"Baş koymuşum Türkiyemin yoluna / Düzlüğüne yokuşuna ölürüm / Asırlardır kıratımı suladım / Irmağının akışına ölürüm Türkiyem" sözleriyle başlayan, sanatçı Mustafa Yıldızdoğan'ın 23 sene önce bestelediği "Türkiyem" türküsü, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine tepki amacıyla meydanlarda "demokrasi nöbet"i tutan vatandaşların en çok dinlediği eserler arasında yer alıyor.
Eserin hikayesi hakkında bilgi veren Yıldızdoğan, "En kötü demokrasi, en iyi darbe yönetiminden daha evladır" diyen bir zihniyetten geldiğini söyledi.
Kendi insanına kurşun sıkan, milletin meclisine bomba yağdıranların, bu vahşetin ve dehşetin altında ezildiklerini belirten Yıldızdoğan, "Cumhurbaşkanı, Başbakan ve muhalefet liderlerinin zamanında karşı tavrı, milletimizin meydanlarda mermilere ve bombalara karşı yüreklerini ortaya koymalarına vesile oldu. Millet devlet kenetleşmesiyle bu badireyi atlattık. Allah bu millete ve devlete bir daha böyle geceler yaşatmasın" diye konuştu.
"Türkiyem" şiirinin 2008 yılında vefat eden Dilaver Cebeci'ye ait olduğunu aktaran Yıldızdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiyem şiiri, Dilaver Cebeci'ye ait. 1993 yılında besteledim. Fikriniz, inancınız, felsefeniz, bölgeniz, lehçeniz ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan kimsenin bu şiire, bu bakış açısına 'hayır' demesi mümkün değil. Çünkü Türkiyem'in sözlerinde 'ben, sen, o' yok. Bu cennet vatanın tarihi, ruhu, yüreği, aşkı ve sevdası var. Böyle bir şiire, böyle bir besteyi Mevlam bana nasıp etti, sonsuz şükür. 23 yıl önce nasıl bir aşk ve gönül hissiyatım ve heyecanım varsa hiç değişmedi, inşallah değişmeyecek de. Darbe kalkışmasına karşı özünde var olan yiğitliğini ortaya koyan milletimiz de Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi, her erkeğimiz 'Sütçü İmam' her kadınımız 'Şerife Bacı' oldu. Meydanları dolduran milyonlara 'Türkiyem' tercüman oldu. Çünkü bu türküde ayrılık gayrılık yok, ocu bucu yok, ak kara yok, baş ayak yok. Bu türküde, dünyada eşi benzeri olmayan bu cennet vatan ve bu vatan aşkıyla hür ve bağımsız yaşamak isteyen 79 milyon asil Türk milleti var."
Yıldızdoğan, Türk halkının, sevginin ve sadakatin, hürriyet ve bağımsızlığın icat edilmemiş en büyük silah olduğunu dünyaya gösterdiğini sözlerine ekledi.