Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından yabancı öğrencilerin gittikleri ülkelerde Türk dili, kültürü ve tarihini öğretilmesi amacıyla düzenlenen "Türkçe Öğretimi Sertifika Programı"ndan mezun olan öğrenciler, ülkelerinde Türkçe’nin gönüllü elçileri olacak.
Hacettepe Üniversitesi Türkçe Öğrenim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER) iş birliğiyle düzenlenen ve 1 ay süren programa katılanlar, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) Türkiye burslarını almaya hak kazananlar arasından seçildi.
Türkçe'nin öğretilmesine yönelik dersler alan öğrencilerden programı başarıyla tamamlayanlar, Türkçe öğretmeye hak kazandı.
Yemenli Abdulmalik El Salemi, Yemen Sana Üniversitesi’nden mezun olduğunu belirterek Yemen'de öğrencilik döneminden itibaren Türkçe öğrenseler de öğrendiklerini karşı tarafa nasıl aktaracaklarını bilmediklerini, bu programla Türkçe'nin nasıl öğretileceğini öğrenme şansını bulduklarını söyledi.
Salem, Yemen ve Türk kültürünün birbirine oldukça yakın olduğunu vurguladı.
"Yemen ve Türk kültürü birbirine oldukça yakın. Buraya geldiğimden beri hiç yabancılık çekmedim. Türkiye'yi gerçekten ikinci vatanımız gibi seviyoruz. İnsanların bize karşı davranışları bizi çok etkiledi. Aldığımız program sayesinde gittiğimiz yerlerde Türkçe eğitimini çok daha iyi şekilde verebileceğimize inanıyorum"
"Türkçe'yi en iyi şekilde aktarabileceğim"
Gürcistan'dan Megi Manuelidze ise, Türkçe'yi 18 yaşında ülkesinde öğrenmeye başladığını, ardından YEE'nin yaz okuluna katıldığını ve bu sayede Türkçesi'ni ilerlettiğini anlattı.
Türk ve Gürcü kültürleri arasında hem farklılıklar hem de benzerlikler olduğunu söyleyen Manuelidze, "En önemli ortak nokta ise her iki ülke insanının da oldukça sıcakkanlı olması. Burada aldığım eğitimle ülkemde Türkçeyi en iyi şekilde aktarabileceğimi düşünüyorum" dedi.
"Mesleğimi ve Türkiye Türkçesi'ni çok sevdim"
Kazakistanlı Madine Moldasheva da, ilk dönemlerde Türkçeyi benimseyemediğini, daha sonra sevmeye başladığını belirtti.
"Üniversite 2. sınıfta mesleğimin bir parçası olacak Türkçeyi sevmeye başladım. Daha sonra YTB yüksek lisansı bursunu kazandım ve yüksek lisans eğitimimi Ankara'da tamamladım. Doktorayı şu an kendi imkanımla yapıyorum. Gerçekten mesleğimi ve Türkiye Türkçesini çok sevdim. Kazak olduğum için aynı kökten geliyoruz. Onun için hiç zorluk çekmedim. YEE'nin sunduğu sertifika programı çok güzel geçti. Bir ay içinde Türkçenin nasıl öğretileceği ile hangi yöntem ve becerilerin kullanılacağı ile ilgili iyi bir eğitim aldım. Memleketime döndüğümde YEE'de çalışma fırsatım da olacak. Kazakistan'da da bu bir ay içerisinde hocalarım ve arkadaşlarımdan öğrendiklerimi kullanacağım."
Kaynak: AA