Hırvatistan Kızılhaçı'nın 140. yılı kapsamında bu ülkede bulunan Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, kurumun çalışmalarını değerlendirdi.
Dünyada aktif olarak 40 silahlı çatışma yaşandığına dikkati çeken Kınık, bu çatışmalar nedeniyle yoksulluk ve siyasal çalkantılar nedeniyle oluşan ekonomik krizlere bağlı göçleri ve silah zoruyla ya da gönüllü olarak ülkesini terk etmek isteyen insanları gözlemlediklerini ifade etti.
Kınık, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'dan Avrupa'ya yönelen göç hareketlerinin bu kıtada yaklaşık 8 yıldır büyük hassasiyet oluşturduğunu belirterek, Afrika'da yaşanan krizler nedeniyle Avrupa'ya yönelen göç hareketlerinin, en ölümcül göç yolu Akdeniz'de çok acı bir şekilde sonlanabildiğini vurguladı.
“Her yıl 3 ila 4 bin civarında insanı Akdeniz'in sularında kaybediyoruz”
Avrupa Birliği (AB) ve Akdeniz'e kıyısı bulunan ülkelerinin mülteci konusundaki duyarlılığının gereken düzeyde olmadığını ifade eden Kınık, şunları söyledi:
"Geçen günlerde özellikle Akdeniz ve Orta Akdeniz'de arama kurtarma faaliyetleri yürüten 'Aquarius' isimli geminin bandırasının iptal edilmesini buna en somut örnek olarak verebiliriz. Şu anda Orta Akdeniz'de arama kurtarma faaliyeti yürüten insani yardım gemisi bulunmuyor. Her yıl 3 ila 4 bin civarında insanı Akdeniz'in sularında kaybediyoruz. Avrupa'nın güvenlik temelli politikalarını gözden geçirip göçü kaynağında durdurabilecek aktif insani politikalara destek vermesini bekliyoruz."
“Türkiye 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor”
Kınık, Türkiye'nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, "Bu gerçekten Türkiye'nin insancıl dış politikasını da gösteren önemli bir rakam. AB'nin de benzer bir hassasiyetle konuya bütüncül yaklaşmasını ve sorunu kaynağında çözmek için aktif uluslararası eylemler yapmasını bekliyoruz." dedi.
“Bugün 700 bine yakın yabancı öğrenci Türkiye'de okula gidiyor”
Türk Kızılayının, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC) ve ulusal derneklerle insan acısını dindirmek için çaba sarf ettiğini vurgulayan Kınık, Türkiye ve dünyanın farklı bölgelerindeki göç hareketlerine cevap aradıklarını ifade etti.
Kınık, IFRC ve AB'nin desteğiyle Türkiye'de çok sayıda program yürüttüklerini aktararak, "En başat katkıyı veren milletimiz ve devletimiz, 68 farklı uyruktan 1,7 milyon insana düzenli destek sağlıyor. 14 merkezimizde vatandaşlık temelli bilgiler, dil öğrenimi, meslek kazandırma, psikolojik destek gibi çok boyutlu hizmetler sağlıyoruz. Bugün 700 bine yakın yabancı öğrenci Türkiye'de okula gidiyor." diye konuştu.
"Balkanlar'daki çalışmalarımız yaygınlaşacak"
Balkanlar'ın özellikle doğal afetler, aşırı soğuk etkisi veya sel ile büyük göç hareketleri nedeniyle oluşan insani krizlerle zaman zaman karşılaştığını dile getiren Kınık, "Balkanlar'da yeni bir akım başlattık. Afetler olmadan önce bölgemizdeki kapasitemizi artırmak adına neler yapabiliriz düşüncesiyle öncelikle Bulgaristan'da bir afet müdahale kapasitesi oluşturduk. Bosna Hersek'te daimi bir delegasyon açtık. Bu çalışmalarımızı bölgede yaygınlaştırmak için çalışıyoruz." dedi.
Kınık, Balkanlar'da afetlerdeki riskin azaltılması ve iyileştirme kapasitesinin artırılması için ulusal derneklerle deneyim paylaşımlarının süreceğini kaydederek, "Çadır, battaniye ve insani ihtiyaçların bu bölgelerdeki depolarda depolanması, ilk yardım ve arama kurtarma eğitimlerinin verilmesi anlamında pek çok çalışmalarımız var. Kapasite arttırma noktasında hem Kızılay hem de IFRC'nin bölgedeki çalışmaları artarak devam edecek." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
0.2ºC
Ankara
