Dünyanın en büyük sorunlarından biri küresel ısınma. Özellikle son yıllarda etkileri her alanda görülen küresel ısınma, denizleri de etkiliyor. Deniz suyu seviyesi yükseldiği gibi su sıcaklığı da artıyor. Söz konusu durum Türkiye’yi çevreleyen denizler için de geçerli. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar bunu ortaya koyuyor.
Karadeniz’de 2 derecelik artış var
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu liderliğinde Ezgi Şahin Yücel, Valeria Ibello ve Mustafa Yücel'in katkılarıyla “İklim Değişikliği, Ekosistem Servisleri ve Bölgesel Yönetim Stratejileri'” konulu kapsamlı bir araştırma yapıldı.
Araştırma sonucuna göre, küresel ısınma nedeniyle son 60 yılda Karadeniz'de deniz yüzey suyu sıcaklığının 2 dereceye yakın arttığı tespit edildi. Üstelik iklim krizine karşı önlem alınmazsa bu sıcaklığın artarak devam edeceği öngörülüyor.
Yaz mevsiminde daha fazla artış görülüyor
Karadeniz'in, iklim değişikliği ve “çoklu baskılar” diye adlandırılan insan baskılarından en çok etkilenen denizlerin başında yer aldığını belirten Prof. Dr. Salihoğlu, bu ısınmayla ilgili olarak, “Sıcaklık artışı mevsimsel farklılık gösteriyor. Yaz mevsiminde sıcaklık artışının kış aylarına göre daha fazla olduğu gözleniyor” diyor.
Karadeniz'de yüzeyin altındaki soğuk ara tabakada bir su kütlesi olduğunu aktaran Prof. Dr. Salihoğlu, “Küresel ısınma nedeniyle bu su kütlesi ısınıyor. Isınma nedeniyle su kütlesinin ortadan kaybolduğunu tespit ettik. Bu durum, dramatik sonuçlar ortaya çıkaracak. Su kütlesinin ısınması nedeniyle Karadeniz'in bütün akıntı sistemi, ekosistem yapısı değişecek” uyarısını yapıyor.
“Karadeniz’de tehlike çanları çalıyor”
Prof. Dr. Salihoğlu, değişimin Karadeniz'de oksijensiz suların daha yüzeye yaklaşmasına neden olduğunu ifade ederek sebebini şöyle açıklıyor:
“Deniz canlıları bu durumdan çok olumsuz etkilenecek. Karadeniz’de deniz canlıları yaklaşık 100 metrenin altında yaşayamıyor. Bu, Karadeniz'e özgü bir durum. Soğuk ara tabakanın kaybolması ve oksijensiz suyun yüzeye yaklaşması Karadeniz’de tehlike çanlarının çalması anlamına geliyor. Bu durumu iklim tetikliyor ve bunun önüne geçmek çok kolay değil. Bu durumun önüne geçemeyeceğimiz için başka yönlerden ekosistemi güçlendirmemiz gerekiyor.”
İklim değişikliği nedeniyle ısınan kış havası, Karadeniz'in Soğuk Ara Tabaka (SAT) olarak bilinen denizin oksijensiz alt tabakası ile oksijenli üst tabakası arasında bulunan orta su katmanını ısıtıyor.
Karadeniz'de okyanus asitleşmesinin Küresel Okyanus'a göre daha hızlı ilerlediğinin altını çizen Prof. Dr. Salihoğlu, “Küresel Okyanus ile karşılaştırıldığında, Karadeniz'deki karbonat sistemi, yüzey sularındaki yüksek karbonat içeriği ve buna bağlı olarak yüksek kalsit doygunluk durumu nedeniyle atmosferden karbondioksiti emme kapasitesi yüksek” şeklinde konuşuyor.
Akdeniz’de 50 yılda yüzde 13,5’lik artış
Karadeniz’in yanı sıra Ege ve Akdeniz’de de deniz suyu sıcaklığında dikkat çekici artışlar yaşanıyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan bu artışa ilişkin, “Akdeniz’deki sıcaklık 1970 yılında yaklaşık 21 dereceyken 2019 yılında 23,8 olmuş. 50 yıl içinde yüzde 13,5’lik bir atıştan söz ediyoruz” diyor.
Akdeniz’deki deniz suyu artışı en fazla ekim ve ocak arasında görülüyor. Etkileri ise ani hava olayları olarak görülüyor. Dr. Deniz Demirhan, “Akdeniz Bölgesi’ndeki ani kasırgalar, hortumlar ve kuvvetli yağışların asıl sebebi, kış aylarındaki deniz suyu sıcaklıklarının artışı” tespitinde bulunuyor.
Ege’deki 50 yıllık artış oranı yüzde 5
Akdeniz’in yanı sıra Ege Denizi’nde de belirgin bir artış var. Araştırmalar Ege Denizi’nde son 50 yılda yüzde 5’lik artışı ortaya koyuyor. Dr. Demirhan, “Ege Denizi’nde de ilerleyen yıllarda Akdeniz’dekine benzer kasırgalar, hortumlar ve fırtınalarla karşılaşabiliriz” ifadesini kullanıyor.
Deniz suyu sıcaklarındaki artışın faili ise sera gazları… Dr. Demirhan, sera gazlarının yarattığı etkiyi şöyle açıklıyor:
“Yeryüzünden salınan gazların bazıları atmosferde kaybolmuyor. Mesela en önemli sera gazı karbondioksit. Bu gaz belli bir süre atmosferde kalıyor. Kaldıktan sonra güneşten gelen radyasyonu yeryüzüne geçiriyor. Ancak yeryüzünden uzaya kaçması gereken, dünyanın soğumasını sağlayan o uzun dalga boylu radyasyonu ise geçiremiyor. Bu da dünyanın ve atmosferin uzun dönemde ısınmasına sebep oluyor.”
Denizlerdeki ekosistem bozulacak
Deniz suyundaki sıcaklık artışı sonucu denizdeki ekosistem de ağır yara alacak. Balık türlerinin üreme alanları değişecek ve bazı türler göç edecek. Denizlerdeki ekosistemin bozulmasıyla gelecekte yaşanabilecekleri Dr. Dermirhan şöyle anlatıyor:
“Dünya üzerinde denizden beslenen ve geçimini sağlayan 4,3 milyar insan var. Bu gelir kaybolacak. Buzullar eriyecek. Sahil kesimleri sular altında kalacak.”