Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında normalleşme dönemine geçilmesiyle kademeli olarak tarifeli seferlerinin başlatılması, uçaklarda uyulması gereken hijyen kuralları ile havacılık otoritelerinin alacağı önlemleri gündeme getirdi.
Türkiye'de bazı şehirlerde iç hat seferlerinin icra edilmesinin ardından 10 Haziran'dan itibaren dış hat noktalarına uçuşların başlatılacak olmasıyla uçak içi ile havalimanlarında uygulanacak tedbirler daha da önem kazandı.
Uçakla seyahat edeceklerin belirlenen kurallara uyması, bulaşma riskini en aza indirmek için yolcuların birbirleriyle yakın temas ve uzun konuşmalardan kaçınılması gerektiğini kaydeden uzmanlar, kabin içinde taze hava sirkülasyonunu sağlayan HEPA filtrelerinin hijyen ve salgından korunma açısından çok önemli olduğunu bildirdi.
Havacılık Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç yaptığı açıklamada, uçak üreten büyük firmalar ile havayolu şirketlerinin yolcularına ve uçuş ekiplerine emniyetli, konforlu, temiz ve sağlıklı bir ortam yaratmak amacıyla seferlerde hijyen sağlamakla görevli olduğunu söyledi.
Bu önlemlerin koronavirüs döneminde de titizlikle yapıldığını ve dezenfeksiyon, kabin havası filtrasyonu, su ve gıda depolanması, tuvalet temizliği ile atık toplanmasına daha da özen gösterildiğini ifade eden Çetingüç, "Uçaklarda hijyenle ilgili çevre kontrol sisteminin Amerikan Sivil Havacılık Örgütü (FAA) yönergesine uygun olması gerekir. Uçak içi dezenfeksiyon çalışmaları da Dünya Sağlık Örgütünün sağlık kurallarına ve Uluslararası Standart Organizasyonu (ISO) ölçütlerine göre yapılır." dedi.
Çetingüç, hava seyahatinde kabin içindeki toksik gazlar, mikrobik partiküller, alerjenler, haşerat, ikram edilen yiyecek ve içeceklerden gelenler ile yolcu ve mürettebattan bulaşan hastalıklar için çevresel şartlara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Uçak içi hijyenini sağlama ve hastalıklardan korunmanın daha da önemli hale geldiğini, salgın listesine artık Covid-19'un da eklendiğini anımsatan Çetingüç, "Hastalıkların başlıca bulaşma yolları, hasta kişilerle doğrudan temas, aynı eşyayı kullanma, havadaki mikrobik partikülleri soluma, hastalık taşıyan böcek ve sineklerin ısırması, mikrop bulaşıklı yiyecek-içeceklerin alınmasıdır." diye konuştu.
"Uçaklarda havayı temizleyen HEPA filtreleri kullanılır"
Çetingüç, önlemlerin yetkili kurumlar, havayolu şirketleri ve ülkelerin sağlık otoriteleri tarafından ortaklaşa belirlendiğini vurgulayarak, "Uçaklarda kabin havasındaki toz, kimyasal ve mikrobik partikülleri yüzde 95 ve üzerindeki oranlarda süzerek havayı temizleyen HEPA filtreleri kullanılır. Üçte bir ve üçte iki oranlarında atmosferden alınan temiz hava ile tazelenen kabin havasının sirkülasyon sayıları, kabinde saatte 20-30 yani 2-3 dakikada bir, kokpitte saatte 80 kezdir. " ifadelerini kullandı.
Uçakta kirli olabilecek yerler
Nefes, öksürük ve aksırık yoluyla mikrop saçan ya da açık vücut yaraları olan yolcuların doktor kontrolüne sevk edildiğini, gerekli hallerde uçuşunun engellendiğini dile getiren Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç, şöyle devam etti:
"Uçuşunda sakınca olmayanlar ise durumlarına göre en arka koltuklara oturtulur, izole edilir ve ağız-burun maskesi kullanır. Uçan haşerat, böcek ve fare ilaçlaması, hem uçak içinde hem de havaalanlarında yapılır. Uçaktaki halılar, koltuk kumaşları, tepsiler, tuvalet ve lavabolar dezenfektanlarla silinir. Aerosol spreyler, ultraviyole ışınları ve buharlama biçiminde hem kabin havası hem de uçak içi materyali derinlemesine temizlenir. Peş peşe seferi olan uçaklar iki uçuş arasındaki 60-90 dakika sürede kabaca temizlense de, derin temizlik 1-3 ay aralarla yapılmaktadır. Uçaklarda streç ambalaj içinde dağıtılan yastık, battaniye ve kulaklıkların; keza tek kullanımlık bardakların temizliğinden emin olunabilir. Ancak tuvalet kapı kolları, koltukların oturma ve kafa dayama parçaları, koltuk arkası katlanır servis tepsileri, emniyet kemerleri ve zemin halıları, hijyen yönünden uçakların en kirli yerleridir. Bu yüzeylerin en kirlilerinin tuvalet kapı kolları olduğu sanılırsa da, birincilik koltuk arkası katlanır tepsilerdedir. Bundan sonraki sırada ise koridor tarafı koltukların kafa dayama kısımları gelir."
Dikkat edilmesi gereken önemli hususlar
Çetingüç, seyahate engel hastalığı olmadığının belgesi olan iç hat seferleri için "Hayat Eve Sığar" (HES) kodunun önemli olduğunu belirtti.
Şüpheli durumlarda havalimanı ve ülke sınırlarında yetkililerce test yapılabileceğini kaydeden Çetingüç, şunları söyledi:
"Uçakla seyahat edecek insanlar, havalimanlarında ve uçaklarda otoritenin koyduğu kurallara kesinlikle uyması gerekir. Bunları kendi akıllarınca yorumlayıp itiraz etmek asla doğru bir tutum değildir. Ateş kontrolü, maske, sosyal mesafeyi korumak, gerekirse siperlik ve eldiven kullanmak, kabine el çantası dışında eşya almamak gibi kurallara riayet edilmelidir. Bilet fiyatlarının yükselmesi, iç hatlarda su dışında ikram olmaması, dergi ve gazete verilmemesi makul karşılanmalıdır. Dağıtılan hijyen kitleri, yolculuk sürecinde kullanılmak içindir. Bilet kayıt, uçak bekleme kapıları, körük ve kabinlerdeki kurallar daha da önemli. Kabin ekiplerinin uçağa biniş-iniş ve oturma düzeniyle ilgili önerileri onların keyfi kararları değil, ulusal ve uluslararası kurallar gereğidir. Bulaşma riski, enfekte bir hastaya ne kadar yakınlıkta oturulduğu ve başkalarıyla ne kadar samimi ilişki kurulmasıyla ilgili olarak artar. Koltuk komşuluğunu birbirine yakın temasa ve uzun konuşmalara vardırmamak gerekir."
Uçakta yüksek sesle konuşma, öksürme ve aksırma hallerinde mümkün olduğunca kaçınması gerektiğini dile getiren Çetingüç, "Yolcuların baş üstü hava üfürme problarını yüzlerine çevirmeleri, solunan havadaki mikroplu damlacıkları uzaklaştırmada yararlı olur." ifadelerini kullandı.
Uçak Mühendisi ve Havacılık Uzmanı Muhammed Yılmaz ise tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle havacılık sektöründe yeni uygulama ve kuralların gündeme geldiğini söyledi.
Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği (IATA) başta olmak üzere çeşitli otoritelerin yaptıkları çalışmalar neticesinde ortaya çıkan raporlar ile sektörde normale dönüş için büyük bir çaba gösterildiğini ifade eden Yılmaz, "Havayolu şirketleri, yolcuların kafasındaki soru işaretleri ve endişeleri gidermek adına, uçakları sürekli dezenfekte ettiklerini ve havalandırma sistemlerinde bulunan HEPA filtreleri sayesinde tüm mikropların yüzde 99,97’sinin etkisiz hale getirildiğine yönelik açıklamalar ve sosyal medya paylaşımları yapıyor. Bu yüzden de uçakta virüs bulaşma riskinin, başka herhangi bir kapalı ortama göre çok daha düşük olduğu görüşünü yineleyerek, ameliyathaneler kadar temiz bir havanın, uçaklarında olduğuna yolcuları ikna etmeye çalışıyor." diye konuştu.
Uçak kabinlerinde solunan havanın nem oranının yüzde 10 civarında olduğunu kaydeden Yılmaz, bu durumun vücudun doğal savunma sistemi olan boğaz ve burundaki mukusun kurumasına sebep olduğunu bildirdi.
Uçak içinde teması en aza indirin
Yılmaz, Emory Üniversitesi, Georgia Institute of Technology ve Boeing firmasının araştırmalarında, yolcuların birbirleriyle etkileşime sıklığı ve koltuklarından ne sıklıkla ayrıldıklarının hijyen açısından önemli olduğunun belirtildiğini ifade ederek, "Araştırmalarda çıkan sonuçlardan biri uçuş sırasında hiç yerinden kalkmayan pencere tarafındaki koltuklarda oturan insanların hastalık konusunda daha az risk altında olduğuydu. Yani bugünlerde uçakla seyahat edecekseniz, Covid-19'dan korunmak için yapmanız gereken ilk önlem koltuk seçimini pencere kenarından yapmak ve eğer kısa mesafeli bir uçuşsa yerinizden kalkmadan uçuşu tamamlamaktır." değerlendirmesini yaptı.
"Mümkünse uçakta bir şeye dokunmamaya gayret edin"
Uçakla yolculuk yapacaklara bazı tavsiyelerde bulunan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ellerinizi gözünüzden, yüzünüzden ve tüm yolcuların dokunabildiği yüzeylere dokunmaktan uzak tutun. Koltuk kolçakları, servis masaları, uçak içi eğlence sistemi ekranı, kumandası, baş üstü dolabı, tuvalet kapısı yani özetle mümkünse uçakta bir şeye dokunmamaya gayret edin. Uçakta yanınızdaki yolcu başta olmak üzere hiç kimseyle yüz yüze gelmemeye çalışın, mümkün olduğunca elinizi dezenfekte edin. Uçuş boyunca ağız ve burnunuzu içine alacak maskenizi asla çıkarmayın. Başınızın üzerindeki havalandırmayı kesinlikle kapatmayın. Özellikle uzun uçuşlarda belirli periyotlarda mikropları öldürmeye ve boğazınızı nemli tutmanıza yardım edecek özel sıvılarla gargara yapın. Bağışıklık sisteminizi güçlendirme adına, uçuştan birkaç gün önce standart bir multivitamin almaya başlayın. Kabin ekibinin dağıttığı yastık ve battaniyeleri almayın. En önemlisi de bağışıklık mekanizmanızı canlı tutabilmek için uçuş boyunca bol su için."