Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ateş gücünün gösterildiği Ateş Serbest-2017faaliyetinde, milli imkanlarla üretilen Fırtına obüsleri, Korkut hava savunma sistemleri, Atak helikopterleri, milli piyade tüfeği ve insansız hava araçlarının kullanıldı, hedefler tam isabetle imha edildi.
Faaliyet, komutanların Polatlı'daki General Nahit Şenoğul Atış ve Tatbikat Bölgesi'nde yerlerini almasının ardından başladı.
"Seçkin Gözlemci Günü"nü, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Donanma Komutanı Koramiral Ercüment Tatlıoğlu, KK EDOK Komutanı Korgeneral Şeref Öngay da izledi.
"Tek atış ve vuruş"
"Ateş'in Gücü" sloganıyla gerçekleştirilen ve şehitler ile gazilere ithaf edilen faaliyet, piyadelerin atışlarıyla başladı. Atışlarda yerli üretim milli piyade tüfekleri kullanıldı.
Hedeflerin tamamının vurulmasının ardından makineli tüfek nişancılarının atışlarına geçildi. Hedeflerin ateş altına alınmasının ardından kundağa motorlu obüs atışı yapıldı. Biksi makineli tüfek nişancılarının atışları sonrası, keskin nişancı atışlarına geçildi.
Keskin nişancıların bir kilometrelik mesafedeki küçük hedeflere yaptıkları isabetli atışlar, komuta kademesince beğeniyle takip edildi. "Tek atış ve vuruş" sloganıyla yapılan keskin nişancı atışları sonrasında roketatar ve yerli üretim bomba atar atışlarına geçildi.
"Korkut" tam isabetle vurdu
Havan atışlarını tanksavar atışları takip etti. Kornet güdümlü tanksavarla yapılan atışlarda hedefler tam isabetle vuruldu. Tank ve zırhlı personel taşıyıcı üzerine yerleştirilen uçaksavarlarla yapılan atışların ardından farklı çaptaki havanlarla "baskı atışı" gerçekleştirildi.
SİHA ve İHA uçtu
Ateş Serbest-2017'nin hava hücum harekatı kapsamında Sikorsky helikopterleri iki obüsü havadan atış sahasına getirdi. Helikopterlerden indirilen 75 milimetrelik obüs bataryalarının atışlarının ardından alandaki diğer obüslerin atışlarına geçildi.
Kundağa motorlu ve çekili obüslerin "görerek atışları" sonrasında silahlı ve mini insansız hava araçları tatbikat bölgesi üzerinde keşif uçuşu yaptı. SİHA'nın ve mini insansız hava aracının aldığı görüntüler, komutanların faaliyeti takip ettikleri alandaki ekranlara da yansıtıldı.
"Gururumuz Fırtına"
Faaliyet, çok namlulu roketatarların ve obüslerin atışlarıyla devam etti. "Dünyanın en iyi kundağa motorlu obüsü" olarak nitelendirilen yerli üretim Fırtına obüsleri de tatbikatta görev aldı. 40 kilometre mesafeye kadar atış yapabilen obüslerin atışlarında hedefler tam isabetle vuruldu.
"Gururumuz Fırtına" anonsuyla yapılan atışlar sonrası obüs atışları devam etti.
"Atak"lar "Cirit" attı
Faaliyet kapsamında, belirlenen bölgenin mayınlardan temizlenmesi, engellerin açılmasının ardından taarruz helikopterlerinin atışlarına geçildi.
İlk atışları Atak'ların yaptığı faaliyet sırasında yerli üretim Cirit roketi de Atak'lar tarafından kullanıldı.
Faaliyet, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Sualtı Taarruz Timleri personelinden oluşan keskin nişancıların atışlarıyla sürdü.
Deniz piyadelerinin makineli tüfek atışları sonrasında tank atışlarına geçildi. Hareket halindeki tanklarla duran hedeflere yapılan başarılı atışlar sonrasında Tow silah sistemleriyle atış gerçekleştirildi.
Faaliyet, Fırtına obüslerinin arazide intikal görevi yerine getirmesi sonrasında atışları, ardından yapılan obüs ve tank atışlarıyla tamamlandı. Faaliyetin sonunda Akar ve komutanlar başarılı personele plaket takdim etti, hatıra fotoğrafı çekildi.
Güler: Her an vazifeye hazır olunmalı
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, faaliyetin açılışındaki konuşmasında, Türkiye'nin kriz ve istikrarsızlıkların hakim olduğu dünyanın en hassas bölgelerinden birinde yer aldığını belirtti.
Belirsizlik ve riskle dolu coğrafyada yaşanan otorite boşlukları ve krizlerin, teröristle mücadele ve hudut güvenliği konularında karşılaşılan tehditleri farklılaştırdığını dile getiren Orgeneral Güler, gelinen durumun silahlı unsurların farklı yeteneklerinin eş güdümle kontrol ve komuta edilmesini gerektiren hibrit harekatını ortaya çıkardığını söyledi.
Vekalet, siber ve tünel savaşlarını "modern orduların hazır olması gerektiren savaş çeşitleri" olarak nitelendiren Güler, şunları kaydetti:
"Böyle bir ortam TSK'nın, klasik savaş anlayışının dışında farklı görevleri icra edebilmesini ve her an vazifeye hazır olmasını da zorunlu kılmıştır. Ortaya çıkan bu durum TSK'nın tüm bu savaş çeşitlerinin oluşturduğu bu tehdidi, geleceğe yönelik bütüncül bir eğitim yönetimi anlayışıyla süratle bertaraf edebilecek, harekata hazır ve caydırıcı bir güç olmasını zorunlu hale getirmiştir."