Türkiye ve Yunanistan arasındaki ihtilaf sonucu 21 yıl önce Kardak kayalıklarına gerçekleştirilen operasyonda görev alan dönemin Sualtı Taarruz (SAT) komandosu emekli astsubay Hakan Çalışkan, yeniden çağrılması durumunda göreve hazır olduğunu söyledi.
Çalışkan, yaptığı açıklamada, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı SAT Grup Komutanlığında 1986'da astsubay rütbesiyle göreve başladığını, 2009 yılında da emekli olduğunu anlattı.
Türkiye ile Yunanistan arasında krize neden olan Kardak kayalıklarına düzenlenen operasyonda görev alan 12 askerden biri olduğunu belirten Çalışkan, "Olayın operasyonel tarafı büyütülüyor ama SAT eğitimi alan kişiler için askeri anlamda çok abartılacak bir harekat değildi. Eğitimini aldığımız bir konuyu orada gerçeğe çevirdik. Kardak operasyonu o günkü hükümetin, TSK'nın Türk topraklarını kimseye vermeyeceğinin göstergesiydi." dedi.
Çalışkan, operasyonu şöyle anlattı:
''Toplanma emri 29 Ocak 1996 gecesi verildi. Evimizden çıktık ve birliğimize ulaştık. Hazırlığımızı yaparak otobüslerle Gümüşlük'e geldik. 30 Ocak gecesi Kardak'a çıktık. Kış şartları ve deniz şartları iyi değildi, bu yüzden biraz zorluk çektik. Çok uzun süre kalmadık. Gece adaya çıkıp sabaha kadar orada pozisyon aldık. Adaya çıkıncaya kadar ve sonrasında bizi fark etmediler. Sabaha karşı Kardak kayalıklarının Türkiye tarafındaki kısmında bulunan Yunan askerleri bizi fark etti. Bizi gördükten sonra panik yaşayıp, bulundukları yerin diğer tarafına kaçtılar. Sonrasında diplomasi trafiğinin ardından adadan ayrıldık."
"Bir mermi bile atılmadan Türkiye lehine sonuçlandı"
Operasyonun TSK'yı oluşturan unsurların koordineli çalışması sonucu gerçekleştiğini dile getiren Çalışkan, "Bu sadece adaya çıkan 12 askerin değil tüm TSK'nın ve yönetimdekilerin gösterdiği iradenin başarısıydı. Kardak kayalıkları o gün için bir mermi bile atılmadan Türkiye lehine sonuçlandı. Etkileri çok önemliydi. Kardak operasyonundan sonra Yunanistan Genelkurmay Başkanı değişti, arkasından hükümet değişti. Türkiye'nin AB ve ABD'ye rağmen bu operasyonu gerçekleştirmesi çok önemliydi." diye konuştu.
Çalışkan, o an akıllarında sadece görevi başarmak duygusunun olduğunu anlatarak, ''Yıllarca bunun için eğitim aldık. Devlet bize bunun için emek harcıyor. Dönemeyeceğinizi düşünerek plan yaparsınız. O an kazara bir mermi patlasaydı herhalde çatışma çıkardı ve geri dönülmez bir noktaya gelebilirdik. Her şeye hazırlıklıydık. Paletleri ayağımıza takıp, yüzerek dönmeyi bile düşündük." ifadelerini kullandı.
''Bize verilecek her türlü göreve hazırız''
Kendilerine verilecek her türlü göreve hazır olduklarını belirten Çalışkan, "Çağrı aldığımızda düşünmeden gideriz. Kardak olur, başka bir yer olur yeniden çıkmak isterim. O havayı tekrar tatmak, ülke için, vatanımız için bir şeyler yapmak isterim. Her zaman için hazırız. 'Büyük Ayı' adını verdiğimiz ekibimizle eğitimler veriyoruz. Doğada hayatta kalma konusunda sivil ve kurumsal eğitimler veriyoruz. Bildiğimiz ve sevdiğimiz işi yaparak kendi formumuzu da koruyoruz, bize ihtiyaç olacağı güne kadar. Umarım bize ihtiyaç olmaz." değerlendirmesinde bulundu.