Kayseri'de yaşayan 35 yaşındaki 2 çocuk annesi Yeter Yaş, 24 Haziran 2020'de Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sezaryenle erkek bebek dünyaya getirdi. Anne ile bebeği 1 gün sonra taburcu edildi. 47 yaşındaki Mehmet Yaş ve Yeter Yaş çifti, Uras adını verdikleri 2 günlük bebeklerini kontrol amacıyla özel hastaneye götürdü. Sarılık teşhisi konulup, tedavi için kuvöze alınan bebek hayatını kaybetti.
"Bebeğin sarılığı sınırda çıktı"
Olayın ardından Mehmet Yaş, oğlunun sağlıklı şekilde dünyaya geldiğini ve sağlık kontrolleri için de eşinin hamilelik döneminde gittiği özel hastaneye götürdüğünü belirten Yaş, "Doktor hanım "çocuğun sarılığına baksınlar" dedi ve bize yoğun bakım ünitesine gitmemizi söyledi. Çocuğumuzu aldılar ve yoğun bakım ünitesine götürdüler. Ben ve eşim yaklaşık 1 saat bekledik. Doktor hanıma sorduğumuzda, "çocuğun sarılığı sınırda çıktı, yoğun bakımda kalacak, kan aldıracağım, eğer kan tahlilinde bu şekilde çıkarsa çocuğu yoğun bakım ünitesinde tedavi edeceğiz. Işın vereceğiz, sarılığını düşüreceğiz, yarın da taburcu ederiz, siz evinize gidin" dedi.
"Nefessiz kaldı dediler"
Bebeklerinin karnını doyurmak için tekrar hastaneye gittiklerini söyleyen baba Mehmet Yaş, bekledikleri sırada hemşirenin panikleyerek dışarı çıktığını belirterek, şunları söyledi:
"Sesi titreyerek "çocuktan kan alınmış mıydı?" dedi ve tekrar girdi. İçeriden bağırarak ağlama sesi gelmeye başladı ama kapı kapalı olduğu için bizi içeri almadılar. Yaklaşık 1 saat sonra yoğun bakım ünitesinden, kuvöz içerisinde bir bebek çıkardılar. Baktığımda bizim bebeğimiz olduğunu gördüm. Ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götürdüler. İsmini bilmediğim bir doktora ne olduğunu sordum. O da "yoğun bakımda elimden geleni yaptım, çocuğun yaşam fonksiyonu gitmiş, inşallah buradan döner" dedi. Yaklaşık 1 saat sonra bebeğin götürüldüğü hastanedeki yetkililer, bize ölüm haberini verdi ve ölüm nedeninin "bebeğin nefessiz kalması" olduğunu belirtti. Ayrıca bebeğin yaklaşık 1,5 saat nefessiz kaldığını, bu şekilde rapor tutulup, adli vaka olduğunu, olaya savcılığın el koyacağını söylediler" dedi.
Aile suç duyurusunda bulundu
Olay sonrası Yaş çifti, ihmali olduğunu iddia ettikleri özel hastanedeki doktor F.B. hakkında suç duyurusunda bulundu. Otopsinin ardından Adli Tıp Kurumu 8'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu rapor hazırladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:
"Hastanede yapılan tetkiklerde kan şekerinin 37'ye çıktığı, hastanın hipoglisemi nedeniyle yakın kan şekeri takibi gerektiği, epikrizinde sık kan şekeri bakıldığı belirtilmesine rağmen müzekkere edilerek özellikli olarak istenilen tetkik sonuçları arasında görülemediği, hastanın mevcut bilirubin yüksekliği nedeniyle tünel fototerapiyle birlikte yakın gözlem altına alınması, saatlik kan şekeri takibinin yapılması gerektiği, bunların yapıldığına dair herhangi bir belgeye rastlanmadığı, hipoglisemi yönetiminin uygun yapılmadığı, uygun yapıldığına dair belgelere rastlanmadığı, vital bulguların (dakika atım, dakika solunum, oksijen) kayıt altına alınmamış olmasının tıbbi bir eksiklik olduğu, eğer bunlara bakılmış olsaydı solunum sistemi açısından daha erken uyarı olabileceği, 5 saat sonra arrest olan hastanın otopsisinde bronkopnömoni tespit edilmesi nedeniyle hekimin kusurlu olduğu, yeni doğan döneminde bronkopnömoninin ve hipogliseminin mortalitesinin yüksek olduğu, gerekli işlemler yapılsa bile kurtulmayabileceği, Dr. F.B. tarafından yapılan tıbbi uygulama hatasının ölüme etki derecesinin 8'de 1 oranında olduğu, dava konusu olaya ilişkin diğer sağlık çalışanlarının uygulamalarının tıp kurallarına uygun olduğu, tıbbi uygulama hatası atfedilemeyeceği oy birliği ile mütalaa olunur"
Doktor hakkında iddianame
Hastanede görevli doktor F.B. hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla hapis istemiyle dava açıldı.