İklim koşulları ve bereketli topraklarıyla Türkiye, pek çok tarım ürününün yetiştirilmesi için uygun imkanlara sahip. Bunun en önemli örneklerinden biri, bu topraklara ait olmadığı halde her yıl, bir önceki yıldan daha fazla ürün veren kivi…
Yalova başı çekiyor
Türkiye’de kivi üretimine ilk defa 1988’de Yalova’da başlandı. Yalova, bugün kivi üretiminde başı çekiyor. Öyle ki; Türkiye’deki kivi üretiminin yüzde 60’ı buradan sağlanıyor.
Kivi tarımı denilince akla gelen en önemli yerlerden biri de Karadeniz… Karadeniz’in başta Ordu olmak üzere pek çok ilinde kivi üretiliyor. Adını uzun yıllar bereketli fındık bahçeleriyle duymaya alıştığımız Ordu, artık kiviyle de anılıyor. Ordu, Yalova’dan sonra kivi tarımının en fazla yapıldığı yer.
Ordu Kivi Üreticileri Derneği Başkanı Yusuf Uzunlar, “Fındığa göre çok daha avantajlı. Kivinin bakımı da fındık gibi zor değil. Benim 5 dönümlük bir kivi bahçem var. Toplamak haricinde her işini kendim yapabiliyorum” diyor.
Üretici 5 yıl sonra kazanmaya başlıyor
Anavatanı Çin olan bu meyveyi yetiştirmek için biraz dikkat ve sabır gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken ayrıntıların başında fidan kalitesi geliyor. Uzunlar, “İyi bir fidan alınırsa üç yıldan sonra yemelik kivi verir. Ortalama beş yıl sonra üretici para kazanmaya başlar” diyor.
Bir dönümlük kivi bahçesi, 7-8 yıl sonra 3500 kilo ürün verebiliyor. Kivinin hasadı kasım ayının ilk haftalarında yapılıyor. Uzunlar, kivi tarımının fındıktan daha çok kazandırdığını söylüyor ve ekliyor:
“Bir dönüm fındık bahçesinden 150 kilo fındık ancak alınıyor. 150 kilo fındığın edeceği parayla kivinin edeceği para arasında büyük fark var. Bir de fındığa göre şöyle bir avantajı var; kivinin ilaç derdi yok. Bir kişi bir günde 1 ton kivi topluyor. Dalından alıp kasalıyorsun ve toptancıya satıyorsun.”
İlk yerli kivi çeşidi: İlkaltın
Türkiye’de 30 yılı aşkın bir süredir yapılan kivi tarımında epey yol kat edildi. Hatta Yalova’da, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünce yürütülen ıslah çalışmalarıyla ilk yerli kivi çeşidi, “İlkaltın” adıyla tescillendi. “Yalova altını” adını taşıyacak olan ikinci tür içinse çalışmalar tamamlanmak üzere.
Kivi üretiminin lokomotif illerinden Ordu da markalaşma konusunda emin adımlarla ilerliyor. Coğrafi tescil almak için Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru yapıldı bile... Ordu kivisi için süreç halen devam ediyor.
Üç bölgede kivi yetiştiriliyor
Kivi yetiştiriciliği konusunda Türkiye’de hayli yol kat edildi. Üretime ilk başlandığında sadece Yalova ve Doğu Karadeniz’de yetiştiriliyordu. Oysa artık Akdeniz, Marmara ve Karadeniz bölgelerinin pek çok yerinde kivi tarımı yapılıyor.
Türkiye’de kivi üretimi Hatay, Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Düzce, Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Sinop, Samsun, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’de de yaygınlaşıyor. 2018 rakamlarına göre yıllık kivi üretimi 62 bin tonu buldu.
Yararları saymakla bitmiyor
Kivi aslında Çin’de çok eski zamanlardan bu yana bilinen bir meyve… Ticari olarak üretilmeye başlanması ise o kadar eskiye dayanmıyor. 1904’de kivi tohumları Yeni Zelanda’ya taşındı. Uluslararası pazarlarda ilk kivi ticaretinin yapılması 1959’u buldu. Özellikle 1970’li yıllardan sonra başta Akdeniz ülkeleri olmak üzere dünyanın pek çok yerinde üretim yaygınlaştı.
Günümüzde Çin, İtalya, Yeni Zelanda, İran, Yunanistan, Şili, Fransa, Portekiz, ABD, Japonya, ispanya, Güney Kore, İsrail ve Avustralya kivi tarımının yapıldığı ülkeler arasında öne çıkıyor.
C vitamini açısından zengin
Lezzet bir tarafa; kivinin yararları da saymakla bitmiyor. Kivinin bilinen en önemli özelliği C vitamini açısından zengin olması. Uzmanlar, özellikle nezle ve soğuk algınlığına karşı sıkça tüketilmesini öneriyor. Antioksidan özelliği sayesinde aynı zamanda kansere karşı koruyucu etkisi var. Kivinin tansiyon ve kolesterol düşürücü etkileri de biliniyor.
Kaynak: Kivi (Actinidia deliciosa) Yetiştiriciliği ve Türkiye Zirai Hayatındaki Yeri, Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2019 / Dr. Güven Şahin