Antalya'nın dünyaca ünlü doğa harikası Çıralı ve Olimpos tatil yörelerindeki bungalov ve apart tipi ağaç evlerden oluşan butik otellerde Çin, İspanya, İtalya, Fransa, Almanya gibi ülkelerden birçok yabancı turist konaklıyor.
Şubat ve mart aylarında tatil için gelen turistler, Çin'den başlayıp dünyaya yayılan koronavirüs salgını tehlike boyutlarının yüksek olması nedeniyle Antalya'da kalmayı tercih etti.
Olimpas'ta iki İspanyol bir Çinli
Olimpos'ta bulunan Kadir'in Ağaç Evleri'ne yaklaşık 1,5 ay önce İspanya'dan gelen iki turist ve Çin'den gelen bir kadın geri dönmemeyi tercih etti.
Ağaç evlerin sahibi Kadir Kaya, kış döneminde çok müşteri varken, şu an virüsten dolayı azaldığını belirterek, “Ama 1,5 aydır İspanyol çift ile Çinli bir kadın kaldılar. Ayrıca yerli vatandaşlarımız da var. Hafta sonu ve hafta içi günler için Antalya'dan gelen misafirlerimiz de var. Baharın en güzel günlerini yaşıyoruz, doğanın içinde yaşamaya devam ediyoruz" dedi.
"Ülkemiz şu an güvenli olmadığı için dönmek istemiyoruz"
İspanya'dan iki haftalık tatil için gelen, ülkelerinde salgının yoğun olması nedeniyle dönmek istemediklerini belirten Pascaul İbanez ve Lorena Pareya çifti, “Burası bizim için güvenli ve mutluyuz. 1,5 aydır buradayız. Burada yaşamak güzel ve daha az insan var. Ülkemiz şu an güvenli olmadığı için dönmek istemiyoruz. Gün içinde yoga, resim yapıyoruz, doğada yürüyoruz. Tavla oynamayı öğrendik" dedi.
Koronavirüs nedeniyle dönmediler
Alman Mirja Tiedamann, 1 Şubat'ta Çıralı'ya geldiğini, bir hafta tatil planı varken salgının yayılmasıyla Çıralı'yı daha güvenli bulduğu için geri dönmekten vazgeçtiğini anlattı.
Paris'ten tarihi Likya Yolu'nu yürümek için 13 Mart'ta Antalya'ya geldiklerini belirten İrina Halychsky ve Caroline Sidi, iki haftalık tatil düşünürken virüs nedeniyle gitmekten vazgeçtiklerini kaydetti.
"Burayı artık evimiz gibi hissediyoruz"
Parisli turistler, “Uçuşumuz vardı ama burası hem çok güzel hem de çok güvenli, havalimanlarında ve yolculuk sırasında da risk almak istemedik. Burayı artık evimiz gibi hissediyoruz. Gün içinde internetten hem işlerimizi takip ediyoruz, hem de örgü örüyor, tavla oynuyor, puzzle yapıyoruz. Doğayla iç içe yaşamak çok güzel. 1 Haziran'da vizemiz sona eriyor, ancak salgın durumuna göre uzatmayı ve kalmaya devam etmeyi düşünüyoruz" diye konuştu.