Trakya Üniversitesi (TÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü akademisyenleri, müzenin çeşitliliğini zenginleştirmek için çalışmalarını gece gündüz sürdürüyor.
TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, üniversite bünyesindeki müzelerin 18-24 Mayıs Müzeler Haftası kapsamında çok sayıda ziyaretçi aldığını söyledi.
İkinci Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, Milli Mücadele ve Lozan Müzesi ile İlhan Koman Resim ve Heykel Müzesi'nin ilgi odağı olduğunu belirten Tabakoğlu, tarihi ve kültürel müzelerin yanı sıra yurt dışında çokça örnekleri bulunan biyolojik çeşitlilik müzesi çalışmalarına başladıklarını ifade etti.
Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü akademisyenlerinden oluşan ekibin çalışmalarına başladığını belirten Tabakoğlu, şu bilgileri verdi:
"Biyolojik çeşitlilik müzelerinin örneklerini yurt dışında görüyoruz. Bu müzemizde de bölgedeki bitkiler ve yaşayan hayvanlar yer alacak. Trakya Biyolojik Çeşitlilik Müzesi'nin çalışmaları başladı. En kısa zamanda bu müzemizi de ülkemize sunacağız. Üniversitede bunun bir örneği var ama bu oluşturacağımız daha çok müze şeklinde halka açık olacak. Üniversitemizde yer alan bitki ve hayvan örneklerinin saklandığı bu koleksiyonda, kurutulmuş ve kapanmış bitkiler, tohumlar, odun koleksiyonu, polen koleksiyonu, mikroskop preparatları, dondurulmuş DNA özütleri, bazı sıvılar içinde saklanan bitki kısımları yer alıyor."
Müzenin öğrencilere ve akademisyenlere çalışmalarında kaynak olacağını vurgulayan Tabakoğlu, "Trakya Biyolojik Çeşitlilik Müzemiz, Edirne'nin turizmine ve ülke turizmine katkı sağlayacak. Edirne Avrupa'ya açılan kapı olması dolayısıyla çok sayıda ziyaretçi almaktadır. Müzemiz dolayısıyla da bu ziyaretçilerin daha da artacağını düşünüyoruz" dedi.
Tabakoğlu, büyük bir aşama kaydedilen çalışmalar tamamlandıktan sonra müzenin yeri ve açılış zamanıyla ilgili bilgi verileceğini belirtti.
"Türkiye tek başına bir kıta çeşitliğine sahip"
TÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe de, Türkiye'nin biyoçeşitlilik açısından dünyanın önemli ve nadir yerlerinden olduğunu ifade etti.
Türkiye'de neredeyse bir kıtanın tek başına sahip olabileceği çok sayıda farklı ekosistem ve habitat bulunduğunu aktaran Çamlıtepe, şunları anlattı:
"Ülkemizin Avrupa ve Asya arasında geçiş bölgesi oluşturması farklı hayvan ve bitki türlerinin temsiliyetini de sağlamıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre (Nuh'un Gemisi veri tabanı projesi) Türkiye'de 161 memeli, 484 kuş türü, 141 sürüngen, 480 deniz balığı, 236 balık türüyle yaklaşık bin 500 omurgalı türü var. Bilinen 19 bin omurgasız hayvan türü olsa da bu sayı bilinenin çok çok üzerindedir. Hayvan biyoçeşitliliğimiz tek başına 27 Avrupa ülkesinin oluşturduğu hayvan çeşitliliğinden çok daha fazla."
Trakya'da yaklaşık 2 bin 162 hayvan türü tespit edildiğini ve bu sayının her yıl arttığını anlatan Çamlıtepe, "Trakya önemli kuş göç yolları üzerinde bulunmakta olup Türkiye kuş türlerinin yaklaşık yüzde 70'ine sahiptir, Edirne 217 kuş türüyle Türkiye kuş türlerinin yüzde 45'ini bünyesinde barındırmakta. Bunların da müzemizde olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Çamlıtepe, Edirne'de 3 bin 812, Kırklareli'nde ise toplam 4 bin 179 canlı türü belirlediklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Özellikle Edirne'de biyoçeşitlilik müzesinin kurulmasının gerekliliği önem arz etmektedir. Yeterli akademisyen gücüne ve örneklere sahibiz. Tabii ki bu süregelen bir olaydır, müze canlı bir organizmadır, beslendikçe büyüyecektir. Dolayısıyla bu örnekleri yıllardır güncel şekilde topladık ve muhafaza ettik. Bu örneklerin halka sunulması, müzecilik faaliyeti açısından önemlidir. Biyolojik çeşitlilik müzeleri dünyanın değişik ülkelerinde var. Türkiye'de de Diyarbakır ve Erzincan gibi illerde yapıldı. Edirne'de de müzemizin çalışmalarının büyük bir bölümünü tamamladık."
Kaynak: AA