Anadolu’nun her karış toprağı, bir zamanlar ev sahipliği yaptığı uygarlıkların izini taşıyor. Kazılarda bulunan eserler ise geçmişe ışık tutuyor. Yalnız toprağın altında değil, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin kıyılarında, denizin derinliklerinde de hala keşfedilmeyi bekleyen pek çok tarihi eser bulunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin su altında kalan tarihi zenginliğini ortaya çıkarmak için yoğun çalışmalar yürütüyor. Çeşitli üniversitelerden bilim insanlarının desteğiyle su altı araştırmaları yapılıyor. Su altı kazıları 2020’de de aralıksız devam etti. Geçen yıl Muğla, Bursa, Antalya, Yalova, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Kırklareli kıyılarında çalışmalar yoğunlaştı. Sayısız tarihi eser gün yüzüne çıkarılarak müzelerde sergilenmeye başladı.
Arkaik döneme ait batıkta yapılan çalışmalar
Muğla, Antalya, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul ve Kırklareli kıyılarındaki su altı araştırmalarını Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsünden Doç. Dr. Harun Özdaş başkanlığında bir ekip gerçekleştirdi.
Araştırmalar sonucunda Muğla kıyılarında pek çok tarihi eser su yüzüne çıkarıldı. Bu su altı kazılarının yapıldığı yerlerden biri de Bozburun’du. Bozukkale mevkiinde Arkaik döneme ait bir batık bulundu. M.Ö. 7’nci yüzyıla tarihlenen batıktan, elinde bir aslanı tutan adaklı erkek sunu heykeli, kuş heykelciği, aslan heykeli, kadın büstü, sürahi, testi parçaları, çok sayıda tabak, kandil, metal balık ağırlığı ve kase gibi eserler çıkarıldı. Kazı sırasında ünik bir parça olan terrakota sunu heykeli de bulundu. Çıkarılan eserler Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinde sergilenmeye başladı.
Minos Kolonisi’nin varlığı tespit edildi
Yine Doç. Dr. Harun Özdaş’ın danışmanlığında aynı bölgede yapılan su altı kazılarında Minos Kolonisi’nin varlığını ortaya koyan çok sayıda buluntuya rastlandı. Kazılarda M.Ö. 2 bin yılına tarihlenen Orta Tunç Dönemi seramik eserler bulundu. Su altı kazısıyla çıkarılan konik kaplar, fincanlar, çok sayıda terazi ağırlığı, gaga ve yonca ağızlı parçalar ile taş balta Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinde koruma altına alındı.
Datça’da yapılan su altı kazılarında ise 18’inci yüzyıla ait ve Osmanlı Savaş gemisi olduğu tahmin edilen bir batık çıkarıldı. Gemi batığından çıkarılanlar şöyle sıralanıyor: Gülle, humbara, tüfek, mermi ve barutluk, pipo, porselen kase, tabak, tahta kaşık, metal kap, kazan, tarak, buhurdanlık ile ahşap, metal ve cam eserler…
İznik Gölü’ndeki bazilika kalıntıları
Su altı kazılarında 2020’de çok sayıda tarihi buluntunun ortaya çıkarıldığı bir başka yer ise Bursa’nın İznik Gölü’ydü. İznik Müzesi Müdürlüğünün koordine ettiği çalışmalar Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin ve ekibi tarafından yürütüldü.
Havadan görüntüleme sırasında göl içinde keşfedilen yapı kalıntılarında su altı kazıları yapıldı. Kazılar sonucunda bazilikanın yanı sıra mezarlar da bulundu. Yapı kalıntılarından M.Ö. 2’inci yüzyıla ile M.S.13’üncü yüzyıl arasına ait çok sayıda sikke çıkarıldı. Seramik parçaları, sürahi, kadeh, kase, tabak, metal objeler, çivi, ahşap parçaları ve taş eserler kazıda ortaya çıkarılanlar arasındaydı. Eserler, İznik Müzesinde koruma altına alındı.
Osmanlı dönemine ait batık
Akdeniz Üniversitesi Kültür Varlıkları Koruma ve Onarım Bölümünden Doç. Dr. Hakan Öniz başkanlığında Antalya, Muğla ve Mersin kıyılarında da su altı araştırmaları yapıldı. Çalışmalar sırasında Mersin’deki Dana Adası kıyılarında kara ile bağlantılı olduğu düşünülen çekek yerleri tespit edildi. Çalışmalar sırasında amforalar ve taş çapalara da rastlandı.
Alanya’da yapılan su altı kazıları ise Osmanlı dönemine ait bir batıkta gerçekleştirildi. Sultan III. Ahmet dönemine (1703-1730) ait ticari bir tekne olduğu belirlenen batıkta çok sayıda sikke, mataralar, boncuk dizisi, bilezik, kemer tokası, makas, seramik parçaları, mutfak gereçleri, kaplar, gülleler bulundu.
Kazı çalışmalarında ünik bir gümüş matara da ortaya çıkarıldı. Mataranın ön yüzünde Aziz Georgios ve Ejderha efsanesi sahnesi yer alıyor. Sahnenin altında ve üstündeki birer satır yazı dikkat çekiyor. Alanya’daki su altı kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan eserler, Alanya Müzesi Müdürlüğünde koruma altına alındı.
Yalova’da tarihi yapı kalıntıları bulundu
Yıl boyunca devam eden su altı araştırmalarının bir başka adresi ise Marmara kıyıları oldu. Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gündüz başkanlığında gerçekleşen araştırmalarda, 1096 yılında Bizans İmparatorluğu tarafından inşa edildiği düşünülen Limnea/Civetot yapı kalıntıları bulundu.