Dünyanın en büyük sodalı, 3 bin 712 kilometrekarelik yüzey alanıyla da Türkiye'nin en büyük gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü, 1992-1996 yıllarında bölgede etkili olan yağışlar nedeniyle yükselmeye başlayınca çevresindeki yerleşim ve tarım alanlarını sular altında bıraktı.
1997 ile 2002 yılları arasında ise kuraklığa bağlı olarak göl seviyesi, 2 metre 10 santimetre düşünce daha önce sular altında kalan birçok alan, yeniden gün yüzüne çıktı.
Bu yıl ise Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün temmuz ayı sıcaklık ve yağış değerlendirmesi raporlarına göre, Van ve çevresinde son yılların en kurak dönemi yaşandı. Bölgedeki birçok dere ve gölet gibi Van Gölü de kuraklıktan etkilendi.
Van Gölü'nün diğer sahillerine göre, en yoğun su çekilmesi, su derinliğinin daha az olduğu Erciş ilçesinin Çelebibağ ve Kasımbağı bölgelerinde oldu.
"Van Gölü'nde son 20 yılın en çok su çekilmesini yaşıyoruz"
Su çekilmesiyle 30 yıllık çiftçi Seyfullah Kasımoğlu'nun daha önce sular altında olan 100 dönümlük arazileri ile sahil arasındaki uzaklık 5 kilometreye kadar çıktı.
1997'de Van Gölü sularının çekilmeye başladığını, 2002'den sonra tapulu arazilerinin tamamen gün yüzüne çıktığını ancak uzunca bir dönem kullanamadığını belirten Kasımoğlu, 3 yıl önce 100 dönüm olan arazisini ekip biçmeye karar verdiğini anlattı.
Kasımoğlu, mısır ekimi yaptığını ve bu yıl 400 ton ürün elde ettiğini belirterek, "Yaklaşık 30 yıldır çiftçilik yapıyorum. Van Gölü'nde son 20 yılın en çok su çekilmesini yaşıyoruz. Bu yılki çekilme ise daha fazla oldu" diye konuştu.