Van Gölü'nde binlerce yılda oluşan, sadece dalış sırasında görülebilen dünyanın en büyük mikrobiyalitleri su miktarının azalması ile yüzeyde görülmeye başlandı. Havzadaki birçok dere ve gölet kururken, barajlar taban seviyesini gördü.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, ekim ayında geçmiş yıllara oranla havzanın yağış almadığını söyledi.
"Gölün şekli değişiyor"
Van Gölü'ndeki çekilmenin uydu görüntülerine de yansıdığını anlatan Dr. Akkuş, şöyle konuştu:
"Van Gölü'nün 2019 ile 2021 tarihleri arasındaki görüntülerde büyük farklılıklar mevcut. Adeta gölün şekli kısmen değişiyor gibi. 2019 yılında su altında olan yerlerin, bugün hepsinin karaya çıktığına şahitlik ediyoruz. Van Gölü'nde kuraklığın etkisiyle beraber derinliğin az olduğu büyük alanları uydudan çok rahatlıkla görebiliyoruz. Özellikle Erciş Körfezi en hassas bölgelerden birini oluşturuyor. Çünkü bu bölgede derinlik çok az ve en ufak bir çekilmede bir anda kilometrelerce alanın karaya çıktığını görüyoruz."
Uydu görüntülerini incelediğinde en büyük çekilmenin Zilan ile Bendimahi Çayı'nın bulunduğu alanlarda olduğunu söyleyen Dr. Akkuş, "Özellikle Zilan Çayı bölgesinde Çelebibağ ve Kasımbağ tarafından 10 kilometrekarelik çekilme söz konusu. Yine gölün kuzey tarafı Muradiye tarafına gittiğimiz zamanda buralarda büyük alanların karaya çıktığını görüyoruz" dedi.
"İnci kefalleri için tehlike oluşturuyor"
Çekilmenin aynı zamanda dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan inci kefalleri için de tehlike yarattığını vurgulayan Dr. Akkuş, şunları söyledi:
"Van Gölü'nde yaşayan inci kefalleri üreme dönemlerinde her yıl akarsulara göç ediyor. Ve şu an karaya çıkmış olan noktalarda inci kefalleri üreme dönemlerinde 2 hafta kadar bekliyor. Adeta inci kefalleri için uygun bekleme alanları karaya çıkmış oluyor. Umarım, yağmur ve kar yağışları ile beraber tekrardan göl seviyesi yükselir. Ve önümüzdeki nisan ayında başlayacak üreme göçünde bu alanlar tekrar su altında kalır."