Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Bilgilendirme Servisi'nden yapılan açıklamaya göre, saat 16.37'de Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin 7,09 kilometre derinlikte oluştuğu belirlendi.
TRT Haber canlı yayına bağlanan uzmanlar da depremle ilgili açıklamalar yaptı. Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şerif Barış, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu unutmamamız gerektiğini söyleyerek, şunları anlattı:
"İnsanların öncelikle deprem öncesi, sırası ve sonrasında neler yapması gerektiğini öğrenmesi gerekiyor. Kişisel anlamda bir deprem sırasında kesinlikle kaçıp dışarı çıkmamak, merdivenlere, balkonlara gitmemek, panikle bir an evvel dışarı çıkmak gibi bir yanlışa düşmemek gerekiyor. Hala insanlar orta büyüklükteki bir depremden bile korkarak hızlıca kaçıyor. Bir kere bu davranışın yanlış olduğunu öğrenmeleri lazım.
26 Eylül'de yaşanan depremde de 220'den fazla yaralanma, sadece panik sonucu oluşan yaralanmalardır, binaların çökmesi sonucu değildir. İş yerinde ve evde eşyaları sabitlemeleri lazım."
Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu unutmamak gerekir. Öncelikle deprem öncesi ve sonrası vatandaşların neler yapması gerektiğini öğrenmesi lazım, Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şerif Barış @trthaber’e konuyla ilgili değerlendirmede bulundu. https://t.co/wUAYPcyyu6 pic.twitter.com/2mg5nj7bqD
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) January 11, 2020
"Ülkemizin deprem gerçeğini unutmamız lazım"
İnsanların birbirleriyle bağlantı kurarak kendilerine bir toplanma alanı belirlemeleri gerektiğini söyleyen Barış, "Gönüllü olarak arama-kurtarma, ilk yardım yapmayı öğrenmeleri lazım. Arama-kurtarma ekipleri hiçbir zaman yeterli olmayacak İstanbul gibi bir mega kentte deprem olduğunda. Dolayısıyla çevremizdeki insanların basit araç gereçlerle bizleri enkaz altından kurtarmayı öğrenmeleri lazım" dedi.
Barış aynı zamanda, artçı depremlerin de yaşanabileceğini anlattı.
"Büyük bir deprem düşüncesine girmiş olabilir insanlar. Bugüne kadar Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde son 120 yılda hiçbir büyük deprem öncesinde böyle 4,7 gibi depremler olup da arkasından çok daha büyük bir deprem olmadı. Büyük bir deprem düşüncesi içerisinde olmamız gerekiyor. Ancak ülkemizin deprem gerçeğini unutmamız lazım."
"Halkımızın binalara odaklanması gerekiyor"
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım ise, halkın panik olmaması gerektiğini söyleyerek, şunları anlattı:
"Deprem bittikten sonra dışarıda yarım saat, 1 saat bekleyebilirler. İstanbul depremi diye insanları korkutucu açıklamanın yapılmasını doğru bulmuyorum. Halkımızın binalara odaklanması, yeni yapılacak binaların da kontrol edilmesi gerekiyor."
Fay hattı sorgulama
Maden Teknik ve Arama Genel Müdürlüğünün sitesinde yer alan sayfadan, evinizin altından fay hattı geçip geçmediğini öğrenebilirsiniz.
Siteye ulaşmak için tıklayınız
Deprem öncesinde ve sonrasında alınabilecek önlemler
İstanbul'da 26 Eylül'de yaşanan 5,8 büyüklüğündeki depremden sonra, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında yapılması gerekenleri paylaşmıştı.
Deprem öncesi
Hasarlı elektrik kablolarını ve gaz sızıntısı yapabilecek tesisat bağlantılarını onarın. Su ve gaz kaçaklarını önlemek için esnek tesisat malzemeleri kullandırın. Su ısıtıcınızı, buzdolabınızı, fırın ve gaz tertibatını uygun malzemelerle duvara veya yere sabitleyin. Ailenizle 'çök, kapan, tutun' hareketinin tatbikatını yapın. Zorunlu deprem sigortanızı yaptırın. Binanızın dayanıklılığını kontrol ettirin. Olası can ve mal kayıplarını önlemek için binanızın tasarımını değiştirmeyin. Afet çantanızı hazırlayın ve altı ayda bir güncelleyin.
Deprem sırasında
Cam, pencere ve aydınlatma tesisatı gibi üzerinize düşen eşyalardan uzak durun. 'Çök, kapan, tutun' yapın. Merdiven, asansör ya da çıkışlara doğru koşmayın. Sarsıntı sırasında binayı terk etmeye çalışmayın. Enerji hatlarından, diğer binalardan, direklerden, ağaçlardan ve duvar diplerinden uzaklaşın. Seyir halindeyseniz ve bulunduğunuz yer güvenliyse yolu kapatmadan sağa yanaşıp durun. Yangına sebep olacağı için çakmak kullanmayın. Elektrik kesintisi durumunda elektrik sigortasını açmayın. Yangına ya da patlamaya sebep olabileceği için elektrik düğmelerine dokunmayın. Asansörleri kesinlikle kullanmayın. Merdivenleri kesinlikle kullanmayın. Yerde olabilecek cam kırıklarına karşı çıplak ayakla dolaşmayın.
#Deprem sırasında kesinlikle yapılmaması gerekenler! pic.twitter.com/i7x8Zk20Tc
— AFAD (@AFADBaskanlik) January 11, 2020
Deprem sonrası
Çevreniz ve kendi emniyetinizden emin olduktan sonra binayı terk edin. Elektrik, gaz ve su vanalarını kapatın. Soba ve ısıtıcıları söndürün. Afet ve acil durum çantanızı alarak toplanma bölgesine gidin. Deprem sonrası yardıma ihtiyaç duyabilecek bebek, çocuk, yaşlı, engelli ve hamilelere destek olmaya çalışın.
Afet çantasında neler olmalı?
Afetlerden hemen sonra ihtiyaç duyulabilecek malzemelerin yer aldığı "Afet ve Acil Durum Çantası", yardım ekipleri ulaşana kadar afetzedelerin ihtiyaçlarını karşılamalarında kolaylık sağlıyor.
Afet çantasında bulunması gerekenleri grafiğimizden inceleyebilirsiniz.
Aşama aşama riskli yapı tespiti
Yaşadığımız, çalıştığımız veya bir şekilde içerisinde bulunduğumuz binalar...
Günlük hayatımızda bir sorun yaşamıyoruz ama olası bir afet durumunda bu binalar bizi koruyacak mı?
Muhtemel bir afette (deprem, sel, heyelan vb.) yaşayanların can güvenliklerinin olmadığı yapılar, riskli yapı olarak adlandırılıyor. Peki, riskli yapının tespit süreci nasıl işliyor?
Tespit, lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara yaptırılabilir
Öncelikle vatandaşlar riskli yapı tespitini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara yaptırabilir.
Riskli yapıların tespiti için yetki verilen kurum ve kuruluşlar için tıklayınız
Bu aşamada, maliklerden yani mal sahiplerinden birinin müracaatı gerekiyor. Müracaat için dilekçe, güncel tapu durum belgesi ve kimlik belgesinin fotokopisi yeterli.
Yapılan işlemler sonucunda riskli olduğu tespit edilen yapılar, tespiti yapan kurum ve kuruluşlar tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne bildiriliyor.
İl müdürlükleri raporları inceliyor, raporlarda eksik veya yanlış bilgilerin bulunması halinde raporları ilgilisine iade ediyor. Uygun bulunan tespitlere ilişkin şerh bildirimi ilgili tapu müdürlüklerine iletiliyor.
Tapu müdürlüğünün riskli ilan ettiği binalara, 15 gün içerisinde itiraz edilebiliyor. İtirazları inceleyen teknik heyette ise 7 üye var. Bu üyelerin 4'ü üniversitelerden, 3'ü de Bakanlık teşkilatında görev yapan inşaat ve jeoloji/jeofizik mühendislerinden oluşuyor.
Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların sahiplerine, 60 günden az olmamak kaydıyla süre veriliyor ve riskli yapıların yıktırılması isteniyor.
Daha sonra, riskli yapıların 60 günlük süre içerisinde yıktırılıp yıktırılmadığı kontrol ediliyor. Eğer yapı sahipleri tarafından yıktırılmamışsa, yapının idari makamlarca yıktırılacağı bildiriliyor.
Yapının sahibine 30 günlük ek süre veriliyor. Bu süre sonunda riskli yapı hala yıktırılmamışsa, yapıya verilen elektrik, su ve doğal gaz gibi hizmetler durduruluyor. Ardından riskli yapıların boşaltılması, mülki amirler ve kolluk kuvveti desteğiyle yaptırılıyor.
Yıktırmanın masraflarından ise malikler hisseleri oranında sorumlu. Yıktırma işleminin masrafı maliklerden genel hükümlere göre tahsil ediliyor.
Riskli yapı yıkıldıktan sonra ne yapılır?
Riskli yapı belirlendi, yıkım kararı alındı. Peki, pay sahiplerini haklarını nasıl alacak?
Eğer sahipler arasında payların satışına oy birliği ile karar verilmemişse, lisanslı kurum veya kuruluşlar taşınmazların değerini belirliyor. Oy birliği ile anlaşma sağlanamaması durumda, sahip oldukları hisseler oranında paydaşların en az üçte ikisinin çoğunluğu ile karar veriliyor. Böylece yıkılan arsaya ne yapılacağı belli oluyor.
Alınan kararlar ve anlaşma şartları müdürlüğe bildiriliyor. Alınan karara katılmayan mal sahiplerinin arsa payları ise, arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılıyor. Satış işlemleri bittikten sonra, uygulamaya geçiliyor.
Riskli yapısı yıkılan vatandaşlara yeni yapılacak konutlar için faiz desteği, kira yardımı, harç muafiyeti gibi kolaylıklar tanınıyor.
Kaynak: TRT Haber, AA, AFAD