Üniversite kampüsüne 'raylı sistem' geliyor

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, Davutpaşa Kampüsünde "akıllı raylı sistem" projesi üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Aydınlatması güneş enerjisiyle olacak ve makinisti olmayacak. Yatay asansör sistemi, akıllı durak olacak. Düğmeye bastığınız zaman ihtiyaca göre vagonlar gidecek. Dünyada böyle bir uygulama var ama üniversite kampüsünde yok. Büyükşehir Belediyesi ile de görüştük, sıcak baktı. Sponsor bulunca bunu hayata geçireceğiz" dedi.

Şahin, yaptığı açıklamada, üniversitenin Yıldız, Davutpaşa ve Maslak'taki 3 kampüste 7 bini master ve doktora olmak üzere 35 bin öğrenciye 920 öğretim üyesiyle eğitim verdiğini söyledi.

Üniversitenin en büyük kampüsü Davutpaşa'da öğrencilerin fakültelere rahat ve konforlu ulaşımını sağlamak amacıyla bir raylı sistem kurmanın en büyük hayali olduğunu ifade eden Şahin, bir ekibin, iki yıldır bir proje üzerinde çalıştığını anlattı.

Şahin, bunun "klasik" değil, "akıllı bir raylı sistem" olacağını vurgulayarak, sisteme ilişkin şu bilgileri verdi:

"Aydınlatması güneş enerjisiyle olacak ve makinisti olmayacak. Yatay asansör sistemi, akıllı durak olacak. Düğmeye bastığınız zaman ihtiyaca göre vagonlar gidecek. Bu, Türkiye'de bir üniversitede ilk olacak. Dünyada böyle bir uygulama var ama üniversite kampüsünde yok. Davutpaşa'da Esenler Belediyesi nostaljik bir tren hattı düşünüyor. Bu hat, kampüse kadar gelecek. Belediye Başkanımızla görüştük, 'Bir nostaljik olsun, bir de modern olsun, entegre edelim.' dedik. Büyükşehir Belediyesi ile de görüştük, sıcak baktı. Sponsor bulunca bunu hayata geçireceğiz."

Davutpaşa'nın kara ulaşımı ve bisiklet yollarıyla birlikte tüm ulaşım sisteminin 25 yılını planladıklarını belirten Şahin, bu çalışmalarla Davutpaşa Kampüsü'nü "gecekondu görünümü"nden kurtarmaya çalışacaklarını dile getirdi.

"Öğrencilerin her türlü ihtiyacını karşılayabileceği sosyal ve kültürel alan oluşturacağız"

Rektör Prof. Dr. Şahin, Davutpaşa'da tarihi kışla binası bulunduğuna değinerek, şöyle devam etti:

"Kışlanın koridorunun bir başından bir başına uzaklığı 800 metre. Kışla binasının avlusu çok güzel ve önünde büyük bir alan var. Parça parça kullanılıyor. Burada, hiçbir üniversitede olmayan ve öğrencilerin her türlü ihtiyacını karşılayabileceği sosyal ve kültürel alan oluşturacağız. Davutpaşa'yı, 7 gün 24 saat yaşanabilen bir kampüs haline getireceğiz. Raylı sistemi, güneş enerjili aydınlatma ve otoparkıyla... Binalar yapılırken otopark düşünülmemiş, o alanların betonlaşmasına karşıyım, yeşili artırmak istiyoruz. Sit alanı, tarihi doku var, her yere bina yapamıyorsunuz. O yapıyı da korumak arzusundayız. 4 yıl içinde çok prestijli bir kampüs haline getirmek istiyoruz. Çok farklı bir Davutpaşa olacak, projelerini hazırladık."

Mimarlık Fakültesi'nin Davutpaşa Kampüsü Master Planı hazırladığını bildiren Şahin, "Plan çıktıktan sonra o master plana uyarım, master plan benim için kılavuzdur. Onu bozmam. Şu anki keşmekeşin nedeni, yapılaşmanın bir master plan çerçevesinde yapılmaması. Ben şu anda Davutpaşa'nın 25 yıl sonrasını görmek istiyorum. En azından kağıt üzerinde görmek istiyorum ve o planı kimsenin bozmasına da müsaade etmemek istiyorum. Spor alanlarında bütünlük olmasını istiyoruz." diye konuştu.

"Hiç kimse maddi kazanç için öğrencileri mağdur edemez"

Şahin, Davutpaşa Kampüsü'ndeki kafelerin alt yapısını, arka planlarını, mutfağını tek tek incelediğini, hepsine ait birer rapor hazırlattığını ve fotoğraflattığını anlatırken, kafeleri öğrencinin sağlığı açısından düzene sokma gayreti içinde olduklarını söyledi.

Bu çalışmaların yaparken bazı öğrencilerin "Yeni rektör sigarayı yasakladı", "Kafeleri kapattı", "Bahçelere masa sandalye atmayı yasakladı" gibi tepkileriyle karşılaştığını dile getiren Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oradaki düzenlemeyi kendileri için yaptığımı bilseler böyle demeyecekler. Bir kere orada hijyenin sağlanması lazım. Bazı kafeteryalarda hijyen yok, berbat durumda. Arkayı öğrenci görmediği için bilmiyor. O bizim sorumluluğumuzda. Öğrencilerin sağlığı da kalite güvence sistemimizin içinde. Yani hiç kimse para için, maddi kazanç için öğrencileri mağdur edemez, buna müsaade etmeyiz. Şimdi tek tek tespit ettik, önce kendilerine uyarı gönderiyoruz, buna uyulmadığı takdirde sözleşmeleri bittiği anda kesinlikle kapatırız. Restoran, kafe, yemekhaneler öğrencilerin en vazgeçilmez mekanları. Buraları öğrencinin sağlığını düşünerek yeniden yapılandırıyoruz. Bir bakıyorsunuz çok meşhur bir firma, son kullanma tarihi geçmiş ürün satıyor. Fiyat karmaşası... Öğrencilerimizin üzerinden para kazanılmasını tasvip etmiyorum ve müsaade etmeyeceğim. Bütün mekanlara söyledim. Ekrandaki fiyat farklı, fişteki fiyat farklı. Hafta içi ve sonu fiyat farklı. Bunların göz yumulacak tarafı yok. Böyle bir karmaşık yapı var. Benim dönemimde insan öne çıkacak, öğrenci ve öğretim elemanı ön plana çıkacak ve birinci sınıf insan muamelesi görecek. Biz burada güvenlik tarafından hocaların azarlandığını gördük. Bunlara müsaade etmeyiz."

Prof. Dr. Şahin, bilim insanının mutlu olursa üreteceğini belirterek, "Ben bu makamda hocaları, öğrencileri, memurları temsil ediyorum. Kendimi temsilci olarak görüyorum. Sürem bitince ayrılacağım ve işime döneceğim. Burası bir hizmet yeri." dedi.