olduğu kadar, onların cesaret ve örnekliğini, toplumun dikkatine sunmaya da vesile olduğunu aktaran Erdoğan, geçmişten bugüne, şahsiyeti ve kişiliğiyle hafızalarda iz bırakan nice kadının yollarını aydınlattığını ifade etti.
Erdoğan, "Hazreti Sare'den Hacer'e, Asiye'den Meryem'e, Hatice'den Aişe'ye, nice cevhere rastlıyoruz bu yolda. Kimisi mücadelesiyle, kimisi ilmiyle, kimisi teslimiyet ve tevekkülüyle bize ayna olmaktalar. Her yıl hacda sadece kadınlar değil, tüm Müslümanlar Hazreti Hacer'in bıraktığı izden giderek, onun hatırasını yad ediyor." dedi.
Yine bu tarih yolculuğunda, dünyanın ilk üniversitesini kuran Fatıma El-Fihri ile karşılaştıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Farklı coğrafyalarda, Roza Parks'ları görüyoruz. Amerikan tarihinin en önemli sivil haklar mevzuatına vesile olan kararlı bir duruşla tanışıyoruz. İz bırakmak için önce bir yolda yürümek gerekiyor. Yolun çilesine aldırmadan koşmak gerekiyor. Mahinur Özdemir, Avrupa'nın ilk başörtülü vekili olarak, daha önce kimsenin yürümediği zahmetli bir yolda yürüyerek iz bıraktı. Fatma el-Abed, Halep'te yaşanan dramı, kör ve sağır dünyaya gösterme cehdiyle iz bıraktı. Hollanda'nın ilk başörtülü avukatı Famile Arslan, kararlı mücadelesiyle Avrupa'da bir vicdan terazisi kurdu. Tevekkül Kerman, bir kadın aktivist olarak hayatıyla, cesaretin, kararlılığın ve hürriyetin şiirini yazdı. Samia Raheel Gaazi, Pakistan İslami Şurası'nın tek kadın üyesi olarak, erkek egemen bir gelenekte, nice mücadeleler verdi kim bilir. Birsen Başar, azmiyle engelleri aşan kardeşimiz. Yaşamın tüm zorluklarına rağmen, üç kitap kaleme alarak, yürüdüğü yolda iz bırakan kızımız. Safiye Bayat, 15 Temmuz'da 'Vatan mücadelesi beklemez' diyerek, sokağa çıktı. Hainlerin kurduğu tuzağı, cesaretiyle bozdu. Gazi Ayla Kasarcı, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, güçlü bir yüreğin, tanklardan da demir silahlardan da kuvvetli olduğunu bize öğretti. Millet olmayı biz onlardan öğrendik."
"Savaşlarda en çok kadınlar mağdur"
Erdoğan, yine, savaşlarda en çok kadınların mağdur olduğuna, Türkiye'de misafir edilen 3 milyon mültecinin çoğunluğunun kadın ve çocuklardan oluştuğuna dikkati çekerek, "Aynı şekilde profesyonel hayatta kendine bir yer edinmiş kadınlar, cam tavan engeli nedeniyle kariyerlerinde yükselemiyorlar. Ve elbette şiddet, tüm dünyada en çok kadınları vuruyor. Türkiye'de bu alanda Cumhurbaşkanımızla birlikte yürüttüğümüz bir kampanya var. 'Kadına şiddet, insanlığa ihanettir.' sloganıyla, şiddete karşı etkin şekilde mücadele ederken, toplumsal farkındalığı da artırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.